Önce tecavüz ettiler sonra ise...
Abone olTecavüz iddialarını yalanlayan 4 sanığın ifadesi DNA testiyle çürütüldü
Adana'da 10 ay önce internette tanıştıkları 15 yaşındaki D.C.'nin evine gidip, alkol aldıktan sonra zorla cinsel ilişkiye girdikleri ve daha sonra cep telefonu ile diz üstü bilgisayarını çaldıkları iddiasıyla yakalanan yaşları 14'le 16 arasında değişen 4 şüphelinin 'ilişkiye girmedik' ifadesi, DNA testiyle çürütüldü.
Şüphelilerin sperm örnekleri, tecavüze uğrayan kızın cinsel organından örneklerle uyuşması üzerine cinsel ilişkiye girdikleri saptandı.
Merkez Çukurova İlçesi Huzurevleri mahallesinde bir apartman dairesinde 2 Nisan 2011 günü meydana gelen olayda, D.C. adlı kız ailesi evde yokken internette tanıştığı 4 erkeği akşam saatlerinde evine çağırdı. D.C.'nin daveti üzerine 16 yaşındaki İ.H.U., 15 yaşındaki A.U.K., aynı yaştaki A.K. ile 14 yaşındaki G.K. eve gelip, birlikte alkol aldı. Gecenin ilerleyen saatlerinde 4 kişi, D.C.'yle zorla cinsel ilişkiye girdi. Ardından da alkolün etkisiyle sızan D.C.'nin cep telefonu ve diz üstü bilgisayarı alıp gitti.
Sabah kendine gelen D.C. başına gelenleri ailesine anlattı. Ailenin şikayetçi olması üzerine harekete geçen Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri, İ.H.U., A.U.K., A.K. ile D.K.'yi küçük yaştaki kıza cinsel istismar ve hırsızlık suçlamasıyla gözaltına aldı.
Şüpheliler, Çocuk Şube Müdürlüğü'ndeki ifadelerinde "İnternette tanıştık, evde kimse olmadığını söyleyip bizi davet etti. Birlikte alkol aldık, telefon ve bilgisayarı kendisi verdi. İlişkiye de girmedik" diyerek tecavüz suçlamasını kabul etmedi.
İddialar üzerine D.C.'nin cinsel organından ve şüphelilerden sperm örnekleri aldıran polis, tahlile gönderdi. Adliyeye sevk edilen 4 şüpheli tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı. Emniyet Müdürlüğü Vücut İzi ve Delil Araştırma Laboratuarları'nda DNA testiyle incelenen spermler ile D.C.'den alınan sıvı örneklerinin uyum sağladığı tespit edildi. İlişkiye girmediklerini ileri süren 4 şüphelinin savunmasının doğru olmadığı DNA testi ile kesinleşti.
Test sonuçları, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildi.
13 YAŞINDAKİ HAMİLE GÖRENLERİ ŞOK ETTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Türkiye, Bolu'da 8 aylık hamile 11 yaşındaki Z.Ç.'nin imam nikâhıyla evlendirilmesinin şokunu yaşarken bir çocuk gelin haberi de Adana'dan geldi. Hamile kalınca kontrole götürülen 13 yaşındaki E.G.' nin, 16 yaşındaki bir çocukla evlendirildiği ortaya çıktı
Bolu'da, 8 aylık hamile Z.Ç.'nin rahatsızlanınca kaldırıldığı hastanede 11 yaşında olduğu ve 25 yaşındaki bir adamla imam nikâhıyla evlendirildiğinin ortaya çıkması Türkiye'nin kanayan yarasına bir kez daha tuz basmıştı. Türkiye'nin çocuk gelin sorunu bu kez Adana'da ortaya çıktı. Adana'da hamile kalınca kontrole götürülen 13 yaşındaki E.G.' nin, 16 yaşındaki bir çocukla evlendirildiği belirlendi. Kayıtlara göre 13 yaşında olan E.G. kontrol için Ana Çocuk Sağlığı Merkezi'ne götürülünce, hamile olduğu anlaşıldı. Doktorlar durumu polise bildirdi. E.G. ifadesinde bir berberde çalışan 16 yaşındaki Y.Ç. ile evli olduğunu söyledi. Bunun üzerine Y.Ç. ile küçük kızın annesi M.G. de gözaltına alındı. İfadesinde, geçen yıl bir süredir arkadaşlık yaptığı ve kendisine yaşının 16 olduğunu söylediği E.G. ile kendi isteğiyle birlikte olduklarını ve bu durumu ailesine anlattıklarını öne süren Y.Ç., ailelerinin bir araya gelerek, kendilerine düğün yapıp, imam nikâhı kıydırdıklarını anlattı.
