Önce vahşet sonra intihar şoku!
Abone olBirlikte kafe işlettiği sevgilisini öldürdükten sonra evini yaktı. Ardından da polisin geldiğini gören şahıs intihar etti.
Kadıköy'de bir kişi birlikte kafe
işlettiği kadın ortağını silahla öldürdükten sonra evini ateşe
verdi. Polisin geldiğini gören şahıs daha sonra silahla intihar
etti.
Olay Suadiye Hazan Sokakta meydana geldi. Bahçe Cafe'yi Ayten
Alptekin ile birlikte çalıştıran Abbas Aydın kavga ettiği Ayten
Apltekin'i silahla vurduktan sonra ikinci kattaki evini de ateşe
verdi.Aydın, silahıyla başına ateş ederek hayatına son verdi.
Olayla ilgili araştırma sürüyor.
Kadıköy Suadiye Hazan Sokak'ta
meydana gelen olay iddiaya göre şöyle gelişti.
Abbas Aydın (57) iki yıldır birlikte yaşadığı öğrenilen Ayten
Alptekin(44) ile birlikte cafe işletmeye başladı. Bu sırada Abbas
Aydın evini satarak elde edilen gelirin 100 bin TL kısmını Ayten
Alptekin'in hesabına yatırdı. İkilinin arası zaman zaman yaşanan
gerginliklerle bozulurken Ayten Alptekin iddiaya göre ayrılmak
istedi. Abbas Aydın iddiaya göre barışmak istediği Ayten
Alptekin'in evine bir kamyon dolusu gül getirsede barışmaya ikna
edemedi. Aydın bugünde cafeye gelerek Ayten Alptekin ile barışmak
istedi. Yine red cevabını alan adam silahını çıkarıp Ayten
Alptekin'i vurarak öldürdü. Deliye dönen Abbas Aydın cafenin
bulunduğu binanın üçüncü katındaki dairesine çıkıp kapıyı üzerinden
kilitledi.
EVİ ATEŞE VERİP KAFASINA ATEŞ ETTİ
Olay yerine gelen polis ekipleri
Abbas Aydın'ı ikna etmeye çalışsada başarılı olamazken Abbas Aydın
evi ateşe verdi. İtfaiye ekipleri yangına müdahale ederken Abbas
Aydın silanın kafasına dayayıp bir el ateş ederek hayatına son
verdi. Kapıyı açıp içeri giren polis ve itfaiye ekipleri yanan evin
içinde Abbas Aydın'ın cansız bedeniyle karşılaştı. Polis emniyet
şeridiyle sokağa giriş ve çıkışları kapatırken olay yeri inceleme
ekipleri detaylı bir çalışma yaptı. Ekipler Ayten Alptekin ve Abbas
Aydın'ın cansız bedenleri üzerinde inceleme yaparken olay yerine
gelen kadın savcıda çalışmaları takip etti.
CİNAYETİ GÖREN ANNE VE ÇOCUĞU EMLAK DÜKKANINA
SIĞINDI
Dehşete düşüren cinayetin işlendiği
sırada Hazan sokaktan okuldan aldığı çocuğuyla ilerleyen bir anne
ise cinayet işlendiğini görünce çocuğuyla birlikte bir emlak
dükkanına sığındı. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, anne
ve çocuğu sokakta ilerlerken silah sesiyle birlikte bir kadının
öldürüldüğünü görünce panik halinde geri koşup bir emlak dükkanına
giriyor. İki kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın ardından polis
detaylı bir soruşturma başlatırken Abbas Aydın ve Ayten Alptekin'in
cesetleri incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu morguna
kaldırıldı.
"BU AHLAK POLİSİ AHLAKSIZ ÇIKTI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
İstanbul'da emniyet taşkilatını şoke eden skandal!
İddiaya göre, Ahlak Büro'da görevli 4 polis, bir müzikholde dehşet
saçtı.
Aşırı alkollü halde müzikhole girdiği öne sürülen polisler,
yaptıkları kimlik kontrolünün ardından kadınlı erkekli 12 kişiyi
emniyete ait sivil bir minibüse bindirerek Çatalca'ya götürdü. Yol
boyunca 10 kişi, belirli yerlerde indirildi. Geriye sadece Azeri
uyruklu bir kadın kaldı.
Gece yarısı dehşeti yaşatan polislerden Ali Keser'in, Azeri uyruklu
kadına ormanda tecavüz ettiği iddia edildi. İstanbul polisinde
şok etkisi yaratan olayın ardından, polis memuru Ali Keser
tutuklandı.
