Ordu içinde büyük operasyon
Abone olOlağanüstü günler yaşanıyor. Parçalar tamamlandığında ortaya ilginç bir sonuç çıkıyor.
Kamuoyu geçtiğimiz hafta ilklere şahitk oldu. Cumhuriyet
tarihinde ilk kez oramiraller tuutklandı. Erdoğan-Başbuğ görüşmesi
ve YAŞ zirvesi öncesi meydana gelen tutuklamalar neye işaret?
Emekli hakim Albay Ümit Kardaş gelişmeleri ordu içindeki ulusalcıların tasfiyesi olarak görüyor. Kardaş'a göre Bu kanat hem rejim hem de ordu açısından taşınabilir olmaktan çıktı..
Kardaş sıcak gündem maddesi Ergekenon'u Sabah'tan Ecevit Kılıç'a değerlendirdi.
ORDU ONAY VERİYOR UZLAŞMA VAR
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kurum olarak bakmadığımızda restleşmenin, kurum olarak baktığımızda ise bir uzlaşmanın sonucu olarak görülüyor. Burada da aynı şey olacak gözüküyor. Şimdi böyle bir operasyonun ordu tarafından reaksiyonla karşılanması çok normal olurdu. Sonuçta bu isimler daha önce kuvvet komutanlığı yapmış... Burada bir uzlaşmanın olduğu görülüyor. Ordu kurum olarak bu gözaltılara reaksiyon göstermiyor aksine onay veriyor. Mutlaka uzlaşma var.
ABD YEŞİL IŞIK YAKMIŞ OLABİLİR
Ulusalcı kesim hem rejim hem de ordu açısından taşınabilir olmaktan çıktı. Burada dış dinamikler, güçler ne kadar etkili, bilemiyoruz ama özellikle ABD, böyle bir operasyona yeşil ışık yakmış olabilir.
ERDOĞAN'IN TARZI BU
Zaten Tayyip Erdoğan'ın tarzı bu. Bu görüşme yeni Genelkurmay Başkanı'nın kabulüydü. Başbakan Erdoğan'la görüşmesi nedeniyle İlker Başbuğ artık Genelkurmay Başkanı diyebiliriz. Zaten Tayyip Erdoğan daha önce aynı şekilde Yaşar Büyükanıt ile görüştü sonra hemen kararnamesini çıkardılar. Bu kez de öyle olacaktır. Buna mukabil bu oluşumun ve ulusalcı kanadın bir ölçüde tasfiyesi ve gerekenin yapılması da vardır.
ORDU İÇİNDE HESAPLAŞMA
Ordu içinde bir hesaplaşma var, öyle gözüküyor. Operasyonla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklama "Yasalar gereği yapıldığı" şeklindeydi. İlker Başbuğ'un Başbakan'la görüşmesinde operasyonun konuşulduğu ve mutabakat sağlandığı haberlerine tepkisi de doğal. Ama mutabakat var. Restleşme ise ulusalcı grupla. Bazen bazı şeyler yük olmaya başlar ya sonra atılır bir kenara. Bu durum da ona benziyor. TSK, ulusalcı çizgiden, odaktan çok, biraz daha farklı bir anlayışa doğru gidiyor. Restleşmesi de ordudan atmak istediği kesime karşıdır. Burada ulusalcı kanadın hem askeri olarak bağlarının kesilmesi hem de toplumsal olarak etkisizleştirilmesi isteniyor olabilir. Bu ulusalcı kanat, hem emekli olanlar hem de görevde olanlar, ordu için de yıpratıcı oluyor.
SAVCI ÖZKÖK'Ü DİNLEMELİ
Hem Ergenekon ile hem darbe günlüklerle ilgili. Darbe girişimi ve Ergenekon'un diğer eylemleri birbirini bütünlüyor. Bu günlükler önemli bir işlevi gördü; iki darbe girişimi olduğunu bu günlüklerden öğrendik. Emekli Oramiral Özden Örnek, darbe girişimi sırasında biraz mütereddit kalıyor, kendini içinde buluyor. Örnek'in de mutlaka ifadesi alınması lazım. O günlüklerin kendisine ait olmadığını iddia etse de o dönemi yaşamış bir komutan. Burada kilit ve kanıt isim ise eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök. Darbe girişimleriyle ilgili savcı, Hilmi Özkök'ü mutlaka dinlemeli. Çünkü darbenin önündeki engel olarak Özkök gösteriliyor.
