Ona buna aşermeyin
Abone olEvli kadınlar´gebelerin aşerdikleri her şeyi yemesi gerektiğini´ belirtirken, uzmanlar bunun zararlı olabileceğini söyledi.
Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Kadın Sağlığı ve
Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümran Sevil ve
Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Ayten
Taşpınar tarafından, evli 400 kadınla gerçekleştirilen araştırma,
hamilelerde görülen aşermede de geleneksel inançların etkili
olduğunu ortaya koydu. Katılımcılardan 220´si, ´´gebenin canı ne
isterse alınıp yedirilmesi gerektiğini ve bunun sevap olduğunu´´
söyledi. Ayrıca kadınlar, ´´arzulanan yiyeceklere göre de çocuğun
değişik özelliklere sahip olacağını´´ belirttiler. Bunlar arasında
´´tatlıya aşeren oğlan, ekşiye aşeren kız doğurur´´ ve ´´patates
aşerenin çocuğu kötürüm´´, ´´balık eti yenirse çocuğun ağzı açık ya
da vücudu kemiksiz´´, ´´ayvaya aşerenin çocuğunun zeki´´ olacağı
gibi inanışlar ilk sıralarda yer aldı. Her istediğini yemeli mi?
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Doç. Dr. Sevil, hamile
kadınlarda bazı besin ve besin dışı maddelere karşı dayanılmaz bir
istek meydana geldiğini, bunun da psikolojik nedenlerden ya da
temelde vücudun gereksindiği maddelere karşı bir belirti olarak
ortaya çıktığını söyledi. Doç. Dr. Sevil, ´´Aşerme, tatlı ve ekşi
yiyeceklere karşı olabileceği gibi kireç, toprak, kibrit, diş
macunu ve nişasta gibi birbiriyle ilgisiz madde isteği de ortaya
çıkabiliyor. Bu tür maddelerin yenilmesinin sağlık açısından
tehlikeli olabileceği unutulmamalı. Gebenin canının istediği her
şeyi değil, sağlığa zararlı olmayan maddeleri yemesine izin
verilmeli´´ dedi. Araştırma sonuçlarının, sağlık hizmetinde
çalışanların, kültürün sağlık üzerine etkilerini göz önüne alarak,
hizmet götürdükleri bölgenin geleneksel inanç ve uygulamalarını
belirlemelerinin ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha
gösterdiğini vurgulayan Doç. Dr. Sevil, şunları kaydetti: ´´Bu
doğrultuda, toplumun kültürel ve değer yargılarına karşı tavır
almadan ılımlı bir yaklaşımla iyi ilişkiler kurulmalıdır.
Kadınlarla daha iyi iletişim kurulabilmesi ve çağdaş sağlık
bilgilerinin daha kolay kabul görmesi bakımından, kadınların
anne-çocuk sağlığını olumsuz yönde etkilemeyecek türden geleneksel
uygulamalarına saygı gösterilmelidir.´´