Ölüp ölüp dirilen gencin anlattıkları
Abone olÖlüme teğet geçenlerin anlattıkları ise her zaman ilgi ve merak konusu oluyor. Bıçaklı bir saldırıda ağır yaralanan 22 yaşındaki Halil Karaca'nın kalbi tam beş kez durmuş.
Denizlili 22 yaşındaki Halil Karaca ölümü teğet geçenlerden.
Ameliyatta kalbi beş kez durup çalışmış, ölüp ölüp dirilmiş.
Şunları anlatıyor: "Çölde yürüyormuş gibi hissettim. Uçsuz bucaksız
bembeyaz bir yerdi. Çöle kar yağmış gibiydi. Bir şey görmek bir ses
duymak istedim. Yoktu." Tam beş kez öldü dirildi Bıçaklı bir
saldırıda ağır yaralanan 22 yaşındaki Halil Karaca ameliyatta
geçirdiği anları anlattı: Bilinmezliğin ortasında yürüyordum, beyaz
bir kar çölü kaplamıştı. İnsanoğlu için en büyük gizlemlerden biri
de ölümdür. Tarih boyunca ölüler için düzenlenen törenlerin her
toplum için farklı anlamları oldu. Geçmişte ve günümüzde ölümden
sonra neler yaşandığı konusunda birbirinden farklı yorumlar
yapılıyor. Kimilerine göre bu bir kurtuluştu ve ölen kişi son
yolculuğuna coşku ile uğurlanmalıydı. Tek tanrılı dinlerde ise ölüm
sadece maddi dünyanın sonuydu. Bedenden ayrılan ruhun tanrıya
ulaşana kadar geçireceği bir serüven vardı. Metaryalist görüşe göre
ise ölüm, enerjinin bitişiyle gelen mutlak bir sondu. Ancak nasıl
düşünülürse düşünülsün, öbür dünyayla ilgili en küçük bir işaret
bile insanların heyecanlanmasına yetiyor. Geçirdikleri
rahatsızlıklar, ameliyatlar ya da kazalar sırasında klinik olarak
bir süre ölü kabul edilenlerin tıbbi müdahalelerle yaşama
döndürüldükleri kısa süre içinde yaşadıkları parapskilojide "ölüme
yakın deneyimler" olarak adlandırılıyor. ARTIK KALBİ DURMUŞTU Ölüme
teğet geçenlerin anlattıkları ise her zaman ilgi ve merak konusu
oluyor. Bu deneyimi yaşayanların anlatımlarında ortak özellik beyaz
bir ışık görmeleri ve daha önce yaşamadıkları bir rahatlama duygusu
hissetmeleri. Parapsikologlara göre bu kısa süre içinde insanlar
öteki dünya ile karşılaşıyor ve ölümü tecrübe ediyorlar. Denizlili
22 yaşındaki Halil Karaca'nın yaşadıkları da, "ölüme yakın
deneyim"lerden biri... Denizli'nin Karşıyaka Mahallesi'nde yaşayan
işçi Halil Karaca, 5 Nisan günü evinin önünde hiç tanımadığı dört
kişinin bıçaklı saldırısına uğradı. Sırtından ve kalbinden aldığı
bıçak darbeleriyle ağır yaralanan Karaca, hastaneye kaldırıldı.
Hastaneye gittiklerinde Karaca'nın kalbi durmuştu. Doktorların
müdahalesiyle kalbi yeniden atmaya başladı. Bu hayata ilk
dönüşüydü. Karaca'nın kalbiameliyat sırasında da dört kez daha
durdu. Her seferinde müdahalelerle, yaşama yeniden tutundu.
Karaca'nın tedavisi hala devam ediyor. Beş kez kalbi duran ve buna
karşın hayatta kalabilen Karaca'nın anlattıkları hayli ilginç: KAR
YAĞMIŞ BİR ÇÖL "Yaşadıklarıma bin anlam veremiyorum. O gün evimin
önünde bekliyordum. Tanımadığım dört kişi yanıma geldi. Ne olduğunu
bile anlamadan beni sırtımdan bıçakladılar. Ben önce farkedemedim.
Elime kan gelince beni bıçaklayanlara döndüm o zaman kalbime bıçak
darbesi gelmiş, akciğerim de zarar görmüş. Doktorların anlattığına
göre, bıçak darbeleri çok riskli olan kalp bölgesine geldiği için
kurtulma şansım yüzde bir ikiymiş. Dört saat süren ameliyatım
boyunca da zaten beş kere kalbim durmuş doktorlar beni hayata
döndürmüş. Halil Karaca o anı şöyle dile getiriyor: Ameliyattayken,
çölde yalnız başına yürüyormuşum gibi hissettim. Ucu bucağı
gözükmeyen bir yer. Sonu yok, başlangıcı yok. Bir bilinmezliğin tam
ortasındayım. Sanki çöle kar yağmış gibiydi. Bembeyaz bir yerde
yolculuk yaptım ve hiç kimse yoktu. Bir cisim görmek istedim bir
ses duymak istedim hiçbir şey göremeden duyamadan bilinmezliğin
içinde kaldım. Zaten bir şey düşünemiyorsunuz. Tam bir şeyler
düşünecektim acı hissettim. Sonra ince bir ses 'hayata döndü, kalbi
çalıştı' dedi. Ameliyathanedeki sesleri duymaya başladım. Sonra
gözümü açtım bir sürü ışığın altındayım, etrafımda koşuşan birileri
var. Kimi bana ilaç veriyor, kimide benim için bir şeyler
taşıyordu. Sonra yine kendimi kaybetmişim. Gözümü yoğun bakımda
açtım. Doktorlar bana 'kurtuldun' dediler...." Bülent
ERGÜN/Sabah