Ömer Çelik: Karabağ bölgesi Azerbaycan toprağıdır, Ermenistan orada işgalcidir
Abone olAK Parti Sözcüsü Çelik, Türkiye'nin Azerbeycan'ın yanında olduğunu vurgulayarak, "Azerbaycan, topraklarını müdafaa hakkına sahiptir. Karabağ bölgesi Azerbaycan toprağıdır. Ermenistan orada işgalcidir." ifadesini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Çelik, 'Azerbaycan ve Türkiye aynı kadere, aynı
geleceğe, aynı değerlere sahip iki ülkedir'
diyerek, Ermenistan'ın sivil yerleşim yerlerine saldırısını,
uluslararası hukukun açık ihlali olarak değerlendirip,
"Uluslararası toplum Ermenistan'ı kınamalıdır." şeklinde
konuştu.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik AK Parti MYK Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. İşte Çelik'in açıklamalarından satır başları:
Sadece kirleten ülke olmamanın yeterli olmadığını. Emine Erdoğan öncülüğünde gerçekleşen sıfır atık projesinin ne kadar önemli olduğu görülüyor. Çeşitli kurumlara uygulanmasıyla birlikte ilerici sonuçlar alınmaya başladı. Yerli Otomobilin sıfır emisyonla çalışacak olması da bu konudaki hassasiyetimizi gösteren bir durum. Kuveyt Emiri'nin öldüğüne dair bir haber var. Allah'tan rahmet diliyoruz.
Diyarbakır anneleri
Türkiye'nin terörle
mücadelesi dünyanın en haklı bir mücadelesidir. Erdal Çetin,
13 yaşındayken terör örgütü tarafından dağa çıkarılmıştı. Bu çocuk
anne babasına kavuşmuş oldu. Ne kadar vahşi bir örgütle karşı
karşıya olduğumuzu bu vesileyle görmüş olduk. Annelerimize
hürmetlerimi gönderiyorum. Bazı partilerin bu konuya hiç girmemesi
dikkatimizi çekiyor. HDP ile aynı düzlemde durması kabul
edilebilir bir şey değildir. Çocuk yaşta dağa götürülen bu
çocukların geleceğini kurtarmak için annelerin verdiği bu
mücadeleye destek vermeliyiz.
Türkiye, Azerbaycan'ın her zaman
yanındadır
Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırısını
şiddetli bir şekilde kınıyoruz. Bu Azerbaycanlı kardeşlerimizle
kendi kaderimizin aynı gördüğümüzün kanıtıdır. Ermenistan ateşkesi
ihlal etti. Köylere soykırım vari bir saldırıda
bulundu. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki mesajı nettir;
Türkiye, Azerbaycan'ın her zaman yanındadır. Ermenistan'ın bu sivil
yerlere saldırısı, uluslararası hukukun açık bir ihmalidir. Eğer
bir yerde saldırgan varsa taraflara itidal tavsiye ediyoruz demek
saldırganı teşvik etmektir. Biz bu saldırganlık karşısında
Azerbaycan'ın meşru müdafaa hakkını sonuna kadar savunuyoruz.
Ermenistan orada işgalcidir. Azerbaycan topraklarını acil terk
etmelidir. Ermenistan saldırgandır, barışı bozan bir provokasyona
imza atmıştır. Ermenistan işgal ettiği toprakları terk ettiği anda
sorun çözülür. Yeterli bir tepkinin ortaya çıkmamasının yanında
Minsk grubunu da ele almak gerekiyor. Minsk 3'lüsü diye referans
veriliyor ama çözdüğü tek kalem yoktur.
CHP yönetimi buna uyanacak mı?