"KIZIM KAÇTI, BİZ DE RAZI OLDUK"
Anne M.G. ise kızının geçen haziranda bilgisi dışında Y.Ç.'ye kaçtığını söyleyerek, "Bu nedenle evlenmelerine rıza göstermek zorunda kaldık ve düğün yaptık. Şikâyetçi değilim, suçlamayı kabul etmiyorum" dedi. Çıkarıldığı adliyede Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadesi alınan çocuk damat, tutuklanması talebiyle Nöbetçi Mahkeme'ye sevk edildi. Mahkemede hâkime düğün fotoğraflarını gösteren Y.Ç. "Yaşının 16 olduğunu söylemişti. İsteği ile ilişkiye girdik. Ailelerimiz anlaştı ve düğün yapıp, evlendik. Nüfusa küçük yazdırılmış" deyince tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Z.Ç.'NİN 'GERÇEK YAŞI KAÇ' SORUŞTURMASI SÜRÜYOR
Bolu'da, geçen hafta ambulansla hastaneye kaldırılan 8 aylık hamile Z.Ç.'nin 11 yaşında olduğu ortaya çıkmıştı. 25 yaşındaki E.D'nin Ağrı'dan getirdiği Z.Ç.'yle imam nikâhlı yaşadığı öğrenilmişti. Bolu Valisi İbrahim Özçimen Z.Ç.'nin 11 yaşından büyük olduğunu öne sürerek, "Yaşını büyütmek için mahkemeye başvurmuş. Rızayla evlenme. O mahkeme kararı çıkarsa, o yaş tashih edilmiş olacak, ondan sonra da bir mani kalmayacak" demişti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de Z.Ç. ile görüştüğünü ve gerçek yaşının 17 olduğunu söylemişti. Soruşturma devam ediyor.
KULAK KESEN KOCA FİRARDA
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Van'da, 2.5 yıl önce eşinin kulağını kesen Faruk Pilatin'in, depremde yıkılan cezaevi duvarından kaçtığı ileri sürüldü. "Rize'ye sevk edildi" denildi ama orada da çıkmadı
Van'ın Saray ilçesinde 2.5 yıl önce karısı 32 yaşındaki Sıdıka Pilatin'in kulağını kestiği için tutuklu olarak yargılanan koca Faruk Pilatin'in 24 Ekim Van depreminde yıkılan cezaevi duvarından kaçtığı iddia ediliyor. Resmi kurumlardan gelen yanıtlarsa çelişkili... Yakınlarını merak eden bazı tutuklular 7.2'lik depremde yıkılan duvardan çıkmış ancak sonra geri dönmüştü. Bazıları ise firar etmişti.