Gazete Habertürk'ün haberine göre, 14 Ekim günü yaşandığı öne
sürülen “polis dehşeti” iddiaya göre şöyle
gelişti: İstanbul Avcılar’da bulunan ve aynı zamanda müzikhol
olarak işletilen Anıklar Ocakbaşı’na, gece yarısı beyaz renkli
sivil bir minibüsle İstanbul Ahlak Bürosu’nda görevli polis
memurları M.K., E.G., S.D. ve Ali Keser geldi. Alkollü oldukları
öne sürülen polis memurları ‘ışıkları açın kimlik kontrolü
yapacağız” dedikten sonra müşteriler ile çalışanların kimliklerini
topladı. Yine iddiaya göre bu arada işletme sahibinden rüşvet
aldılar. Polis memurları, aralarında müşteriler ile yabancı uyruklu
kadınların da olduğu 12 kişiyi minibüse bindirerek Çatalca’ya doğru
yola çıktı.
TECAVÜZ İDDİASI
4 memur, yol üzerinde bazı isimleri minibüsten indirdi. Yine
iddiaya göre, burada kadınlara ilişki teklifinde bulunuldu. Ancak
kadınlar bunu reddetti.
Daha sonra, polis memurlarından Ali Keser’in, restoran-müzikholde
çalışan Azeri uyruklu bir kadına tecavüz ettiği öne sürüldü. Bu
olayın ardından da, kadınlı erkekli grup serbest bırakıldı. Gece
karanlığında Çatalca’da bırakılan mağdurlar, sabah taksilerle
İstanbul’a döndü.
EMNİYET OLAYA EL KOYDU
Sabah saatlerinde İstanbul’a dönen 12 mağdur, yanlarına müzikholün
işletmecisini de alarak polislerden şikâyetçi oldu. İstanbul
Emniyet Müdürlüğü de hemen kolları sıvadı. Adli ve idari soruşturma
başlatılırken bir polis memuru açığa alındı.
E.G ve S.D adlı polismemurları ise sürgün edildi.
Tecavüzle suçlanan Ali Keser de tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İddialarla ilgili yürütülen adli soruşturma kapsamında ifade veren
mağdurlar, “Polisler kimliklerini gösterdikten sonra, kimlik
kontrolü yapacaklarını söylediler. Aşırı alkollülerdi.
Mekânın işletmecisinden bir miktar para aldıktan sonra, 7 bayan 5
erkeğin kimliklerini geri vermediler. Daha sonra hepimizi kapıda
bekleyen minibüse bindirdiler. Ne olduğunu anlamadık. Edirne yönüne
doğru ilerlerken bazı erkek ve bayanları yol güzergâhında
indirdiler. Araç Çatalca’ya doğru ilerlemeye devam etti”
dediler.
'AHLAKSIZ' TEKLİF!
Müzikholde müşteri olduklarını iddia eden iki kadın ise
ifadelerinde, “Çatalca’da karanlık bir yere geldiğimizde, sonradan
Azeri olduğunu ve tecavüze uğradığını öğrendiğimiz bir bayanı bir
polis memuru minibüsten indirdi. Polislerden ikisi yanımıza
gelerek, isterseniz cinsel ilişkiye girebiliriz dediler. Kabul
etmedik. Biri ‘Gece yarısı burası tehlikelidir. Evim yakın
isterseniz, bana gidelim’ dedi. Biz yine kabul etmedik. Gecenin
karanlığında Çatalca’da kaldık. Gün ışımaya yakın taksiye binerek,
Çatalca’dan ayrıldık” şeklinde konuştular.
"KARAKOLDA 155'İ ARADI AMA..."
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Mecidiyeköy’de üç arkadaşıyla birlikte dolaştığı sırada kimlik
soran polislerin hakaretlerine maruz kaldığını öne süren Sezer
Çelenk (39), duruma tepki göstermesi üzerine götürüldüğü Kuştepe
Polis Merkezi’nde bir grup üniformalı polisin kendisini darp
ettiğini iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Yüzünden yaralanan evli ve iki çocuk babası Çelenk, “Karakolda
155’i arayarak yardım istedim. Telefonu elimden alarak beni
hastanelik ettiler” diye konuştu. Olay, 24 Ekim Pazar günü gece
yarısı meydana geldi. Çelenk yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bana ağıza alınmayacak küfürler ettiler. Kuştepe Polis Merkezi’ne
götürüldüğümde hakaret ve küfürler devam etti. Yasal yollara
başvuracağımı söylediğim zaman, küfreden polislerden birisi
‘Cumhurbaşkanına kadar yolun var’ dedi. Karakolun içinden 155’i
arayarak yardım istedim. Mağdur olduğumu belirtip ekip
göndermelerini istediğimde telefondaki polis ‘Orada kameralar
vardır. Birşey yapamazlar’ yanıtını verdi. 155’in kayıtlarında bu
konuşmalar mutlaka olmalı”.
