O'nu da çuvalın içinde taşımışlar! Büyük ayıp
Abone olTürkiye'nin gündemine bomba gibi düşen küçük Muharrem'in ölümü akıllara 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in kaderini getirdi.
Tarihçi ve Habertürk si yazarı Van'da yoğun kar yağışı nedeniyle
hastaneye ulaştırılamayan ve evinde can veren küçük Muharrem'in
öyküsünü bugünkü köşesine taşıdı.
Meğer küçük Muharrem'in kaderini bir Cumhurbaşkanı da paylaşmış.
4.Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel...
Nasıl mı? İşte Murat Bardakçı'nın kaleminden o günün hikayesi...
27 Ağustos 1988
Dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in torbaya doldurulmuş kemikleri...
1.5 yaşındaki çocuk yahut cumhurbaşkanı imiş hiç farketmez, at torbaya!
Van'ın Gürpınar İlçesi'ne bağlı Çeli mezrasında yaşayan bir buçuk yaşındaki Muharrem gece aniden ateşlenmiş, kar yolları kestiği için sağlık ekipleri zamanında yetişememişler ve küçük Muharrem can vermiş... Sonrasını iki günden bu yana gazetelerimiz ve televizyonlarımız anlatıyorlar, okumuş yahut işitmişsinizdir: Otopsi ve diğer işlemler için cenazenin şehre götürülmesi gerekiyormuş, cansız bedenini bir torbaya koymuşlar, Muharrem'in amcası torbayı sırtlamış, yürüyerek 16 kilometre ilerideki bir köye taşımış. Orada bir araba bulmuşlar ve Van'daki üniversite hastahanesine, otopsinin ardından da mezarlığa götürmüşler.
Dünyadan göçüp gidenler hakkında "Uzkurul mevtâkum bi'I-hayr" yani "Ölülerinizi hayırla yâdediniz" hadisi gereği gerçi iyi konuşmaya dikkat ederiz ama cenazelerimizi kaldırmaya millet olarak pek itina etmeyiz. Çıkılan son yolculuğa batı memleketlerinde gösterilen özenden bizde eser yoktur! Tabutlarımız en ucuzundan birer tahta sandığı andırır, mezarlıklarımız düzensizdir, herbiri asırlar öncesinin tapu kayıtları olan tarihî mezarları, sanat eseri mermer mezar taşlarını ve şâhideleri rant yahut yeni mezar alanları açmak uğruna hoyratça kırıp dökmüşüzdür.
...Türkiye iki günden bu yana küçük Muharrem'in cansız bedeninin bir torba içerisinde nakledilmesini tartışıyor ama hatırlatayım:
Cenazeler konusundaki böyle özensizliklerimiz aslında yeni değildir, eskiden beri mevcuttur ve Türkiye ücra bir mezradaki çobanın üç yaşındaki evlâdının değil, bir cumhurbaşkanının kemiklerinin de Amerikan bezinden bir torba içerisinde taşınması gibisinden ayıplara şahit olmuştur.
Böyle ayıplardan birinin fotoğrafını bu köşede görüyorsunuz:
Fotoğraf 1988'in 27 Ağustos'unda, Ankara'da çekilmiş. Elinde torba olan kişi Ankara Belediyesi'nin bir temizlik memuru, torbada da dördüncü cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in kemikleri var!
12 Eylül yönetimi Virginia'daki Amerikan devlet mezarlığı Arlington'u örnek alıp Ankara'da bir devlet mezarlığı inşa ettirmişti. İlgili kanunun çıkmasından sonra Atatürk ve İsmet İnönü'ye ait olanlar dışında Anıtkabir'deki bütün kabirler açılmış, başta Cemal Gürsel olmak üzere 27 Mayıs'tan sonra oraya defnedilen "devrim şehidleri" yeni mezarlığa nakledilmiş ve Gürsel'in kemikleri de bir torbaya konarak temizlik işçisinin kucağına verilmiş ve bu fotoğrafın ertesi gün yayınlanması üzerine kıyamet kopmuştu! Dolayısı ile ha cumhurbaşkanı, ha uzak bir mezrada can veren bir buçuk yaşındaki çocuk olsun, bizim için farketmez; Cenazeyi de, kemikleri de Amerikan bezinden yahut patiskadan bir torbaya koyup göndeririz, olur biter...