'ARABAYA BİNİP KAÇTI'
Sıdıka Pilatin'in Bodrum'da inşaat işçisi olarak çalışan kardeşi Mehmet Nuri Özer, geçen hafta Saray'a gittiğinde Faruk Pilatin'i yanında iki adamla birlikte gördüğünü söyledi. Pilatin'i hem Özalp'ta, hem de Saray'da gördüğünü söyleyen amca Hacı Mahmut Özer de yeğeninin bilgilerini doğruladı. Mehmet Nuri Özer, Faruk Pilatin'i görür görmez amcasıyla birlikte arkasından koştuklarını ancak bir otomobile binip uzaklaştığını söyledi. Telefonla ulaştığımız Mehmet Nuri Özer, kendisinin ve ailesinin can güvenliğinden endişe ettiğini, daha önce yaptığı başvurulara yanıt alamadığını belirterek, "Faruk Pilatin karanlık bir insan. Birtakım odaklarca korunduğunu düşünüyoruz. Şimdi ise gözümüzün içine baka baka dolaşıyor. Faruk Pilatin'in yanındaki adamların parayla tutulmuş kiralık katiller olmasından endişe ediyoruz. Silah ruhsatı için başvurdum, devlet bizi koruyamayacaksa, biz kendimizi koruyalım" dedi. Saray Kadın Derneği Başkanı Hamide Yeni de, Pilatin'in tehditlerinden nasibini almış... Faruk Pilatin'in cezaevinden kaçtığını öğrendikten sonra Saray'ı terk ettiğini belirten Yeni, "Mahkeme salonunda bana 'Senin de burnunu keserim, sana ulaşamazsam, çocuklarına ve kocana ulaşırım' dedi. Can güvenliğim yok" dedi. Özer ailesinin iddiaları üzerine önce Van Valiliği'ni, sonra Van Emniyet Müdürlüğü'nü, ardından da mahkûmların kaçması üzerine Adliye'ye dönüştürülen Van M Tipi Cezaevi ile Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nı aradık. Valilik'ten deprem sonrası hangi tutuklunun nereye gönderildiğine dair bilgi alamadık. Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube'den aldığımız yanıt, Pilatin'in M tipi cezaevinde değil, Erciş'te tutulduğu yönündeydi. Erciş Cezaevi Müdürlüğü ise bunu kesin bir dille yalanladı.
AÇIKLAMALAR ÇELİŞİYOR
Van Emniyet'inden ismini açıklamak istemeyen üst düzey bir yetkili, "Firar edenlerin yer aldığı yaklaşık 200 kişilik listede Faruk Pilatin yok" bilgisini verdi. Van M Tipi Cezaevi Savcsı Mahmut Kaan Yüksel ise şahsın deprem sonrası Rize L Tipi Cezaevi'ne sevk edildiğini söyledi. Ancak Rize L Tipi Cezaevi Müdürü Veysel Demir, kendilerine sevk edilen tutuklular arasında bu isinde biri olmadığını söyledi. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü ise sessiz kalmayı tercih etti. Öte yandan Sıdıka Pilatin ise 3 çocuğuyla devlet koruması altında tutuluyor. Ancak genç kadının yaşadığı şiddet nedeniyle yürüyemediği ve konuşamadığı belirtiliyor.
ÜNİVERSİTELİNİN İLGİNÇ ÖLÜMÜ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Pamukkale Üniversitesi ikinci sınıf öğrencisi genç motosikletiyle evine giderken, bir kamyoncunun yolun ortasına gerdiği halatı görmeyince canından oldu.
Akıllara durgunluk verecek olay Antalya'da gerçekleşti. Ahmet Akkan (43) isimli kamyon şoförü küspe yüklü 07 AHL 96 plakalı aracını Kepez ilçesine bağlı Varsak Altıayak Mahallesi'ndeki evinin önüne park etti. Akkan, küspeleri boşaltmak için eline aldığı halatın bir ucunu çuvallara, diğer ucunu ise kamyonu park ettiği yolun karşısındaki bir ağaca bağladı. Kamyonu yürüttüğünde çuvalları aşağı indirmeyi amaçlayan Akkan'ın bu planı bir gencin canına mal oldu. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi Deniz Kılıç (22), yarıyıl tatilini geçirmek için dün ailesinin yaşadığı Antalya'ya geldi. Bugün dışarıya gezmeye çıkan Kılıç, 07 ECR 64 plakalı motosikletiyle evine dönerken Ahmet Akkan'ın evinin önünden geçti.
