STV ve Zaman gazetesinin tepe isimlerinin de
aralarında bulunduğu bazı gazeteciler ve polislerin gözaltına
alınmasıyla ilgili soruşturmada sır perdesi aralanıyor. İddialara
göre Tahşiyeciler adlı dini gruba yönelik davada, polis ve
gazeteciler eliyle komplo kurulduğu belirtiliyor. Operasyonun
başlama nedeni ise Tahşiyeciler grubuna yönelik polis baskınında
ele geçirilen el bombalarının üzerinder üç polise ait parmak izinin
çıktığı iddiası.
Türkiye bu sabah, Samanyolu Medya Grup Başkanı Hidayet Karaca
ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile eski
İstanbul Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Tufan Ergüder’in de
aralarında olduğu 31 kişinin gözaltına alınması ile güne uyandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada;
şüphelilerin sahte delil üreterek,
‘Tahşiyeciler’
adlı dini topluluğa yönelik olarak suç örgütü davası açtırdıkları
iddia edildi. Bu nedenle 31 kişi hakkında
“silahlı terör
örgütü kurmak ve yönetmek, örgütün üyesi olmak, örgüt kapsamında
sahtecilik ve iftira’ iddiasıyla soruşturma yürütüldüğü
kaydedildi.
14 ARALIK OPERASYONUNDA 3 KİŞİ SERBEST-
TIKLA
122 KİŞİ GÖZALTINA ALINMIŞTI
Polis tarafından El-Kaide’ci olmakla suçlanan gruba üye 122
kişi gözaltına alınıyor. Lağvedilen özel yetkili mahkeme
çevrelerine göre İstanbul, Diyarbakır, İzmir ve Adana’da dört ayrı
dava açılıyor. Bu davalardan; İzmir ve Adana’dakiler beraatla
bitiyor. Grubun lideri olduğu Mehmet Doğan’ın sanığı olduğu
İstanbul Davası ise halen Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam
ediyor.
Grubun silahlı olduğu iddiasına dayanak sayılan el bombası ve
silahlar, İstanbul Bahçelievler Siyavuşpaşa Mahallesi’ndeki bir
sohbet evinde bulunuyor. Mehmet Doğan’a yakın bir kaynak
tarafından verilen bilgiye göre, operasyon kapsamında hiç takip
altına alınmayan ve sadece aramadan bir gün önce dosya kapsamında
alınan bu evde üç el bombası ve bir miktar mermi
yakalanıyor. Grup bu bomba ve mermilere istinaden silahlı
örgüt kabul ediliyor. Doğan ve arkadaşları 17 ay boyunca tutuklu
kaldıktan sonra özel yetkili mahkemelerinin kaldırılmasıyla tahliye
ediliyor.
POLİSLERDEN "ELDİVENLERİMİZ YIPRANDI"
SAVUNMASI
Dosyadaki en çarpıcı gelişme, yargılama sırasında meydana
geliyor. Sanıkların talebi üzerine bombalar ve silahlar üzerinde
parmak izi incelemesi yapılıyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay
Yeri İnceleme Şubesi’nin 17 Mart 2010 tarihli yazısına göre,
mukayeseye elverişli dokuz parmak izinin üç polis memuruna ait
olduğu anlaşılıyor. Üç polis bu durumu,
“kullandıkları
ameliyat eldivenlerinin yıpranmış” olmaları ile açıklıyor.
Yargılama sürerken, birkaç sanık kendilerine komplo kurulduğu
iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Fakat şikayetçiler
arasında, grubun lideri Mehmet Doğan yer almıyor.
KAYIT YOK
Ayrıca Bahçelievler’de yapılan arama sırasında, bombaların
bulunma anına kadar kamera kaydı yapılmadığı belirlendi. El
bombaların bulunmasının ardından kamera kaydının alındığı
belirlendi
TAŞHİYECİLERE OPERASYONUN KRONOLOJİSİ
İşte 2009’da başlayan, 2010’da operasyona dönüşen olayların
kronolojisi:
- 6 Nisan 2009 günü, herkul.org sitesinden Fethullah Gülen, “İrtica
paranoyası” konuşmasında, Tahşiye’den bahsetti.
