Ömer Sabancı'dan vergi isyanı
Abone olTÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, 17 Aralık öncesi vergi oranlardaki yüksekliğe dikkat çekti. Sabancı, "Vergiler o kadar yüksek ki, diğer ülkelerle rekabet edemiyoruz" dedi.
Sanayici ve işadamları derneklerinin her yıl Aralık ayında
düzenlediği ''Girişimcilik Haftası'' etkinliklerine katılmak için
Antalya'da bulunan Sabancı, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası'nın
konuğu oldu. Burada, işadamlarına konuşan Sabancı, Türkiye'nin son
günlerde hareketli günler yaşadığını belirterek, ''Çevreme
bakıyorum, herkes bir gerilim içinde 17 Aralık'ı bekliyor. Kuşkusuz
birbiri ardına basında yer alan karar taslakları, bu taslaklar
hakkında yapılan değerlendirmeler söz konusu gerilimi artırıyor''
dedi. Böyle bir ortamın sağlıklı değerlendirme yapmaya izin
vermediğinin altını çizen Sabancı, Türkiye'nin daha önce de buna
benzer gerilimli dönemler geçirdiğini belirterek, ''Hukuksal ve
kurumsal belirleyiciliği olmayan, AB'nin iç politik ihtiyaçlarından
kaynaklanan söylem ve manevralarla, meselenin özüne ilişkin
tavırları birbirinden ayırt edebiliyor olmamız lazım'' diye
konuştu. Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Son dakikaya kadar
spekülasyonlar, taktik savaşları devam edecek. Ancak hükümet
çizgisini belirlemiş durumda ve bu çizgiyi de kararlılıkla
sürdürüyor. AB ile müzakerelerin başlatılmasının yolunun komisyonun
6 Ekim tarihinde yayınladığı raporla açılmış olduğunu düşünüyoruz.
Bu yolu kapatacak bir gelişmenin meydana gelmesini beklemiyoruz.
Burada belirleyici faktör, Türkiye'nin gelişmiş ülkeler arasında
yer almasını sağlamak amacıyla başlattığımız değişim hamlesini
sürdürebilmemizdir.'' YÜKSEK VERGİ ORANLARI Dünyada vergi
oranlarının yüksekliğinin ''vergiden kaçırma'' eğilimi yarattığına
dikkati çeken Ömer Sabancı, pek çok ülkenin, girişimcisini teşvik
etmek, tasarrufları yatırıma dönüştürmek ve yabancı yatırımcıyı
çekebilmek için vergi oranlarını kullandığını vurguladı. Türkiye'de
vergi oranlarının çok yüksek olduğunu ifade eden Sabancı, şöyle
konuştu: ''Vergi oranları o kadar yüksek ki, yatırımcıları
cezbetmek açısından diğer ülkelerle rekabet edemiyoruz. Burada
yalnızca kurumlar vergisini, gelir vergisini düşünmeyin. Ücretler
üzerindeki ağır vergi yükünün yatırımcıyı caydırıcı, kayıt dışına
kaydırıcı etkisini de hesaba katın. Buna bir de artan kayıt dışının
yarattığı haksız rekabeti ekleyin. Bürokratik işlemlerin
ağırlığından ve karmaşıklığından vazgeçtik, sırf vergi sistemimizin
yarattığı caydırıcı etki yüzünden yabancı sermayenin Türkiye'ye
çekilmesi konusunda diğer ülkelerle rekabette ne kadar dezavantajlı
bir konuma düştüğümüzü siz hesap edin.'' Yabancı sermayenin ülkeye
daha etkili biçimde girmesi sağlanmazsa, istihdam sorununun devam
edeceğini kaydeden Sabancı, ''Kuşkusuz, niyetim, tüm sorunlarımızın
çözümünü vergi sisteminin değişmesine bağlamak değil. Sadece, bu
konunun çok işlevli bir anahtar özelliği taşıdığının altını çizmeye
çalışıyorum'' diye konuştu. Vergi konusunda 2005'te etkili önlemler
alınmasını beklediklerini söyleyen Ömer Sabancı, bu konunun
Türkiye'nin AB üyeliğinden beklediği kazançları sağlayabilmesi için
hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Sabancı, sözlerini şöyle
sürdürdü: ''Kalabalık nüfusumuza asgari refah sağlayabilmek için,
önümüzdeki dönemde, yılda yüzde 5'in üzerinde bir hızla ekonomimizi
büyütmek zorundayız. Bunun yolu, büyümeyi akıllı biçimde
yönlendirmekten geçmektedir. Sanayiye dayalı bir refah toplumu ve
buna uygun bir siyasal ve sosyal gelişme çizgisi yaratmak
istiyorsak, çok yönlü düşünmek, radikal önlemler almaktan
çekinmemek zorundayız. Bu yüzden AB ile ilişkilerimizi soğukkanlı
değerlendirmelerin ve uzun dönemli çıkarların üzerine oturtmalı,
akılcılıktan uzak, duygusal patlamalardan kaçınmalıyız. IMF
ilişkilerini ulusal gurur meselesi yapmadan, dış çalkantılara karşı
bize sağlayacağı istikrar açısından değerlendirmeliyiz.''