Onlar şimdi yazarlık yapıyor

Zaman Gazetesi'nin haberine göre, Anayasa Mahkemesi üyeliği ve başkanlığı döneminde 15 parti kapanan Yekta Güngör Özden, ‘Ordu göreve’ şeklinde pankart açan Türk Solu Dergisi’nde yazıyor. Refah ve Fazilet partileri hakkında kapatma davası açan Yargıtay eski Başsavcısı Vural Savaş da Doğu Perinçek’in Aydınlık Dergisi’nde yazılar kaleme alırken, DEP davasının mimarlarından Nusret Demiral ise aşırı milliyetçi Orkun Dergisi’nde köşe sahibi. Emekli DGM Başsavcısı Nusret Demiral, 9 yıl önce girdiği MHP’den ‘siyasetin ruhuna aykırı davrandığı’ gerekçesiyle dışlandı. Anayasa Mahkemesi başkanlığından emekli olan Yekta Gün-gör Özden, Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi’ni kurup iktidara talip oldu. Partisi seçimlere katılma yeterliliğine ulaşamadı. Partiyi tümen mantığıyla yönetmekle suçlanınca siyaseti bıraktı. Vural Savaş da önce birlikte siyasete başladığı Özden’le yollarını ayırdı. 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde DSP’den aday oldu, seçilemeyince siyasete veda etti. Siyasette bekledikleri desteği bulamayan 3 hukukçu şimdi de dergi yazarlığına soyundu. Anayasa Mahkemesi üyeliği ve başkanlığı döneminde 15 parti kapanan Yekta Güngör Özden, ‘Ordu göreve’ şeklinde pankart açan Türk Solu Dergisi’nde yazıyor. Refah ve Fazilet partileri hakkında kapatma davası açan Yargıtay eski Başsavcısı Vural Savaş da Doğu Perinçek’in Aydınlık Dergisi’nde yazılar kaleme alırken, DEP davasının mimarlarından Nusret Demiral ise aşırı milliyetçi Orkun Dergisi’nde köşe sahibi. Emekli DGM Başsavcısı Nusret Demiral, 9 yıl önce girdiği MHP’den ‘siyasetin ruhuna aykırı davrandığı’ gerekçesiyle dışlandı. Anayasa Mahkemesi başkanlığından emekli olan Yekta Gün-gör Özden, Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi’ni kurup iktidara talip oldu. Partisi seçimlere katılma yeterliliğine ulaşamadı. Partiyi tümen mantığıyla yönetmekle suçlanınca siyaseti bıraktı. Vural Savaş da önce birlikte siyasete başladığı Özden’le yollarını ayırdı. 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde DSP’den aday oldu, seçilemeyince siyasete veda etti. Zaman`ın sorularını cevaplayan Nusret Demiral, siyasette başarısız olmasının nedenini `yalan olgusu ve genel başkan sultası`na bağlıyor. Yalan söylemeyenlerin siyasette tutunamadığını söyleyen Demiral, “Siyasetçiler yapamayacakları şeyleri de vaadediyor. İşsiz güçsüz olan insanımız da bu vaatlerin arkasından koşuyor.” dedi. Aktif siyasette olmasa bile halkın kendisini en az hükümet yetkilileri kadar tanıdığını savunan Demiral şöyle konuştu: “Ben bütün Türkiye`nin danışmanıyım Herkes bana gelir. Ben herkesi tanıyorum, herkes de beni tanıyor. Siyaset bizim işimiz, biz yönlendirici insanlarız, uyarıcı insanlarız. Biz milletin danışmanıyız.” Halkın yönlendiricisi olduğunu iddia eden Demiral, birçok konuda kamuoyundan farklı düşünüyor. Avrupa Birliği`ne karşı olan ve kamuoyu yoklamalarında, ‘halkın yüzde 80`inin AB taraftarı olarak görünmesine’ inanmıyor. Demiral, genel kanının aksine 1982 Anayasası`nın yeterli olduğunu ve kesinlikle değiştirilmemesi gerektiğini düşünüyor. Demiral, imam hatip liselerinin yanı sıra anadolu liselerine de karşı. Çünkü, yabancı dil eğitiminin gençlerde asimilasyona yol açtığını düşünüyor. Politik çıkışları ve siyasetçilerle girdikleri polemikler, 3 hukukçuyu da hep gündemde tuttu. Ancak bu isimler emekli olma günü geldiğinde, ‘ülke yönetme hayali’yle siyasete atıldı. Emekli DGM Başsavcısı Nusret Demiral, 9 yıl önce girdiği MHP`de ‘siyasetin ruhuna aykırı davrandığı’ gerekçesiyle partiden dışlandı. Yekta Güngör Özden, 1998’de emekli olduğu Anayasa Mahkemesi Başkanlığı`nın ardından siyasi parti kurarak iktidara talip oldu. 2002`de kurduğu partisi genel ve yerel seçimlere katılma yeterliliğine ulaşamadı. `Partiyi tümen mantığıyla yönetmek`le suçlanınca siyaseti bıraktı. Refah ve Fazilet Partileri hakkında kapatma davası açan eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş ise önce birlikte siyasete başladığı Özden`le yollarını ayırdı. 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde DSP`den aday oldu, seçilemeyince siyasete veda etti. 3 Kasım’da siyaset hayalleri bitti Son yıllarda siyasette şansını denemek isteyen ünlü hukukçular üç isimle sınırlı değil. 3 Kasım 2002 seçimlerinde 4 büyük partinin baraj altında kalması bir çok önemli hukukçunun milletvekili olma hayallerini yıktı. ANAP`tan aday olan Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk, DYP`den aday olan DGM eski Savcısı Talat Şalk, YTP`den aday olan Prof. Dr. Hüsrev Hatemi de siyasette umduklarını bulamadı. Sami Selçuk milletvekili seçilemeyince hukuki konularda yapılan bazı konferans ve sempozyumlara katılıyor. Emekli savcı Talat Şalk, milletvekili seçilemeyince emekliliğin tadını çıkarmaya çalışıyor. YTP`den siyasete girme teşebbüsünde başarısız olan Prof. Dr. Hüsrev Hatemi ise öğretim üyeliğini sürdürüyor.