Ertem Eğilmez sayesinde beyazperde ile tanışan ve pek çok yapımda da karakter oyuncusu olarak karşımıza çıkan 60 yaşındaki Cavcı ile hem sanat serüvenini, hem de şimdilerde neler yaptığını Habertürk'e anlattı. Yaşamının büyük kısmını İzmir'de sürdürdüğünü söyleyen Osman Cavcı, "İstanbul'dan tam olarak ayrılmadım, işlerim dolayısıyla bir ayağım yine orada. Bir süre Beylikdüzü'nde yaşadım ama oraya alışamadım, şehir merkezinden çok uzak malum. İzmir'e taşınmanın daha mantıklı olabileceğini hesapladım. (Gülüyor) Ardından Foça'ya yerleştim ama kışları çok melankolik geçti. Sakinlik bana çok yaramayınca da İzmir'i tercih ettim. Belki de hayatımızı Ege kıyılarında sürdürme yaşlarına geldik." ifadelerini kullandı.Babası sayesinde tiyatronun içine doğdunu ifade eden Cavcı, "Babam (İsmail Cavcı) tiyatrocuydu. 1950'lerde sanat hayatına başlamış. Ses Opereti'nde, Muammer Karaca Muzaffer Hepgüler ve Tevhit Bilge gibi isimlerle çalışmış. Babamla beraber turnelerde gezerek, sanatın içinde büyüyünce, ben de babamın izinden gittim." dedi.Hababam Sınıfı Güle Güle' ile sinemaya adım attığını söyleyen usta oyuncu, Ertem Eğilmez'in kendisini filme dahil ettiğini açıkladı. Filmde haylaz bir genç olan 'Ekrem'e hayat veren Cavcı, aynı dönem sahnelenen 'Hababam Sınıfı Müzikali'nde de yer aldığını ifade etti. 'Hababam Sınıfı Güle Güle'nin serinin en farklı filmi olduğunu dile getiren oyuncu, "Ertem Eğilmez seri için ilk defa gerçekçi bir lise sınıfı kurduğunu söylemişti. Daha önceki filmlere bakarsanız yaş ortalaması 30'dur." şeklinde sözlerini sürdürdü.Ertem Eğilmez hakkında da konuşan Cavcı, "Arzu Film demek, Ertem Eğilmez demekti. Ertem Ağabey çok yaratıcı ve iyi bir karakter seçiciydi. Senaryoya ve grup çalışmalarına çok önem verirdi. Başarısının bir kısmı da burada saklı." dedi. Arzu Film'in bir oyuncu fabrikası olduğunu vurgulayan Cavcı, Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nun oyuncuları başta olmak üzere pek çok ismin şöhret kazanmasında Ertem Eğilmez'in çok önemli payı olduğunu "Zeki (Alasya) ile Metin (Akpınar) ikilisini yarattı. Bu oyuncuların sivrilmesi Devekuşu Kabare'yi bitirdi. Artık 'Devekuşu Kabare', 'Zeki-Metin Tiyatrosu' olmuştu." diyerek açıkladı.Vefatından önce Münir Özkul'u evinde sık sık ziyaret ettiğini ifade eden Cavcı, "Gençleri çok severdi. Kavuk meselesi için gençleri özendirmeye çalışırdı. Münir Özkul, Ertem Eğilmez'in de akıl hocasıydı. Oyunculuk eğitimini gençlere çaktırmadan işlerdi. Devekuşu Kabare Tiyatrosu'ndan birçok oyuncuyu transfer ettiler. Arzu Film, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Kemal Sunal, Ayşen Gruda ve Halit Akçatepe gibi isimlerin yer aldığı Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nun tabir-i caizse bünyesine aldı." dedi.Türk Sineması'nın kült yapımlarından biri olan 'Muhsin Bey'de, Şener Şen ile rol alan Cavcı, "Şener Şen ile 'Hababam Sınıfı'nın Müzikali'nde tanıştık. Kendisi muhteşem bir yetenek. Şener Ağabey ile çalışmak bir şereftir. Onun komedi yönünü daha çok seviyorum. Arzu Film ekolünden gelen Yavuz Turgul, yollarımızı yeniden kesiştirdi ve 'Muhsin Bey'de birlikte çalıştık." dedi.Kemal Sunal ile rol aldığı 'Yoksul' filminden de bahseden Cavcı, şunları aktardı: Filmde küçük ve sembolik bir rolüm vardı ama hafızalara kazındı. Kemal Sunal beni izleyip, takip