Önümüzdeki 10 yıl...

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Önümüzdeki 10 yıl büyüme oranları, gelişmekte olan ülkeler açısından geçmiş 10 yıla göre biraz daha düşük olacak" dedi.
Törende konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Babacan, ekonomi gazeteciliğinin Türkiye açısından son derece önemli bir alan olduğunu kaydederek şunları söyledi:
“1990’lı yıllarda ülkemizin içinden geçtiği zor dönemleri hatırladığınızda gerçekten çok kritik dönemlerde önemli hizmetleri sundunuz ve kamuoyumuzu doğru ve hızlı bilgilendirmek adına güzel bir performans ortaya koydunuz. Son 11 yıllık dönem Türkiye için iyi bir dönem oldu. Şöyle baktığınız zaman olumlu gelişmelerin olumsuz gelişmelere göre fazla olduğu ve daha çok sabahleyin gazete ve televizyon kanallarını açtığınız zaman ağırlıklı olarak pozitif haberlerle uyandığımız dönem oldu. Bazen negatif haberler daha çok izlenebiliyor. Bazen olumsuzluk daha çok sansasyon oluşturabiliyor. Olumlu haber yapmanın da gazetecilik açısından baktığımızda belki kendi iç çelişkisi de dönem dönem yaşanabiliyor. Burada önemli olan halkımızın doğru bilgiye sıhhatli şekilde ulaşabilmesidir. Dolayısıyla gelişmeleri objektif bir pencereden izleyip, objektif, doğru, mümkün olduğunca detaylı ve tarafsız bir şekilde haber yapabilmek içinde bulunduğumuz dönemin belki de ihtiyaç duyulan konusudur.”

“EKONOMİMİZ YILBAŞINDA ÖNGÖRDÜĞÜMÜZ ORANI TUTTURACAK BİR BÜYÜME PERFORMANSI SERGİLEDİ”
Gelişmiş ülkelerde dahi bazen sansasyon adına, olayların olduğundan biraz daha farklı yansıtılabildiğini belirten Babacan şunları dedi:
“Bir G20 üyesi ülkesi olarak ve G20’nin gelecek dönem başkanlığını üstlenecek bir ülke olarak küresel ekonomi ile ilgili değerlendirmelerin ve ülke ekonomisi ile ilgili değerlendirmelerin tarafsız ve sıhhatli yapılmasının çok büyük önemi var. Türkiye’de bunu önemli ölçüde yakaladığımızı düşünüyorum. Bu dönemde bir başka dikkat çeken gelişmede haberlere baktığımız zaman şirketler ile ilgili haberlerin artık daha çok sayıda ve ön planda olduğunu görüyoruz. Özel sektörümüzün yeni girişimlerini anlatan, özel sektörümüzden başarı örneklerini vurgulayan ve yeni yatırımları özellikle ön plana çıkaran haberleri ben ülkemiz adına çok önemli ve değerli görüyorum. Biz hep şunu savunduk. Özel sektör ekonomide ön planda olmalıdır dedik. Eğer kaynakları özel sektör kullanıyor, yatırım yapıyor ve harcıyorsa inanın bu kamuya göre ülke kaynaklarının çok daha verimli harcama yöntemidir. Özel sektör istihdam oluşturuyor. Ocak 2013’ten Ocak 2014 tarihine kadar Türkiye’de toplam çalışan sayısı tam 760 bin kişi artmış ve bunun büyük ağırlığı özel sektörün oluşturduğu istihdam ile gelişmiş durumdadır. Geçen yılın büyüme oranı yüzde 4 olarak gerçekleşti. Bütün olumsuzluklara rağmen. Biliyorsunuz Amerikan Merkez Bankası’nın para politikalarında sıkıştırmaya gideceğini ilan ettiği bir yıl oldu ve yılsonuna doğru da fiili sıkıştırma oldu. Bir gezi olaylarını yaşadık. 17 Aralık sürecini yaşadık ve bütün bu olanlara rağmen ekonomimiz yılbaşında öngördüğümüz oranı tutturacak bir büyüme performansı sergiledi. Bu yılda ekonomik büyümeyi ağırlıklı olarak özel sektör aktivitesinde görmek istiyoruz ve kamu harcamalarının değil, özel sektör aktivitesinin büyümenin lokomotifi olduğu bir yıl olarak görmek istiyoruz. Mali disiplin dediğimizde bütçe açığını belli bir noktada tuttuğunuzda zaten devlet harcamalarının büyümeye katkısı çok çok sınırlı oluyor. Asıl özel sektöre açtığınız geniş alanda büyüme elde ediliyor.”

