Ordu Erdoğanı nasıl durdurur?
Abone olİngiliz dergisi, "Erdoğan Köşk'e adaylığını koyarsa Ordu, durdurmak için ne yapabilir?" sorusunu sordu ve cevapladı.
Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinde ordunun gölgesinin
dolaştığı öne sürüldü. İngiliz The Economist dergisi, Başbakan
Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına adaylığını koyması hakkında, “Ordu,
Erdoğan’ı durdurmak için ne yapabilir? Bir askeri darbe dışında çok
az bir şey” diye yazdı.
Erdoğan’ın cumhubaşkanı olursa yerine geçmesi beklenen Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül ile ilişkilerinin bozulabileceğini öne süren
dergi, “Gerçekten devlet adamlığı niteliğine sahip olan sayın
Gül’ün daha iyi bir cumhurbaşkanı olacağı giderek artan bir biçimde
söyleniyor” diye yazdı.
The Economist dergisi “Erdoğan’ın ikilemi” başlıklı yazısında
Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle yaşanan
sıkıntıları değerlendirdi. Secimlerin şimdiden kargaşa yarattığını
kaydeden dergi, Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerin hiçbir zaman
kolay geçmediğini, işe karışan generallerin her zaman söz hakkı
istediklerini öne sürdü.
Ancak bu günlerde ordunun silah sallamadığını, AB’ye katılmak
isteyen Türkiye’nin de, daha demokratik olduğunu belirten The
Economist, “Ancak ordunun gölgesi, hala cumhurbaşkanlığı üzerinde
dolaşıyor” yorumunu yaptı.
Generaller ve “laik müttefikleri”nin Atatürk’ün cumhuriyetinin
“tehlike”de olduğunu öne sürdüklerini yazan dergi, bunun da
iktidardaki “ılımlı İslami” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın
cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmeyi düşünmesinden kaynaklandığını
kaydetti.
LAİK CUMHURİYETİN DÜŞÜŞÜ KAYGISI
İngiliz dergisi, Cumhurbaşkanının yargı ve üniversite
atamalarında oynadığı rolüne işaret ederken, Erdoğan’ın engel ile
karşılaşmadan “gizli İslamcı gündemi”ni ilerletebileceği, başörtülü
bir first lady ile birlikte laik cumhuriyetin düşüşünün tam olacağı
yolundaki eleştirilere dikkat çekti. “İşler o kadar kötü mü?”
sorusunu soran The Economist, Erdoğan’ın iktidara geldikten sonra
birkaç “İslamcı” adım atmaya çalıştığını belirterek zinayı
cezalandırmaya, imam hatiplilerin üniversiteye girişlerini
kolaylaştırmaya, faizsiz bankacılık yapan bir kuruluşun müdürünün
Merkez Bankası’nın başına getirmeye çalıştığını anımsattı.
LAİK, BATI YANLISI YÖNELİŞE DOKUNMADI
Ancak genel olarak Erdoğan’ın, Türkiye’nin laik, Batı yanlısı
yönelişine dokunmadığını kaydeden dergi, AKP’nin gerçekleştirdiği
reformların AB müzakerelerinin başlatılmasını sağladığını, yüksek
ekonomik büyümenin elde edildiğini, AKP’nin anketlerde büyük farkla
birinci parti olmayı sürdürdüğünü kaydetti. Dergi “Bazıları,
ordunun sayın Erdoğan’a karşı çıkmasının gerçek nedeninin, askeri
gücün daha da erozyona uğratılması korkusu olduğunu söylüyorlar”
değerlendirmesini yaptıktan sonra “Ordu, Erdoğan’ı durdurmak için
ne yapabilir? Bir askeri darbe dışında çok az bir şey” diye yazdı.
The Economist şöyle devam etti:
“Ancak Generallerin, sayın Erdoğan cumhurbaşkanı olursa yaşamını
sefil bir hale getirmek için ellerinden geleni yapacakları demek
değil. Hükümet karşıtı söylemlerini sürdürmenin yanısıra,
cumhurbaşkanlığı törenleri veya MGK toplantılarına katılmayabilir.
Bunun sonucunda Türkiye daha çok geriler. Belki bunun için AKP'nin
popülaritesine rağmen çoğu Türk sayın Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına
karşı çıkıyor. Bu, aynı zamanda adayların kaydolması için sadece
iki hafta kalmasına rağmen sayın Erdoğan’ın hala ilan etmemesini
izah ediyor.”
The Economist, Erdoğan’ın destekçilerinin bile aday olmaması için
birçok neden gördüklerini belirterek, “Erdoğan, rakipsiz bir
karizması var ve AKP'yi Kasım’da diğer bir büyük zafere kadar
taşıyabilir. Birçok işadamı, onun olmadan, milliyetçiler,
İslamcılar ve liberallerden gevşek bir koalisyon olan partisinin,
Türkiye’yi yeniden istikrasızlığa sürükleyerek dağılabilmesinden
kaygı duyuyorlar” diye yazdı.
Erdoğan’ın “otokratik” içgüdüsünün, (cumhurbaşkanı olursa) yerine
gelmesi beklenen ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile ilişkileri
bozabileceğini de öne süren dergi, şöyle devam etti:
“Gerçekten devlet adamlığı niteliğine sahip olan sayın Gül’ün daha
iyi bir cumhurbaşkanı olacağı giderek artan bir biçimde söyleniyor.
Kesin bir biçimde Avrupa yanlısı olan ve yolsuzluk iddiaları ile
lekelenmeyen sayın Gül, AKP’yi kurmak üzere eski İslamcı Başbakanı
Necmettin Erbakan’a karşı ayaklanmaya liderlik yapmış olmasının
sağladığı moral otoriteye sahiptir. Sayın Erdoğan’ın aksine akıcı
bir İngilizcesi var ve yurt dışında bulundu. Tek pürüzü eşi de
başını örtüyor.”