Önal ve Özkan 22 Mart'a kaldı
Abone olEski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile eski Devlet Bakanı Recep Önal'ın, Yüce Divan'daki yargılanmasında, usule yönelik itirazların tümü reddedildi.
Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin, sanıkların usule yönelik
itirazlarına ilişkin verilen ara kararı açıkladı. Bumin, usule
yönelik bütün itirazların oybirliği ile reddedildiğini bildirdi.
Daha sonra sanıkların savunmalarını yapmak üzere süre istemeleri
üzerine, davanın ikinci duruşması 22 Mart 2005 gününe bırakıldı.
DURUŞMA VE İTİRAZLAR Duruşmada, öncelikle sanıkların kimlik tespiti
yapıldı. Özkan, işinin sorulması üzerine, ''çalışmıyorum'' derken,
Önal ''emekli'' olduğunu söyledi. Kimlik tespitinin ardından Özkan
ve Önal'ın Yüce Divan'a sevk kararları okundu. Duruşmada, Özkan'ın
avukatı Olcay Mis ile Önal'ın avukatı Osman Öz daha önce Yüce
Divan'a verdikleri dilekçelerini tekrarladılar. Avukatlar,
dosyaların ayrılmasını ve davanın düşmesini talep ettiler.
Avukatların istemlerine ilişkin görüşlerini açıklayan Başsavcı Ok,
daha önce Özkan ve Önal hakkında aynı konuda verilen soruşturma
önergelerinin TBMM Genel Kurulu'nca reddedildiği, bu nedenle
yeniden aynı konuda önerge verilemeyeceği şeklindeki itiraza
katılmadığını belirtti. Daha önceki kararların kesin hüküm niteliği
taşımadığına ve itirazın da olmadığına dikkati çeken ok, soruşturma
organlarının kararlarının mutlak olmadığını ifade etti. Sanıkların,
Soruşturma Komisyonu'nun teşekkülünün Anayasa'ya ve TBMM İç
Tüzüğü'ne aykırı olduğu yönündeki itirazlarını da değerlendiren Ok,
Soruşturma Komisyonu'nda görev alan bir milletvekilinin gerekli
koşulları taşımadığı gerekçesiyle daha sonra hem Komisyon
başkanlığından hem de üyelikten istifa ettiğini anlattı. İTİRAZLARA
RED Bu komisyonda görev yapan iki uzmanın da gerekli nitelikleri
taşımadıkları yönünde itirazlar bulunduğunu anımsatan Ok, yargılama
sürecinde daha ayrıntılı araştırma yapılacağını, bu nedenle başa
dönülemeyeceğini, Soruşturma Komisyonu'nun uzmanların görüşü ile
bağlı olmadığını bildirdi. Başsavcı Ok, bağımsız ve tarafsız Yüce
Divan'ın, yeni delil toplama ve değerlendirme yönünden yetkili
olduğunu, bu nedenle bu yöndeki itirazın reddedilmesi gerektiğini
söyledi. Soruşturma komisyonunun verilen süreleri aştığı yönündeki
iddialarını da yerinde olmadığını kaydeden Ok, bu istemin de
reddedilmesi gerektiğini belirtti. Başsavcı Ok, Önal ve Özkan'a
yönelik suçlamaların farklı zamanda ve farklı konumlarda yapıldığı
ve bu nedenle davaların ayrılması yönündeki talebe de katılmadığını
belirti. YARGILAMANIN BİRLİKTE OLMASI HIZLI SONUÇLANDIRIR CMUK'a
göre geniş anlamda Özkan ve Önal'a yüklenen suçlar arasında
bağlantı bulunduğunu anlatan Ok, yargılamanın birlikte yapılmasının
davanın daha hızlı sonuçlanmasını sağlayacağını kaydetti. Başsavcı
Ok, Anayasa Mahkemesi'nin oylamaların ayrı ayrı yapılması gerektiği
yönündeki kararıyla dosyaları iade ettikten sonra bütün işlemlerin
yenilenmesi gerektiği yönündeki itirazları da karşıladı. Bu
itirazların yerinde olmadığını, çünkü Anayasa Mahkemesi'nin sadece
oylamaların ayrı ayrı yapılması gerektiğine işaret ettiğini
söyleyen Ok, bu son yapılan oylama öncesinde savunma hakkının
verilmediği yönündeki itiraza da katılmadığını belirtti. Sanıkların
savunmalarını daha önce yaptıklarına, Yüce Divan'da da savunma
haklarının ikmal edilmesinin mümkün olduğuna işaret eden Ok,
TBMM'deki oylama sürecinde yeni bir iç tüzük kuralı konmadığını
veya yeni bir iç tüzük ihdas edilmediğini vurguladı. Ok, bu nedenle
Yüce Divan'a sevk kararlarının Anayasa'ya aykırı olduğu yönündeki
istemlerin de doğru olmadığını kaydetti. Ok, mütalaasında sanıklar
ve avukatlarının usule yönelik bütün itirazlarının reddi yönünde
görüş bildirdi.