Ünlü Onkolog Dr. Yavuz Dizdar, sakatatların besin değerinin yüksek olduğunu söyledi. Bunun iki nedei olduğunu belirten Dizdar, ilk olarak hayvanın en değerli yerlerinin sakatatları olduğunu ifade etti. Karaciğerin doğrudan besin deposu olduğunu ancak mikroorganizma transferine gelince bunun işkembe ve kokoreç aracılığı ile sağlandığını belirtti.Kokoreçin bir üstünlüğü daha olduğunu dile getiren Dizdar şu ifadeleri kullandı: "Malum hayvanın bağırsaklarından yapılır ama bağırsakların uykuluk gibi bezlere sarılmasıyla hazırlanır. Uykuluk bizde göğüs kafesinin içinde bulunuyor ve bağışıklık sistemininorkestra şefi… Aşı kaynağı: Hayvanda da batın içinde uykuluk benzeri organlar var, çöz ya da fındık adı veriliyor. Bunlar hazır aşı kaynaklarıdır, zira bizim kendimizi savunmamız gereken mikroplar aslında hayvanlar için de bir tehdit. Kokoreç yediğinizde hayvanın hazırlanmış bağışıklık repertuvarını kendinize aktarıyorsunuz. Ama bunun için özellikle uykuluğa sarılmış olması gerekir. Çok fazla talep olunca ve yöntemi de bilmiyorlarsa kokoreçin ortasına yağ dolduruyorlar. Bu yağ iç yağı, aynı kaliteyi vermez. Bir de elbette pişirme usulü önemli, o nedenle kokoreç pek evde yapılabilecek bir şey değil. Ateşin üzerinde yavaş yavaş döndürülerek tandır biçiminde pişiriliyor.Ağır ateş üzerine işliyor ama merkezdeki uykuluğu tamamen öldürmüyor. Bu sırada kurumasını önleyen yağın önemli bir kısmı da akıyor. Yağın bir kısmının ise kalması lazım, yoksa kokoreç zaten çok kuru olur.Hangi kokoreç daha iyi:Kuzu kokoreç özeldir ama her yerde bulma şansımız yok. Balık Pazarı'nda hazırlanmış kuzu kokoreç satılıyor ama bu fırın ateşi ister. Kuzu kokoreç bulursanız çok yağlı olmadığından evde uzun süre fırınlayıp da yapabilirsiniz. Marketlerde satılan dilim kokoreçler var ancak evde yapmaya ne kadar uygun olduğunu denemediğim için bilmiyorum.Kokoreç mutluluk veriyor: Bağırsaklarda çok miktarda serotonin (mutluluk hormonu) var. Bu halka yapısında olan özel bir bileşik, insanda sentezlenemediğinden temel bileşiğin dışarıdan alınmasını gerektiriyor. Kokoreç ise özellikle serotoninden zengin ve pişirme yönteminden etkilenir görünmüyor. Zira parçalanması için gereken sıcaklık çok daha yüksek, tandır ateşinde bir şey olmuyor. Biraz çikolata örneğine benzer, alınca mutlu oluyorsunuz.Kolestrole neden oluyor mu? Kokoreç denince kolesterol çekincesi ortaya çıkıyor… Ancak bu biraz çarpıtılmış ya da yanlış değerlendirilmiş bir algı. Kolesterol vücudun temel yapı taşlarından biridir. Hormonlardan tutun hücre duvarına kadar pek çok şey kolesterolden yapılıyor. Vücut kendi kolesterolünü kendi de sentezleyebiliyor. Haftada bir kokoreç yiyerek kolesterol seviyelerinizi kalıcı olarak artıramazsınız. Bilakis aralıklı yerseniz vücut kendi sentezini ihtiyaç olmadığından azaltabilir. Enerji yakma hızını arttırır: Nitekim kolesterol düşürücü ilaca başlandığında da kolesterol önce artırıyor, denemeyle vakidir. Her şey denge meselesi, abartıya kaçmayın, vücut kendini düzenler. Öte yandan kokoreçi çok yiyip, kilo alan kimse de görmedim. Bu gıda canlıdır, kendi metabolizmasını kendi sağlar. Vücudu uyandırarak, enerji yakma hızını artırır.