PARTİ KAPATILIRSA ERGENEKON SULANABİLİR
Paradoks. AKP'nin kapatılması davasının arkasında da askeri ideoloji mantığının yargı bürokrasisi üzerindeki etkisi olduğu söyleniyor. Aslında mutabakatın olup olmadığını, içinde nelerin yer aldığını mahkeme kararından sonra daha net göreceğiz. O zaman her şey ortaya çıkacak. Ama beklenenin aksine bakarsınız parti kapatılmaz, sadece Hazine yardımı kesilir. Kapatıldığı takdirde Ergenekon soruşturması sulandırılabilir, işler tersine dönebilir. Bu soruşturma illegal işlerin ortaya çıkarılmasında fırsat olabilir. Özellikle Güneydoğu'da yaşananlar korkunç. JİTEM var, korucular var, Özel Tim var ve bütün bunlar illegalite içinde çalıştı. İşkenceler, köy yakmalar, çeteleşmeler gibi facialar yaşandı. Bunlarla yüzleşmek mecburiyetindeyiz. Hesaplaşarak ancak demokrasinin önünü açabiliriz.
TUTUKLAMA KOLAY KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL
Burada Silahlı Kuvvetler mensuplarının eğitimine bakmak lazım. Askeri okuldan başlayarak belli bir formasyonla yetiştiriliyor. Bu formasyon içinde siyaseti yönlendirmeleri tarihsel misyon olarak yer alıyor. Cumhuriyet tehlikeye düştüğünde kendilerine görev düştüğü mantığı var. Hele kurmay olduktan sonra o subayın psikolojisi çok farklı oluyor. Tabii hepsi için söylemiyorum. Böyle yetişenler için bu tutuklama kolay kabul edilebilir değil. Bir şok geçirme, hayal kırıklığı yaratabilir. Ayrıca alttaki kesimin de Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı gibi üsttekilere karşı olumsuz duygular beslemesine neden olabilir.
Emekli hakim Albay Ümit Kardaş gelişmeleri ordu içindeki ulusalcıların tasfiyesi olarak görüyor. Kardaş'a göre Bu kanat hem rejim hem de ordu açısından taşınabilir olmaktan çıktı..
Kardaş sıcak gündem maddesi Ergekenon'u Sabah'tan Ecevit Kılıç'a değerlendirdi.
ORDU ONAY VERİYOR UZLAŞMA VAR
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kurum olarak bakmadığımızda restleşmenin, kurum olarak baktığımızda ise bir uzlaşmanın sonucu olarak görülüyor. Burada da aynı şey olacak gözüküyor. Şimdi böyle bir operasyonun ordu tarafından reaksiyonla karşılanması çok normal olurdu. Sonuçta bu isimler daha önce kuvvet komutanlığı yapmış... Burada bir uzlaşmanın olduğu görülüyor. Ordu kurum olarak bu gözaltılara reaksiyon göstermiyor aksine onay veriyor. Mutlaka uzlaşma var.
ABD YEŞİL IŞIK YAKMIŞ OLABİLİR
Ulusalcı kesim hem rejim hem de ordu açısından taşınabilir olmaktan çıktı. Burada dış dinamikler, güçler ne kadar etkili, bilemiyoruz ama özellikle ABD, böyle bir operasyona yeşil ışık yakmış olabilir.
ERDOĞAN'IN TARZI BU
Zaten Tayyip Erdoğan'ın tarzı bu. Bu görüşme yeni Genelkurmay Başkanı'nın kabulüydü. Başbakan Erdoğan'la görüşmesi nedeniyle İlker Başbuğ artık Genelkurmay Başkanı diyebiliriz. Zaten Tayyip Erdoğan daha önce aynı şekilde Yaşar Büyükanıt ile görüştü sonra hemen kararnamesini çıkardılar. Bu kez de öyle olacaktır. Buna mukabil bu oluşumun ve ulusalcı kanadın bir ölçüde tasfiyesi ve gerekenin yapılması da vardır.