Akkan'ın yolun ortasına gerdiği halatı fark etmeyen Deniz Kılıç, motosikletiyle seyir halindeyken halata takıldı. Kılıç, çarpmanın etkisiyle kaza yerinde hayatını kaybetti. Kazanın duyulması üzerine olay yerine gelen Deniz Kılıç'ın anne ve babası sinir krizleri geçirdi. Öğretmen baba Emin Kılıç ile emekli öğretmen anne Nurten Kılıç, kaza yerinde baygınlık geçirdi. Acılı anne ve babayı polis memurları teskin etti. Deniz Kılıç'ın cenazesi olay yeri ekiplerinin yaptığı incelemenin ardından Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kamyon sürücüsü Ahmet Akkan ise gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
KADIN DOKTORA İĞRENÇ TACİZ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
İzmir'de kendisine hakaret ettiği için dava açtığı meslektaşı tarafından tartaklandığını iddia eden kadın aile hekimi A.Ç. "G.K. beni odaya kilitledi. Boğazımı sıkarak elle tacizde bulundu" diyerek şikâyetçi oldu
İzmir'de görev yapan kadın aile hekimi Dr. A.Ç., aynı yerde çalışan erkek meslektaşı G.K.'nin kendisini odaya kilitleyerek boğazını sıktığını, tartaklayıp tehdit ve hakarette bulunduğunu iddia ederek şikayetçi oldu. Aile hekimi Dr. G.K. hakkında, iki ayrı sulh ceza mahkemesinde, toplam 11 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Davaya konu ilk olay, geçen yıl haziran ayında aile sağlığı merkezinde meydana geldi. İddiaya göre Dr. A.Ç., merkezde Dr. G.K.'nin üzerine olan elektrik, su ve diğer giderlerin yarısını kendisinin karşılamasına rağmen, bunların kurumlara ödenmesinde aksaklıklar oldu. Bu yüzden Dr. A.Ç. faturaları görmek isteyince, Dr. G.K. ile aralarında tartışma çıktı. İki doktor daha sonra aile sağlığı merkezini başka bir yere taşıdı. İki doktor arasında yine tartışma çıktı A.Ç., meslektaşı G.K.'nın kendisine "Salak, geri zekalı kadın, tamamını ödeyeceksin" diyerek hakaret ettiğini öne sürdü.
Dr. A.Ç'nin şikayeti üzerine Dr. G.K., hakkında sulh ceza mahkemesinde 'hakaret ve tehdit' suçlarından 4 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Hemşireyi dışarı çıkardı Yaklaşık bir ay sonra, iddiaya göre Dr. G.K., toplantı odasındaki hemşireyi dışarı çıkardıktan sonra, kendisine dava açan Dr. A.Ç'yi buraya kilitledi. Dr. A.Ç'nin boğazını sıkıp, hakaret etti, ayrıca tacizde de bulundu.
Dr. A.Ç., Dr. G.K.'den ikinci kez şikayetçi oldu. Dr. G.K. hakkında 'Basit yaralama ve hakaret' suçlarından bu kez de başka bir sulh ceza mahkemesinde 7 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Dr. A.Ç., ikinci davayla ilgili mahkemede verdiği ifadesinde sanık olan meslektaşından şikayetçi olduğunu yineleyip, "Sanık benim boğazıma sarılıp, itekledi. Kendisi bir eliyle boğazımı sıkarken, diğer elini de eteğimin altına sokarak bana tacizde de bulundu" dedi.
Açılan her iki davadaki suçlamaları da kabul etmeyen ve tutuksuz yargılanan Dr. G.K. ise, "Kedisine tehdit ve hakaret etmedim. Onu yaralamadım" dedi.
Her iki davada tanık olarak dinlenen hemşire O.Ç. de kadın doktorun iddialarını doğruladı. Davalar eksik evrakın tamamlanması için ertelendi.