1939 yılında Uşak’ın Takmak köyünde dünyaya gelen Hacim Kulalı, aile mesleği olan rençberliğin değil terziliğin peşinden gitti. Amcasının da desteğiyle 14 yaşında İzmir’e göç eden Kulalı, dönemin en ünlü terzilerinin yanında yıllarca ücret almadan çıraklık yaptı; 25 yaşında ise ilk dükkanını açtı. Ünlü marka Dior’dan bile teklif aldığını ancak İzmir’de terzilik yapmayı tercih ettiğini belirten Hacim Usta, meslek yaşamı boyunca Zeki Müren ve Bergen gibi ünlü isimlere de kostüm dikti.82 yaşında olmasına karşın her sabah 07.30’da dükkanını açan Hacim Kulalı, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin (İESOB) düzenlediği Ahilik Haftası etkinlikleri kapsamında ‘Yılın Ahisi’ seçildi.Meslek hayatında çok disiplinli çalıştığını belirten Kulalı, “Çok ünlü ustaların yanında hiç ücret almadan çıraklık yaparak yetiştim. Hala 07.30’da dükkanı açarım. O zamanlar ustaya saygı vardı. Şimdi çırak bile kalmadı. " dedi."Dürüst ve sanatkar olursan..." Kulalı, " O dönemler terzilik mesleği altın bilezikti. Çok değerli bir meslekti, asil bir meslekti. Dürüst ve sanatkar olursan bugünlere geliyorsun; bizim gibi ahi de seçiliyorsun. Ben mesleğimde hiç hile yapmadım." diye konuştu.Kulalı, "Her iğnenin bir nuru vardı. İnanır mısınız; beni reis-i cumhur seçseler bu kadar sevinmezdim. 5 dönem muhtar seçildim; bunun kadar mutlu olmadım. Ahilik çok güzel bir şey. Demek ki iyi olmanın, dürüst olmanın mahsulü bu oldu” dedi.Kulalı, "Gençlik yıllarında ünlü moda devlerinden teklifler aldığını ancak kabul etmediğini söyleyen Kulalı, “25 yaşında ilk dükkanımı açmıştım. Kalfam Fransa’ya gidip Dior’a terzilik yaptı. Yetiştiremediği birkaç işi de ben yapmıştım. Benim işlerimi görünce beni de Fransa’ya davet ettiler ama gitmedim. İzmir’de işlerim çok iyiydi." cümlelerini kullandı.Kulalı, "Ünlü isimleri de giydirdim. Zeki Müren İzmir’e ilk gelişinde kostümsüzdü. Onun için bir kostüm dikmiştim. Ardından 15 sene boyunca onun saz ekibini giydirdim” sözlerini söyledi."Terzilik yapmak benim için terapi gibi" Gençlik dönemlerinde yanında 8 kalfanın çalıştığını ifade eden Hacim Usta, şöyle devam etti: "Şu anda yalnızım ama o dönem nasıl terzilik yapıyorsam şimdi de aynı şekilde terzilik yapıyorum. Artık eski müşterilerim de kalmadı, hepsi rahmetli oldu. Ben de biraz fazla yaşayınca yalnız kaldım. Eşimi 15 sene önce kaybettim. Terzilik yapmak benim için terapi gibi.""Hiçbir sağlık sorunum yok. Her gün gelip dükkanımı açarım. Bugün 4 kalfanın yapacağı işi tek başıma yaparım. Benim öğrendiğim meslek şimdi çöp tenekesine atıldı.""Biz her şeyi elde dikerdik. Şimdi makinede bir saatte bir ceket dikiliyor. Biz 3 günde bir ceket dikerdik. Artık terzilik yapmak isteyen yok. Konfeksiyonda çalışan çok kişi var ama biz son nesiliz. Ben de bıraksam, bugün benim anlayışımda terzi bulamazsın"