On büyük ekonominden bir olacaksak...
Abone olTÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, "2023 yılında dünyanın en büyük 10. ekonomisi olmayı hedefleyen Türkiye’nin, kadınlarını ekonomik güce orta...
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, "2023 yılında dünyanın en büyük
10. ekonomisi olmayı hedefleyen Türkiye’nin, kadınlarını ekonomik
güce ortak etmeden gerçek anlamda gelişmiş bir ülke olmasını
bekleyemeyiz" dedi.
KalDer ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) iş
birliği ile düzenlenen 22. Kalite Kongresi bugün yapıldı. TÜSİAD
Başkanı Muharrem Yılmaz, "Mükemmelliği Paylaşmak" temasıyla
düzenlenen kongrenin açılışında konuştu. KALDER ve TÜSİAD işbirliği
ile 1993’ten bu yana verilmekte olan Ulusal Kalite ödülü ile iş
dünyasında başarılı örneklerin ortaya çıkarıldığını söyleyen
Yılmaz, "Ulusal Kalite Büyük Ödülü” isminin “Türkiye Mükemmellik
Büyük Ödülü” ve “Ulusal Kalite Başarı Ödülü” isminin de “Türkiye
Mükemmellik Ödülü” olarak değiştirilmesi ise Türk iş dünyasının,
Avrupa örneklerine yaklaşarak değişen iş yapma süreçlerini
içselleştirdiğinin de göstergesidir" dedi.
Şirketlerin sadece işlerini yaparak ayakta kaldıkları günlerin
geride kaldığını belirten Muharrem Yılmaz, "Şirketler temel
faaliyetlerinin yanı sıra tedarikçilerinden müşterilerine,
liderlerinden çalışanlarına, iş süreçlerinin her seviyesinde
mükemmelliği yakalamak zorunda. Çünkü artık bu anlayışı
içselleştiren, müşteri odaklı yaklaşımı benimseyerek tüm paydaşları
için değer yaratmayı hedefleyen, aynı zamanda tüm süreçlerinde
yenilikçiliği ve verimliliği ön planda tutan şirketler küresel
rekabette öne geçebiliyor. Günümüz iş dünyasında mükemmellik
tanımı, üretilen ürün veya hizmetin mükemmelliğinin ötesinde bir
kavram olarak müşteriler için değer yaratmak, yarınlar için
sürdürülebilir bir gelecek sunmak, inovasyon ve yeniliği teşvik
etmek, işbirlikleri yaratmak gibi birçok farklı unsuru kapsayacak
şekilde ele alınmakta. Tüm bu alanlarda mükemmelliği yakalama
hedefini politika ve stratejilerine entegre eden şirketlerde,
çalışan ve müşteri memnuniyeti artmakta; bu durum şirket itibarını
artırırken, pazar payını da olumlu yönde etkilemektedir" dedi.
"ZANNEDERİM HEPİMİZ FARKINDAYIZ"
Rekabet koşullarında mükemmelliği yakalamanın tek başına yeterli
olmadığını belirten Yılmaz, "Mükemmelliği sürdürülebilir kılmak
şirketlerin bir başka zorlu görevi haline gelmiştir. Mükemmelliği
sürdürmek ise çağdaş ve bütünsel bir yönetim sistemini hayata
geçirmek ile mümkün olacaktır. Bu kapsamda, şirket strateji ve
politikaları ihtiyaçlara uygun olarak değiştirilmeli ve sürekli
iyileştirme kurumsal bir değer haline dönüştürmelidir" diye
konuştu. Mükemmelliği tüm paydaşları ile paylaşan şirketlerin uzun
vadede daha kazançlı çıkacağını söyleyen Yılmaz, şu açıklamaları
yaptı:
"Uluslararası rekabette hepimiz aynı gemide yol alıyoruz. Özel
sektör, sivil toplum ve kamu olmak üzere tüm kurumlarında
mükemmelliği hedefleyen bir Türkiye ancak rakiplerinden sıyrılarak
rekabetçilikte üst sıralara yükselme şansına sahip olabilecektir.
Burada KOBİ’lere ve kadın istihdamına özel bir önem vermemiz
gerektiğine inanıyorum. Ülkemizde işletmelerin yüzde 95’inden
fazlasının KOBİ’lerden oluştuğunu göz önünde bulundurduğumuzda,
KOBİ’lerin ihtiyaçlarının belirlenerek teknolojiyi kullanmalarının
ve yenilikçiliğin teşvik edilmesi yolunda Türkiye’nin rekabetçiliği
açısından büyük aşama kaydedilebilir. Bunun büyük önem arz
ettiğinin zannederim hepimiz farkındayız. Bu doğrultuda,
KOBİ’lerdeki iyi uygulamaların da paylaşılabileceği platformlar
sağlamak oldukça önemli. Bu yönde fırsatları iş dünyası olarak, iş
dünyasının örgütleri olarak yaratmalıyız. Bu tür platformları
mükemmelliği yaymak için kullanmalıyız. Burada göreceğiz ki, bu
çabalar insanlarımızın, örgütlerimizin, iş yerlerimizin
mükemmelliğini sağlamakta önemli bir katkı oluşturacak. 2023
yılında dünyanın en büyük 10. ekonomisi olmayı hedefleyen
Türkiye’nin, kadınlarını ekonomik güce ortak etmeden gerçek anlamda
gelişmiş bir ülke olmasını bekleyemeyiz. Nüfusumuzun yarısını
oyunun dışında tutarak güçlü, kalkınmış bir ülke haline gelmenin
mümkün olamayacağını anlamalı ve kadınların iş hayatındaki başarı
hikayelerinin sayısını artırmak ve konumlarını güçlendirmek için de
stratejiler, programlar geliştirmeliyiz".
(İHA)