ADAM ÖLECEK
155’i aradığı sırada memurlardan birisinin elinden telefonu
kaptığını öne süren Çelenk, “3-4 üniformalı polis beni darp etmeye
başladı. Yaklaşık 15 dakika dayak yedim. Beni darp eden polisleri
net bir şekilde hatırlıyorum. Olayı seyreden başka bir polisin ‘Bu
adam ölecek, hastaneye götürün’ dediğini duydum. Sonra kendimden
geçmişim” dedi.
Sabaha karşı hastaneye götürüldüğünü belirten Çelenk, şikâyet
dilekçesinde, Polisler beni dövüp burnumu kırdı. Hastanede darp
raporu istediğim halde verilmedi” dedi. Adli Tıp Kurumu’nun ön
raporunda Çelenk’te “nasal dorsumda (burun sırtında) ödem,
laserasyon (sıyrık şeklinde yaralar), durmuş epistaksis (burun
kanaması)” tespit edildiği belirtildi.
Adli Tıp Kurumu’nun verdiği rapor...
KEYFİ OLAMAZ
Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun durdurma ve
kimlik sorma ile ilgili 4. maddesinde polisin hangi nedenlerle
kişileri durdurabileceği sıralanıyor.
4. maddede ayrıca polisin durdurma yetkisini kullanabilmesi
için, “tecrübesinin ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime
dayanan makul bir sebebin bulunması gerektiği” belirtilirken,
“Süreklilik arz edecek, fiili durum ve keyfilik oluşturacak şekilde
durdurma işlemi yapılamaz. Polis, durdurduğu kişiye durdurma
sebebini bildirir ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir;
kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz
edilmesini isteyebilir” deniliyor.
"ÖFKELİ ANNEDEN TELEFONLU ŞİDDET"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Konya’nın Selçuklu ilçesi Işıklar Mahallesi’nde oturan 16 yaşındaki lise 3. sınıf öğrencisi M.B. önceki gece, 18 yaşındaki erkek arkadaşıyla görüşmek için annesi H.Ö.’den izin istedi. Eşinde boşanmış olan ve kızıyla yaşayan 35 yaşındaki H.Ö. izin vermedi ve anne-kız tartışmaya başladı.
Tartışma sırasında sinirlerine hakim olamayan H.Ö., elindeki cep
telefonunu kızı M.B.’nin başına vurdu, ardından da tekme ve tokatla
kızını dövdü. Ablasının haber vermesi üzerine hastaneye kaldırılan
M.B., başına dikiş atıldıktan ve yaklaşık 3 saat gözlem altında
tutulduktan sonra taburcu edildi..
Anne H.Ö. polis tarafından gözaltına alındı. Konya Numune
Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen H.Ö., gazetecilerin
“Kızınızı neden dövdünüz?” sorusuna, “Sana hesap mı vereceğim?
Canım istedi dövdüm. Suçu vardı dövdüm. Öldürdüm mü çocuğumu”
diyerek tepki gösterdi. Emniyet’te ifadesi alınan anne, kızının
şikâyetçi olmaması üzerine serbest bırakıldı.
"CANAVAR DA OLSA ANNE O"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
3.5 yaşındaki kızını dövmekten hapis yatan ve çocukları elinden alınan anne, dövüldüğünü söyleyen oğlunu yurtta kaçırıp savcılığa gitti. Ancak başka suçtan tutuklandı ve anne ile oğlu ağlayarak ayrıldı.
Çiğdem Alakaz, 6 yıl önce 3.5 yaşında olan kızı Sıla Alakaz’ı
öldüresiye dövdü. Vücudunun her yeri morluklarla dolu olan, yüzünde
sigara söndürülen ve yediği dayaktan yüzü tanınmayacak hale gelen
minik Sıla ile kadının ilk eşinden olan o zaman 6 yaşındaki İlker
Can Yıldız devlet himayesine alındı. Önce Kocaeli Karamürsel
Yetiştirme Yurdu'na yerleştirilen İlker Can Yıldız daha sonra Düzce
Yetiştirme Yurdu’na nakledildi.
Hapse mahkum olan ve Bolu Kapalı Cezaevi’ne konulan Çiğdem Alakaz 3
yıl 9 ay hapis yattıktan sonra bırakıldı ve oğlu İlker Can Yıldız’ı
belirli aralıkla ziyaret etmeye başladı.