ediyormuş. Filme de beni kendisi dahil etmiş. Yönetmen Zeki Ökten beni çağırıp Kemal Sunal'ın karşısına getirdiğinde 'Bu çocuk mu?' diye sordu. Kemal Ağabey de 'evet' dercesine kafasını salladı.Eskiye göre ekranlardan daha uzakta duran Cavcı, "Sinemadan çok uzak kaldım mı bilmiyorum ama televizyondan uzaklaştığımı söyleyebilirim. Bir ara bana ambargo uygulandı. Bir reklam filmi meselesi vardı. İki dev reklam ajansının kapışmasına alet oldum. Bir ara hangi işe başlasam önüm kesiliyordu. Bu dosyayı açmaya da gerek yok. Ben de kendi filmlerimi yapmaya başladım." dedi.Cavcı "Bir şeyler denedim. Yapımcılığa soyundum. Sırf 'Yeşilçam'ı anlamak için underground filmler yaptım. 4 film çektim. Öztürk Serengil hayranıydım. 'En Kahraman Osman' ve 'Hangimiz Yaşar' filmlerinde ona başrol oynattım. Bu benim için büyük bir onurdu." dedi. En az maliyetli filmler çekmek konusunda uzmanlaştığını söyleyen Cavcı, "Battım ama işi öğrendim." sözleriyle kamera arkasındaki serüveninden bahsetti.Cavcı, senayorusunu yazdığı ve aynı zamanda da ana karakterini canlandırdığı komedi filmi 'Zampara Seyfettin' ile ilgili bir itirafta da bulundu. Usta oyuncu, "Sevgilim ölümcül bir hastalığa yakalanmıştı. Çok üzülüyordum. O filmi yaratım süreci, bir kaçış yolu oldu. Kız arkadaşım sonrasında hastalığı da atlattı. İnsan hava çok sıcaksa serinlemek için denize girer ya öyle bir durumu yaşayarak o filmi yazdım." şeklinde konuştu.Filmin bu kadar kültleşeceğini düşünmediğini söyleyen Cavcı, "Sette çok gülüyorduk. Zevkle çektik. Bu da seyirciye geçti." ifadelerini kullandı. Ayrıca 1999 yılında çekilen ve senaryosunu kaleme aldığı 'Renkli Türkçe' filmi hakkında da konuşan Cavcı, "O film gururumdur. Yapımcısı, senaristi, oyuncusu ve gizli yönetmeniydim. Övgü de aldı, ödül de." dedi.Günümüz sineması hakkında da açıklamalarda bulunan Osman Cavcı, "Çok feci iki tarz var. İlki AVM sinemacılığı. Yani alışveriş merkezlerinde oynayan filmler. Kötü formülle film yapılıyor. Sosyal medya takipçisine göre cast seçiliyor, senaryolar hep aynı. Komediler ise fotokopi. Hep mafya komedisi… İkinci tür ise festival filmleri yani ödül için yapılanlar. Bu da doğru değil. İyi film yapın. 'Festival için yapmayın' derim. Sıkıcı işler yapıp 'festival filmi' diyorlar. Kötü taklitler ortaya çıkıyor." diye konuştu.Cavcı ayrıca, "Sinema ve dizilerden sürümden para kazanıyordum. Çünkü çok çalışıyordum. Yılda 2-3 dizi ve filmde aynı anda rol alıyordum. Ama en çok reklam filmlerinden para kazandım diyebilirim." şeklinde sözlerini sürdürdü.Cavcı, bir dönem 'Bizimkiler' canlandırdığı 'Cemil' karakteriyle tanınan ve geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden dostu Uğurtan Sayıner'in yanında yaşadığını da söyledi: Uğurtan Ağabey rahatsızlığından dolayı yalnız yaşayamıyordu. Ben de bir dönem ona taşındım. Onunla yaşarken Youtube için 'Uyan da Balığa Çıkalım' adında bir dizi çektik. Son günlerinde Uğurtan Ağabey'e moral oldu.Şu sıralar tek kişilik oyunu 'Son Yeşilçamlı' ile tiyatro sahnesine çıkan sanatçı, ayrıca Youtube kanalında içerikler ürettiğini söylerek, "Sanat hayatımdaki unutulmaz anılarımı anlatıyorum." dedi.İnternetin farklı bir dinamik getirdiğini söyleyen Cavcı, "Televizyonlar etkisini kaybediyor. Artık cep telefonları, geçmişteki güçlü televizyonların yerini aldı." açıklamasında bulundu.