Önder Aksakal 2015'teki anısını anlattı Gülten Kışanak'ın eş başkanına terleten Öcalan sorusu
Abone olDSP Genel Başkanı Önder Aksakal, geçtiğimiz pazartesi HDP'li 3 belediye kayyum atanmasına destek verdiği açıklamasında, 2015'te Diyarbakır ziyareti sırasında o dönem belediye başkanı olan Gülten Kışanak'ın eş başkanıyla arasında geçen diyaloğu anlattı.
DSP lideri Önder Aksakal, katıldığı bir televizyon programında
Türkiye'nin gündemine oturan HDP'li Van, Diyarbakır ve Mardin
Büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyum
atanmasını değerlendirdi.
‘Türkiye Cumhuriyeti kimse kusura bakmasın muz cumhuriyeti değil’ diyen Aksakal'ın 2015 yılında Diyarbakır temasları sırasında yaşadığı bir anısını paylaştı.
Aksakal şunları söyledi;
“2015’te genel başkan olduktan sonra Sur olayının olduğu ortamda parti meclisi toplantısını Diyarbakır’da yaptım. Diyarbakır’a gittiğimde PM toplantımızdan önce devleti temsilen valiyi ziyaret ettim. Sur olaylarının gerçek sebepleri ve işleyişiyle ilgili bilgi aldım. Diyarbakır halkını temsil eden mekanizma belediyedir. Diyarbakır Belediyesi’ni de ziyaret etim. Arkadaşlara tembih ettim. Eş başkanıyla bizi karşılamaya kalkarlarsa ziyareti iptal edecektim. Gülten Kışanak ve meclis üyeleriyle birlikte bizi karşıladılar. Heyetler arkadaşlarını tanıştırıyor. Kışanak yanındakileri tanıştırırken eş başkanını tanıttı.
'Abdullah Öcalan’ın eş başkanı var mı?'
sorusu
‘Bu eş başkanlık işi benim kafama yatan bir iş değil. Bir bedende bir tane baş olur. Bu yanlış bir iş’ dedim. Eş başkan olarak tanıttığı arkadaş devreye girdi.
Sayın genel başkanım, hayır bu demokrasinin gereği olarak bir uygulanan sistem. Kadının yanında erkek, erkeğin yanında kadın eş başkan var. Kadın erkek eşitliği için’ dedi.Ben de ‘Abdullah Öcalan’ın eş başkanı var mı?’ diye sordum. Birbirlerine baktılar, ‘Yok’ dediler. Demek ki sizin bakış açınıza göre bu işin demokrasiyle alakası yokmuş dedim.
Aksakal şöyle devam etti;
'Terör örgütünün mutlak temsilcisi ve denetimi var'
Dağdaki ovadakini kontrol ediyor. Ziyaretten çıktıktan sonra Diyarbakır’daki arkadaşlar o heyet içinde Kandil’in temsilcisi olan kişiyi de gösterdiler bana. Bu işleyiş bugünkü işleyiş değil. Başından beri böyleydi. Doğu ve Güneydoğu illerindeki HDP’nin iktidar olduğu belediyelerde, HDP’nin belediyeleri elinde tuttuğu yönetim anlayışında terör örgütünün mutlak temsilcisi ve denetimi var. Türkiye Cumhuriyeti kimse kusura bakmasın muz cumhuriyeti değil! 4 tane çırpıdan oluşmuş kumru yuvası da değil. Kendini koruyacak tedbirleri değişik mekanizmaları eliyle de yürütüyor. Nerede nasıl işler yürüdüğünü devlet biliyor. Bunu ulu orta yerlerde tartışmaya açmamız fayda sağlamaz. Devletin kendine özgü bir mahrem yapısı vardır. Her yönetimde olmuştur ve olmalıdır.
‘Bizim bunlarla en yakın bir ilişkimiz yok’ diyen bir HDP’li duydunuz mu?'
Devletinizin imkanlarını terör örgütünün yaşaması için doğrudan ya da dolaylı olarak kullanıyorsanız devlet bunu tespit ettiyse devlet bunu engellemek için imkanlarını kullanır. Kayyum bu tedbirlerden biridir. ‘Seni görevden aldım yerine daha güvenilir birisini getiriyorum’ demektir. Anayasal bir yetkidir. Anayasada da yerel yönetimler kanununda da karşılığı var. Konuyu saptırarak tartışamaya çalışıyorlar. Bu belediyelerde terör örgütüyle iltisaklı kişiler görev yapıyor. ‘Bizim bunlarla en yakın bir ilişkimiz yok’ diyen bir HDP’li duydunuz mu? İnkar etmiyorlar ki! Ama CHP’liler diyor. Sorun HDP’nin sorunu, onların ortalığı velveleye vermesi gerekirken CHP konuşuyor."