Sadece Ermenistan'ın işgalci statükosuna destek veren politikayı sürdürmektedir. Herkesi Ermenistan'ın saldırganlığına karşı Azerbaycan'ın yanında olmaya davet ediyoruz. CHP'de dış politikadan sorumlu Ünal Çeviköz, bir programda Türkiye oraya silah gönderdiğini, cihatçı gruplar gönderdiğine dair beyanlar vardı. Şimdi biz bunu eleştirdiğimizde 'linç kampanyası yapılıyor' deniyor. Biz bu konuda Rusya'da çıkan haberleri aktardık, deniyor. Ermenistan yalan propagandasına dayalı yalan haberleri kınamadan aktarmasının ne manası vardır? Bu haber yayınlandıktan sonra 20 saatten fazla bekledik, böylesine büyük bir gafı düzeltecekler mi diye? Türkiye'ye karşı hasmane tutum içerisinde olanların CHP'liler tarafından dile getirilmesine karşı acaba CHP yönetimi uyaracak mı diye bekledik. Bu cevap gelmeyince eleştirimizi söyledik. Bir müddet sonra TBMM'de HDP hariç diğer partiler Azerbaycan'ın yanında olan bildiriye imza attı. Bazı CHP arkadaşlar bunu gördünüz mü dediler. Ben de dedim ki siz Çeviköz'ün açıklamalarınızı gördünüz mü?
ABD'nin yaptığı tarafsızlığa gölge
düşürüyor
Pompeo'nun bir ziyareti yine gerçekleşti. 1
aydan kısa bir sürede ABD bakanı 2 kez ziyaret etmiş oldu. Kıbrıs
adasını ziyaret ettiğinde de Rum tarafını ziyaret etti, Türkiye
tarafını ziyaret etmedi. Bu da tarafsızlığa gölge düşüren bir
durumdur. Bizim müttefiklik ilişkilerimiz açısından yakışıksız
bir durum ortaya çıkar. Hem NATO ile ayrıştırma konusunda politik
bir süreç yürütülürken, hem de Türkiye, Yunanistan'la istişafi
masasına oturmaya hazır olduğunu söylerken burada tek taraflı
olarak Rum Kesimini ziyaret edilmesi çözümsüzlük konusunda teşvik
edilmesi anlamına gelir.
Teknofest
Yapay zekalar, teknolojinin
geldiği nokta yepyeni bir döneme geçtiğimizi gösteriyor. Paradigma
değişimi küresel rekabette taşların yerinden oynayacağını yeni bir
döneme girildiğini gösteriyor. Genç kardeşlerimizi bu alanla
buluşturmak çok önemli. Dünyada 3 yıldır düzenlenen dünyanın
en büyük uzay ve teknoloji festivali unvanına sahip TeknoFest bu
bakımdan çok önemli. Burada gençlerin yeni teknolojik imkanlarla
buluşması, kendi projelerini hayata geçirmesi çok önemli.
Uygur Türkleri
Dünyadaki gelişmelere
bakarken bütün bu insan haklarının ihlallerinin söz konusu olduğu
coğrafyaları gözden geçiriyoruz. Uygur Türklerinin durumundan
yakından olarak izliyoruz. Bizim bu konudaki tek arzumuz Uygur
Türkleri'nin Çin'de refah ve huzur içinde yaşamasıdır. Uygur
meselesinin şeffaflık ve işbirliği içerisinde ele alınması
gerektiğini arzu ediyoruz.
Kobani soruşturması
Diyarbakır'da olaylar
başladı. 7-8 Ekim'de Türkiye genelinde isyanlar başladı. 37
vatandaşımız bu eylemlerde hayatını kaybetti, 761 vatandaşımız
yaralandı. O zaman hangi siyasilerin bu eylemler olurken nasıl
teşvik dili kullandığı kayıtlarda duruyor. Bölgedeki diğer
Kürt unsurlardan Kobani Kürtlerine yardım etmeye çalışan Kürtleri
PKK engelliyordu. Yeter ki PKK'nın propagandası yapılsın
diye. PKK istiyor ki oradaki Kürtler ölsün, kendi
propagandasını yapsın. Sayın Cumhurbaşkanımızı arayanlar
hiçbir şey yapmadılar. Cumhurbaşkanımız sayesinde yardım eli
uzatıldı, 100 bin Kürt vatandaşı Türkiye'ye alındı. Tamamen
insanı sebeplerle Türkiye oradaki Kürt vatandaşların canını
kurtardı. Bu kadar zaman geçtikten sonra niye böyle yapılıyor.
Bu yargının bileceği iş. Sonuç itibariyle biz dosyaları bilemeyiz.
Ama Türkiye'de Kobani olayları birilerinin açık ifadeleriyle "PKK
terör örgütü değildir" diyenler o gün açıkça isyan çağrısı
yaptılar. İnsanların öldürülmesine, dükkanların yağmalanmasına
çağrıda bulundular. Yargısal süreç, hukuka uygun bir şekilde
sürüyor.