ORDU İÇİNDE HESAPLAŞMA
Ordu içinde bir hesaplaşma var, öyle gözüküyor. Operasyonla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklama "Yasalar gereği yapıldığı" şeklindeydi. İlker Başbuğ'un Başbakan'la görüşmesinde operasyonun konuşulduğu ve mutabakat sağlandığı haberlerine tepkisi de doğal. Ama mutabakat var. Restleşme ise ulusalcı grupla. Bazen bazı şeyler yük olmaya başlar ya sonra atılır bir kenara. Bu durum da ona benziyor. TSK, ulusalcı çizgiden, odaktan çok, biraz daha farklı bir anlayışa doğru gidiyor. Restleşmesi de ordudan atmak istediği kesime karşıdır. Burada ulusalcı kanadın hem askeri olarak bağlarının kesilmesi hem de toplumsal olarak etkisizleştirilmesi isteniyor olabilir. Bu ulusalcı kanat, hem emekli olanlar hem de görevde olanlar, ordu için de yıpratıcı oluyor.
SAVCI ÖZKÖK'Ü DİNLEMELİ
Hem Ergenekon ile hem darbe günlüklerle ilgili. Darbe girişimi ve Ergenekon'un diğer eylemleri birbirini bütünlüyor. Bu günlükler önemli bir işlevi gördü; iki darbe girişimi olduğunu bu günlüklerden öğrendik. Emekli Oramiral Özden Örnek, darbe girişimi sırasında biraz mütereddit kalıyor, kendini içinde buluyor. Örnek'in de mutlaka ifadesi alınması lazım. O günlüklerin kendisine ait olmadığını iddia etse de o dönemi yaşamış bir komutan. Burada kilit ve kanıt isim ise eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök. Darbe girişimleriyle ilgili savcı, Hilmi Özkök'ü mutlaka dinlemeli. Çünkü darbenin önündeki engel olarak Özkök gösteriliyor.
PARTİ KAPATILIRSA ERGENEKON SULANABİLİR
Paradoks. AKP'nin kapatılması davasının arkasında da askeri ideoloji mantığının yargı bürokrasisi üzerindeki etkisi olduğu söyleniyor. Aslında mutabakatın olup olmadığını, içinde nelerin yer aldığını mahkeme kararından sonra daha net göreceğiz. O zaman her şey ortaya çıkacak. Ama beklenenin aksine bakarsınız parti kapatılmaz, sadece Hazine yardımı kesilir. Kapatıldığı takdirde Ergenekon soruşturması sulandırılabilir, işler tersine dönebilir. Bu soruşturma illegal işlerin ortaya çıkarılmasında fırsat olabilir. Özellikle Güneydoğu'da yaşananlar korkunç. JİTEM var, korucular var, Özel Tim var ve bütün bunlar illegalite içinde çalıştı. İşkenceler, köy yakmalar, çeteleşmeler gibi facialar yaşandı. Bunlarla yüzleşmek mecburiyetindeyiz. Hesaplaşarak ancak demokrasinin önünü açabiliriz.
TUTUKLAMA KOLAY KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL
Burada Silahlı Kuvvetler mensuplarının eğitimine bakmak lazım. Askeri okuldan başlayarak belli bir formasyonla yetiştiriliyor. Bu formasyon içinde siyaseti yönlendirmeleri tarihsel misyon olarak yer alıyor. Cumhuriyet tehlikeye düştüğünde kendilerine görev düştüğü mantığı var. Hele kurmay olduktan sonra o subayın psikolojisi çok farklı oluyor. Tabii hepsi için söylemiyorum. Böyle yetişenler için bu tutuklama kolay kabul edilebilir değil. Bir şok geçirme, hayal kırıklığı yaratabilir. Ayrıca alttaki kesimin de Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı gibi üsttekilere karşı olumsuz duygular beslemesine neden olabilir.