Polis "orantısız güç"
kullanıyor...
Eylemciler, "orantısız yıkım"
yapıyor...
Taksim'de, Beşiktaş'ta, Ankara'da ve eylemlerin olduğu her yerde,
eylemcinin kafasına inen her cop darbesi, ya da fışkırtılan
tazyikli su, biber gazı vesaire... Bunların hepsi yol,
su, elektrik olarak eylemlerin yapıldığı güzergahlardaki esnafa
geri dönüyor.
Ve tabi bir de işin "orantısız
tahrik" tarafı var!
***
Bülent Arınç'ın "sağduyulu" çıkışının bir
benzerini ertesi gün Başbakan Erdoğan'dan
da bekledi bu millet.
Yeni bir "Balkon konuşması" olsa,
Türkiye rahatlayacaktı!
Başbakan, sokağa dökülen milyonlar için,
"Üç beş çapulcu" demez mi?
"Çapulcu" demekle yetinmedi Erdoğan. Hiç
gereği yokken, "Taksim'e cami"yi de
gündeme getirdi. O da yetmedi, AKM'yi yıkacağını söyledi... Akşam
oldu, Fatih Altaylı'nın
TEKETEK'inde, içki içen herkesi
"alkolik" ilan etti...
Bu "orantısız tahrik" değil mi?
Başbakan "tahrik"te sınır tanımayınca,
"baş belası" twitter yeniden karıştı. O,
ona, öteki, berikine, derken Beşiktaş'ta, Ankara'da binlerce
"çapulcu" bir araya geldi yeniden.
Bunlar, gazı biberi sallamayıp, ölümü bile göze alan
"çapulcular..."
Tencere-Tava şenliği yapan "çapulcular"
ise, Türkiye'nin dört bir yanını sarmış durumda. Rezidanslar,
AVM'ler, kentsel dönüşüm için gün sayan gecekondular,
tencere-tava sesleriyle inledi,
inliyor...
Erbakan'ı iktidardan eden, "gulu gulu
dansı" da başladı evlerde. Lambalar yanıp sönüyor
gece tam 21.00'de...
***
Başbakan, provakatörlerden,
peşpeşe yayılan yalanlardan şikayet
ediyor. Twitter bu soysuzlarla kaynıyor
doğru. Ancak, bazı gerçeklerin üzeri örtülemiyor ne yazık ki. AK
Parti Gençlik Kolları'ndan bir densizin attığı twit yalan değil
mesela.
Erdoğan, twitter'ı hafife aldıkça, daha
çok çalışıyor parmaklar. "Çapulcular" ile
AK Parti'ye gönül verenler bu sefer
twitter'da çatışıyor. Bana göre,
"iç çatışma"nın provası yapılıyor
burada.
Twitter'daki çatışma, sokağa taşmadan,
"sağduyu"nun devreye girmesi gerekiyor. Turizm Bakanı Ömer Çelik ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın
yaptığı açıklamaların benzeri konuşmaların
acilen artması gerekiyor.
Başbakan ayak diretiyor!
Gazetecilere soruyor:
"Siz 5 gün boyunca ne mesaj aldınız?"
"Ben"in patlaması mesajı
verildiğinin farkında değil hala!
Hala, "aşırı uçlar" diyor!
"Aşırı uç"lar kol geziyor bu doğru.
Ancak, "aşırı uçlar"ın sayısı parmakla
sayılacak kadar az.
Türkiye ayakta!
Erdoğan'ın ekonomideki başarıları bu olaylardan ötürü
yara alıyor. Enflasyon rakamlarıyla övünen Başbakan,
Borsa'nın güne nasıl başladığını görmesi
lazım. Reklam sektörü gazete, televizyon ve İnternet
sitelerindeki yayınlarını durdurdu. Aylar önce planlanmış
organizasyonlar iptal ediliyor.
Bu ülkeyi idare eden Erdoğan, ayak diretmiyor sadece,
dikleşiyor, meydan okuyor. O dikleştikçe, sokaklar
ısınıyor.
Demirel'in dediği gibi:
"Sokaklarla kavga olmaz!"
Sokaklarla kavganın faturası çok ağır olur!
Erdoğan'ın, kitleleri daha fazla öfkelendiren
açıklamalarından derhal vazgeçmesi lazım.
Aksi takdirde...
IMF'ye olan borcunu tüketmiş, terör belasından kurtulmuş
Türkiye'ye yazık olacak.