AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, haftalık siyasi değerlendirme toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile 3 HDP'li milletvekilinin dokunulmazlık dosyaları konusunda açıklama yapan Ömer Çelik "Bu konu zaten düzenlenmiş bir konudur. Dokunulmazlık kaldırıldığı zaman sürecin nasıl işleyeceği zaten açıktır. Dokunulmazlık, parlamentolara verilmiş siyasi bir haktır. Zaman zaman olur ki parlamentolara müdahale edilir. Bu parlamentoların siyasi haklarının korunması için bir haktır. Eğer bunu birileri, terörün insanlığa karşı işlenen suça destek vermek için kullanıyorsa onlar parlamentonun şeref ve haysiyetine zarar veriyorlardır ve bunun karşısında sessiz kalmamamız gerekiyor. Dünyanın hiçbir yerinde sessiz kalınmaz" dedi.

"YALAN SÖYLEMLERE VATANDAŞLARIMIZ PRİM VERMEZ"

Güneydoğu'da bölücü terör örgütü PKK'ya yönelik yürütülen operasyonlar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Çelik, Sur'da operasyonların tamamalandığını belirtti. Bölgedeki vatandaşların mağduriyetlerinin azaltılacağını belirten Çelik, "Hendek ve barikat yoluyla vatandaşımızın günlük hayatını çalmaya çalışan terör örgütüne kadar mücadelenin etkili bir şekilde verildiğini görmekteyiz. Şehitlerimize rahmet diliyoruz. Maalesef direniş diyen hendek ve barikat kurulmasına direniş diyenlerin yalan söylemlerine vatandaşlarımız prim vermemiştir. Güvenlik güçlerinin ne kadar hassasiyet içinde olduğu ortadadır" ifadesini kullandı.

Ömer Çelik'in açıklamalarının detayları şöyle:

Biz milletimizin talebine siyasi anlamda her zaman için karşılık veriyoruz. AK Parti'de kurduğumuz Bakanlar Kurulu'ndan, Genel Kurulumuzdan oluşan komisyon anayasa için çalışmalar yapıyor. Yeni anayasa konusu siyasal gündemin birinci maddesidir. Çalışmalar sürecektir, zaman zaman Sayın Genel Başkanımız toplantılara başkanlık edecek. Yeni anayasa için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

"TÜRKİYE TARİHSEL MİSYONUNU YERİNE GETİRİYOR"

Mülteciler meselesi yoğun bir şekilde tartışılıyor. Türkiye bu konuda tarihsel misyonunu yerine getiriyor. Bundan sonra Türkiye'nin bu yükünün paylaşılması gerektiği anlaşılmıştır. Sığınmacı krizi insanlık meselesidir. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir açıklaması olmuştur. Maalesef Sayın Kılıçdaroğlu'nun dilinde mülteciler bir nesne gibi, onlar insandır, nesne değildir. Bu insanları eşyalaştırıcı dil kullanılması bizi şaşırtmaya devam ediyor. Bir yandan açık kapı politikasını sürdüreceğiz, bir yandan da AB'nin bu yükü alması için görüşmelere devam edeceğiz.. 

Son olarak Avrupa Parlamentosu'nda bir Yunanistan milletvekilinin Türkiye karşıtı söylemlerde bulunması sonucu salondan çıkarılmasını tebrik ediyoruz.