Operaya mescit Altan'ı çileden çıkardı
Abone olHükümetin opera ve tiyatro gibi yerlere mescit zorunluluğu getirme hazırlığı yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Tiyatroya mescit düzenlemesi Taraf'ın tepe ismi Ahmet
Altan'ı çok kızdırdı. Bugünkü köşesinde Başbakan Erdoğan'a yine
verdi veriştirdi. Altan'a göre Çevik Bir’in "laikçi" 28 Şubat’ından
sonra Tayyip Erdoğan'ın "dinci" 28 Şubat sürecine
giriliyor.
3194 sayılı İmar Kanunu’nda yapılacak değişikliğe göre; çalışanların veya müşterilerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla mescit, bebek emzirme yeri, çocuk bakım ve oyun alanları kurulması planlanıyor.
"ÇEVİK BİR, TAYYİP İKİ"
İşte bu girişim Altan'ı çileden çıkardı. Uzun bir süredir iktidar ile karşı karşıya olan Altan, bir kez daha kılıçları çekti. Gençlerin dilindeki "Çevik Bir, Tayyip İki” lafını çok sevdiğini söyleyen Altan, "dinci 28 Şubat'ın Erdoğan'ın "vizyonsuz" ve "yetersizliğini" gizlemek için yapıldığını iddia etti.
Erdoğan için "Tayyip Erdoğan da din sopasını
“muhafazakâr” bir hayatı benimsemeyenlerin kafasına vurmak için
kullanıyor" ifadelerini kullanan Altan, yazısının
devamında ise çeşitli sorularla neden karşı olduğunu böyle dile
getiriyor:
"OBUALARIN AKORTLARI ARASINDA ABDEST Mİ ALACAKLAR?"
"Siz bu ülkede herhangi bir dindarın, bir muhafazakârın “opera ve bale salonlarında mescit olmazsa dinimi yaşayamam” dediğini duydunuz mu?
İslam tarihi boyunca “operada mescit olsun” diye bir tartışma yaşanmış mı?
İnsanlar, Don Giovanni operasının antraktında mescide namaz kılmaya mı koşacaklar?
Kuğu Gölü’nün balerinlerini seyrederken seyircilerin aklı bir yandan da kılacakları namazda mı olacak?
Obuaların akortları arasında abdest mi alacaklar?
Bütün dürüst dindarlara soruyorum, siz hayatınızda böyle bir saçmalık duydunuz mu?
Bu, gerçekten dinî bir ihtiyaçtan mı kaynaklanıyor?"
"GÜÇ DELİRMESİ"
"Çevik Bir, “her caminin yanına bir opera salonu kuracağım” deseydi ne kadar saçma olurduysa bu da o kadar saçma" diyen Altan, yazısına şöyle devam ediyor:
"Aynen Çevik Bir gibi Tayyip Erdoğan da aslında “kendi gücünü” kendisine benzemeyenlere göstermek, her türlü saçmalığı gerçekleştirebileceğini kanıtlayarak kendisini desteklemeyenleri aşağılamak, gerçek sorunları gözlerden saklamak için bir saçmalıktan diğerine fırlıyor.
Manasız tartışmalarla hem toplumu yoruyor, hem gerginliği arttırıyor, hem de toplumun enerjisinin heba olup gitmesine neden oluyor.
Bu, bir “güç delirmesi” bence.
AKP’nin âkil adamları da “ne oluyor” diyemiyor bir türlü ama sonunda onları da bunaltacak Erdoğan.
İlk isyan sinyali Diyarbakır’daki AKP’lilerden geldi.
Uludere’yi çözme, operaya mescit yap."
"MİZAH TARİHİNE GEÇECEK"
Tekermeye dönüşen "Çevik Bir, Tayyip İki" söylemini hatırlatan Altan, yazısını işte bu sözlerle tamamlıyor:
“Muhafazakâr olmayanları aşağılayacağım”derken keyfî hareketleriyle bütün toplumu aşağılamaya başladı Başbakan.
Operaya mescit.
Dünya çalkalanırken Türkiye’nin hükümetinin meselesine bak.
Tayyip Erdoğan siyaset tarihine geçecek diye bekliyorduk, galiba “Tayyip İki” olarak mizah tarihine geçecek."
DÜZENLEMENİN AYRINTILARI SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
Devlet Tiyatroları’nı özelleştirmek için düğmeye basan hükümet,
opera ve tiyatro gibi vatandaşların yoğun olarak bulunduğu yerlere
mescit zorunluluğu getirmek için de ilk adımı attı. 3194 sayılı
İmar Kanunu’nda yapılacak değişikliğe göre; çalışanların veya
müşterilerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla mescit, bebek
emzirme yeri, çocuk bakım ve oyun alanları kurulacak.
MESCİT AÇILACAK YERLER
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İmar Kanunu’na ekleyeceği madde
şöyle: “Bağımsız bölüm sayısı 100’den fazla olan konut alanlarında,
umumi ve resmi binalar, alışveriş merkezi, işhanı, büro, yönetim
binası gibi ticaret veya hizmet yapılarında, düğün salonu gibi
eğlence yapılarında, sinema, tiyatro, müze, kütüphane ve kongre
merkezi, yurt binaları, spor tesisleri gibi sosyal ve kültürel yapı
ve tesislerde, eğitim yapılarında, hastane ve benzeri sağlık
tesislerinde, havaalanı, liman, terminal, tren garı, metro
istasyonu gibi ulaşım yapı ve tesislerinde, oteller ve benzeri
turizm tesislerinde çalışanların veya müşterilerin ihtiyaçlarının
karşılanması amacıyla mescit, bebek emzirme yeri, çocuk bakım ve
oyun alanı; milli park, tabiat parkı, bölge parkı, mesire, piknik
alanı, açık spor alanları gibi yerlerde ise mescit, bebek emzirme
yeri ve umumi hela için yeterli mekân ayrılır. Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ilgili kamu kurumları ile
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görüşleri alınarak bakanlıkça
hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.”
HİÇBİR TİYATRODA YOK
Taslakta ‘ibadet yeri’ ifadesi yerine ‘mescit’ kelimesinin
kullanılması dikkat çekerken, düzenlemeye gerekçe olarak
vatandaştan gelen talep ve ‘ihtiyaçlar’ gösterildi.
Radikal ’in sorularını yanıtlayan Devlet Tiyatroları Opera ve
Balesi Vakfı Genel Başkanı (TOBAV) Tamer Levent, “Dünyada hiçbir
tiyatro salonunun içinde bir dua yeri yok. Çünkü insanlar tiyatroya
belirli saat aralığında, sadece tiyatro izlemeye geliyorlar. O
zaman zarfında ibadetini de yerine getirmek gibi bir durum söz
konusu değil. Böyle bir düşüncenin sonu yok” diye konuştu.
“Dünyanın hiçbir yerinde tiyatro mimarisinde dua edilecek ya da
ayin yapılacak bir yer yok” diyen Tamer Levent, bugüne kadar mimari
olarak bir tiyatro binası tasarlanırken oyuncuların prova, makyaj,
elbise değiştireceği yerler ile sahne ve seyirciler için koltuk,
vestiyer ve lavabo düşünüldüğünü söyledi. Tamer sözlerine şöyle
devam etti: “1.5-2 saatlik piyes seyretmeye gelmiş seyirci arada
çıkıp ibadetini mi yapacak? ‘Ben tiyatroya geldim. İçerde piyes
oynanıyor ama ben gidip ibadet yapayım’ mı diyecek? Bu zorlamanın
neden yapıldığını merak ediyorum.”