- 8 Nisan’da Zaman Gazetesi’nde, “Terör örgütü üretenler yeni
tezgah peşinde” haberi yayınlandı
- 9 Nisan’da, Samanyolu TV’de yayınlanan “Tek Türkiye” dizinin
64’üncü bölümünde, “Tahşiye’den örgüt olarak” bahsedildi. Dizide,
“Örgüt evlerinden bombalar silahlar çıksın, seri numaraları silin”
şeklinde replikler yer alıyor.
- 10 Nisan’da Zaman Gazetesi’nde “Tahşiyecilerle” ilgili köşe
yazısı yayınlanıyor.
- 11 Nisan’da, İstanbul Emniyeti’ne, Mehmet Doğan grubuyla ilgili
“isimsiz ve imzasız” bir ihbar mektubu geliyor.
- 15 Nisan’da, Zaman yazarı Ahmet Şahin, “İslam’da irtica ve
takiyye yoktur” başlıklı yazısında Tahşiye aleyhinde bir yazı
kaleme aldı.
- 23 Nisan günü, Samanyolu TV’de yayınlanan “Tek Türkiye” dizisinin
66. Bölümünde, Tahşiye ile ilgili “Rahle” isimli bir örgütten
bahsediyor. Rahle; Mehmet Doğan grubunun yayınevi ismi
- 26 Nisan’da, Nuh Gönültaş köşe yazısında, “Tahşiye deşifre oldu,
yeni isim vermek lazım. Dinci bir isim olması lazım, Mehmet
Doğan’ın yayın grubu olan Rahle’den bahsetti.
- 29 Nisan’da, İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü, İstanbul Terörle
Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek, Molla Muhammedciler
Tahşiyeciler soruşturması açılmasını istedi.
- 4 Mayıs’da, İstanbul Terörle Mücadele , İstanbul
Başsavcılığı’ndan soruşturma izni alıyor.
- 5 Mayıs’da, Tahşiyeciler resmi olarak dinlenmeye başlıyor.
- 6 Mayıs’da, İstanbul Terörle Mücadele, soruşturmadaki Tahşiye
ismini değiştirerek, “El Kaide yanlısı Mhmet Doğan grubu” ismini
verdi.
- 30 Araık’da, Mehmet Doğan grubuna operasyon gerçekleştirildi.
Bahçelievler’deki bir evde yapılan aramalarda, 2 el bombası ve 1
sis bombası ele geçirildiği iddia edildi. Savunma tipi 2 el
bombasının seri numaraları silinmiş, Rus yapımı el bombasını ile
sis bombasının seri numarası var.
- 1 Ocak 2010’ta ise Türkiye genelinde eş zamanlı operasyonlar
düzenlendi. Tahşiyeciler grubuna bağlı 122 kişi gözaltına
alındı.
TAHŞİYECİLER KİMDİR?
Savcılığın bilgi notu üzerine tüm gözler, ‘Tahşiyeciler’ adı
verilen, adı pek bilinmeyen dini gruba çevrildi. “Molla Muhammed
Doğan” diye bilinen Muşlu Mehmet Doğan’ın lideri olduğu bu grup,
kendisini ‘Nur Talebesi’ olarak tarif ediyor.
‘Tahşiye’ ve ‘Rahle’ adlı yayınevleri etrafında örgütlenen
ve faaliyet yürüten grup, Gülen Cemaati’ne karşı mesafeli bir tutum
takınıyor.
ADLARINI İLK KEZ GÜLEN GÜNDEME GETİRDİ
İDDİASI
Cihadı savunan grubun kamusal alanda adını anan ilk kişinin
Fethullah Gülen olduğu iddia ediliyor. Gülen’in 6 Nisan 2009’da
yaptığı bir konuşmada, “Tahşiye’ adında bir örgüt
kurulacağı ve masum insanların evine silah konulabileceği”
yönündeki cümleleri, buna delil sayılıyor. Gülen’in bu
konuşmasından sonra STV’de yayınlanan ‘Tek Türkiye’ adlı
dizide konunun senaryolaştırıldığı ve ardından grubun polis
takibine alındığı ileri sürülüyor. Gruba yönelik ilk
operasyon da, Ocak 2010’da yapılıyor.