“TAKSİTLİ KREDİ KARTI BAKİYESİNDE SON AYLARDA 7-8 MİLYAR TL DÜŞÜŞ SÖZ KONUSU”
Bu yıl büyümü kompozisyonunda ihracatın daha ön planda olmasını arzu ettiklerine dikkat çeken Babacan, şöyle devam etti:
“Bunun içindir ki geçen yıl Ekim, Aralık ve Ocak ayında tedbirler aldık. İç tüketimin kontrollü bir şekilde büyümesini sağlamış durumdayız. Kredi artışları, bankaların kredi hacmindeki artış oran olarak istediğimiz noktaya inmeye başladı. Bu olumlu bir gelişme. Özellikle kredi kartlarındaki çok hızlı ve olağanüstü büyüme önemli ölçüde kontrol altına alındı. Taksitli kredi kartı bakiyesinde son aylarda 7-8 milyar TL düşüş söz konusudur. Bundan biz gerçekten endişeleniyorduk. Kredi kartıyla bir borçlanma oluyor. Bir de bunu taksitle vadeyi uzatma Allah korusun, hem ekonomik sonuçları itibariyle hem de ilerideki sosyal sonuçları itibariyle bizi kaygılandırıyordu ve bu tedbirleri aldık.”

“TÜRKİYE G20 ÜYELİĞİNİ ÖNÜMÜZDEKİ YIL TAÇLANDIRMIŞ OLACAK”
Avrupa’nın son derece zor bir dönemden geçtiğini ve hala da geçmeye devam ettiğini kaydeden Babacan, “Eğer Avrupa Merkez Bankası bu kadar bol likidi piyasaya verip, ülkelerin borçlanma faizlerini bu kadar aşağı düşürmeseydi bugün hala Avrupa’da çok sayıda ülke büyük bir borç krizinin içinde debeleniyordu. Şuan da ortamın biraz rahatlamasının sebebi ülkelerin borçlanma faizleri çok düştü. Bunun da tek sebebi Avrupa Merkez Bankası’nın bu ülkelere kefilim demesidir. Bunu tabi açık bir şekilde yapmıyor. Hiçbir ülkenin ve büyük bankanın batmasına izin vermem diyor. Bunu duyduğu zaman piyasada bu ülkelerin borçlanma faizleri düşüyor. Bunlar gelip geçici uygulamalar ve işin özünü çözmek konusunda kalıcı bir çözüm göremiyoruz. 2015 yılı Türkiye için özel bir yıl olacak. Kuruluşundan bu yana üyesi olduğu G20’nin de dönem başkanlığıyla ve liderler zirvesinin ev sahibi sıfatıyla Türkiye G20 üyeliğini önümüzdeki yıl taçlandırmış olacak” ifadelerinde bulundu.

“ÖNÜMÜZDEKİ 10 YIL BÜYÜME ORANLARI, GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER AÇISINDAN DÜŞÜK OLACAK”
Önümüzdeki dönemin gelişmekte olan ülkeler için rahat bir dönem olmayacağına dikkat çeken Babacan, şunları söyledi:
“Önümüzdeki 10 yıl büyüme oranları, gelişmekte olan ülkeler açısından geçmiş 10 yıla göre biraz daha düşük olacak. Geçmiş 10 yıl performansını önümüzdeki 10 yıl da pek göremeyeceğiz ama yine de bu düşmüş olan büyüme oranları dahi gelişmiş ülkelerin çok çok üzerinde olacak. Yani dinamizm isteyen, hareketlilik isteyen, gerçekten ekonomide hangi ülkelerde canlılık var, ben hangi ülkeye yatırım yapsam fayda görürüm diye düşünen yatırımcılara şöyle bir baktığımızda yine de gelişmekte olan ülkelerin iyi bir adres olduğunu görüyoruz. Türkiye’de bu ülkeler içerisinde hele hele Avrupa coğrafyasında önümüzdeki 10 yılın en hızlı büyüyecek ekonomisi olarak gösteriliyor.”
Konuşmanın ardından Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Gazete, Haber, Söyleşi dalında “Boyacı Ali AB’yi Yendi” haberi ile Sabah Gazetesi Ekonomi Muhabiri Mehmet Nair’e ödülünü verdi. Ödül töreninin ardından ‘6. Altın Kalem Ekonomi Muhabirleri Derneği Ekonomi Basın Başarı Ödülleri’ program sona erdi.
(İHA)