Şikâyete gitti, tutuklandı
İddiaya göre İlker Can Yıldız, geçen perşembe gecesi yurtta kalan
kendisinden yaşça büyük çocuklardan dayak yedi. Sırtında morluklar
oluşan, kafasında ve yüzünde şişlikler bulunan İlker Can Yıldız,
cuma günü gizlice annesini arayarak yardım istedi. Anne Çiğdem
Alakaz ve teyzesi Yaşariye Alakaz önceki gün Düzce’ye giderek İlker
Can Yıldız’ı yetiştirme yurdundan alarak Bolu’ya geldi.
Oğlunun sırtında ve yüzünde morluk ve şişlikleri gören Çiğdem
Alakaz yurt yetkilileri hakkında dün suç duyurusunda bulunmak üzere
savcılığa gitti. Ancak hakkında “iftira” davasından tutuklanma
kararı bulunduğu gerekçesiyle oğlunun yanında gözaltına alındı.
Tutuklanarak Bolu Kapalı Cezaevi’ne götürülen Çiğdem Alakaz’ı
ablası Yaşariye Alakaz ve oğlu arkasından takip etti. İlker Can
Yıldız, cezaevi kapısında annesi Çiğdem Alakaz’ın boynuna sarılarak
gözyaşı döktü. Polis tarafından güçlükle birbirinden ayrılan anne
ile oğlunun ağlayarak ayrılmaları, görevlilerle çevrede bulunanları
da gözyaşlarına boğdu.
Bu arada Düzce Sosyal Hizmetler İl Müdürü Osman Çakır, Çiğdem
Alakaz hakkında dava açacaklarını söyledi.
"KAPIYI TEKME İLE AÇTI DİYE OĞLUNU ÖLDÜRDÜ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Bursa'nın Yıldırım İlçesi’nde Hüseyin Sabancıoğlu (63), iddiaya göre zili çalmak yerine kapıyı tekmelediği için tartıştığı oğlu 39 yaşındaki Ahmet Sabancıoğlu’nu öldürdü.
Olay, Akyüz Sokak üzerinde 10 gün önce meydana geldi. Eşinden
ayrıldığı için psikolojisi bozulan Ahmet Sabancıoğlu, babasıyla
yaşadığı evin kapısını tekmeleyerek içeriye girdi, bunun üzerine
babası Hüseyin Sabancıoğlu arasında tartışma çıktı.
Tartışma büyüyünce Hüseyin Sabancıoğlu, oğlunu bıçakladı. Ahmet
Sabancıoğlu hastanede can verirken baba Sabancıoğlu tutuklandı.
"HIRSIZ POLİSİN EVİNE GİRDİ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
İzmir'in Buca İlçesi'nde hırsızlık için Savaş Cömert'in
evine giren 17 yaşındaki H.K., ev sahibinin polis olduğunu
anlayınca ikinci kattaki dairenin balkonundan atlayıp kaçmaya
çalıştı. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Savaş
Cömert, kısa süren kovalamacanın ardından şüpheliyi
yakaladı.
Olay, dün saat 20.00 sıralarında, Şirinkapı Mahallesi 1040 Sokak
numara 16, daire 2'de meydana geldi. Çeşitli suçlardan poliste
kaydı bulunan H.K., ışıkları yanmayan 3 katlı bir apartmanın ikinci
katındaki eve girdi. Bu sırada işten çıkan eşini alarak Buca'daki
evine dönen polis memuru Savaş Cömert, evin ışıklarının yandığını
gördü. Kapıyı açarak, “Dur ben polisim” diye bağıran Cömert'i gören
H.K., panik içerisinde evin balkonundan atlayıp kaçmaya başladı.
Polis memuru Savaş Cömert de koşarak şüphelinin peşine düştü.
Cep telefonu ile ‘155 Polis İmdat Hattı’ndan da yardım isteyen
Cömert, bir yandan da şüpheliyi kovalamayı sürdürdü. Şüpheliyi
yakalamak için Asayiş ekipleri harekete geçerken, Savaş Cömert
kovalamaca sonunda evine giren H.K.'yı yakaladı.
Asayiş ekibine teslim edilen H.K. işlemlerinin ardından, yaşı küçük
olduğu için Buca Emniyeti Çocuk Bürosu'na teslim edilirken, yıllık
izinde olduğu öğrenilen Savaş Cömert, Ufuk Polis Merkezi'ne gelerek
şüpheliden şikayetçi oldu.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.