'Önemli olan beyaz ırkın korunması'

Rusya'ya sığınan mülteciler, ırkçılık ve şiddete maruz kaldıklarını söylüyor.

Ülkede sığınma talebinde bulunan mültecilerin tutulduğu tek bir kamp var. Moskova'nın bin kilometre uzaklıktaki bu kampta, mültecilerin yerleştirildiği derme çatma konutların damlarından su akıyor.

BBC muhabiri Daniel Sandford'ın izlenimleri:

Ochyor, Rusya'nın Ural Dağları'nın eteklerindeki bir köy. Yoksul ama sevimli bu köy, Moskova'dan hayli uzak... Rusya, siyasi sığınma talebinde bulunan yabancı mülteciler için ülkedeki tek kampını işte bu ücra köyde kurmuş.

Ancak kamptaki mülteciler hor görüldüklerini, korku içinde yaşadıklarını söylüyor.

Başlarının derde girebileceğini bilmelerine rağmen kampın hemen dışında bizimle konuşmayı kabul ediyorlar.

'Ülkemizde de baskı altındaydık'

Bir mülteci, "Burada bize zulmediyorlar. Kendi ülkemizde de zaten aynılarını yaşıyorduk" diyor.

Mülteci kampındaki koşulları kendi gözlerimizle görmek için içeri giriyoruz.

Kampın eski, çürümeye yüz tutmuş prefabrik konutlardan oluştuğunu görüyoruz. Ve eksi 30 derecelere varan soğuk hava şartlarına da dayanıklı değiller. Bu mülteci, bize damdan nasıl su aktığını gösteriyor. Hem de elektrik kablolarının, florasan lambaların arasından.

Binalar rutubet içinde, bakıma ihtiyaçları var. Kaloriferler çalışıyor, ama soğuk hava deliklerden, kırık camlardan içeri giriyor.

Rus Hükümeti, bu kampta insanların gördüğü muamele nedeniyle defalarca eleştirildi. Ancak değişen pek bir şey olmadı. Ve mültecilerin en çok korktukları kamp çalışanı, yakın bir zaman önce kampın müdürlüğüne terfi ettirilmiş.

Rus yetkililere, mültecilerin neden bu kadar ücra bir yerde ve bu koşullarda tutulduklarını sorduk. Kurumun sözcüsü Konstantin Poltoranin,

daha iy koşullardaki bir kampın kurulması için planlar olduğunu söyledi. Ama ekledi:

"Şu an en önemli olan şey beyaz ırkın korunmasıdır. Rusya'da hissiyatımız budur. Siyahların topluma doğru şekilde karışmasını istiyoruz. Batı Avrupa'da olduğu gibi kötü sonuçlar almak istemiyoruz."

Afrikalı mülteciler, sadece kampta değil, köyde bile ırkçı saldırılara maruz kaldıklarını söylüyor. Korkuyorlar ve "bizi kim kurtaracak, bilmiyoruz" diyorlar.