Ölüm raporunda gözden kaçan detay
Abone olSekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili sırlar çözüldükçe bilmece oluyor.<br/>Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle...
Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili sırlar
çözüldükçe bilmece oluyor.
Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili Ankara TMK.
10. maddesiyle Yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekilliğinin talimatıyla
naaşından alınan numuneleri inceleyen Adli Tıp Kurumu’nun
21.11.2012’de hazırladığı raporda, Özal’ın ölümüne ilişkin
Hacettepe Hastanesi’nde yapılan eksikliklere dikkat çekildi. Gözden
kaçan detaylara gazeteniz Türkiye ulaştı. Rapora göre; Özal’ın
ölümüne dair hastane kayıtlarının akıbeti belli değil. İhmal,
eksiklik ve hatalar raporda şöyle özetlendi:
>Özal’a ilk müdahalenin intörn olarak ifade edilen tıp
fakültesinin 5 ve 6.sınıf öğrencilerinden oluşan bir ekip
tarafından yapıldığı tespit edilmiştir.
> Özal’ın vefat ettiği saat 14.30’da açıklanmasına rağmen alınan
beyanlarda saat 11.15-11.30’da radyolarda ölüm haberinin duyulduğu
ifade edilmiştir.
> Özal’ın Hacettepe Hastanesi büyük acil servisine getirildiği
anda tespit edilen sağlık durumunda olan bir kişinin (tansiyon ve
nabzın alınmaması, solunumunun olmaması vb.) Cumhurbaşkanı olması
bir yana kim olursa olsun acil serviste bir saati aşkın süre
bekletilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu
anlaşılmaktadır.
> İnceleme sırasında görevi başında vefat eden 1. Cumhurbaşkanı
M. Kemal Atatürk ve 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in ölümüne
müteakip yapılan tahnit işleminde, hangi müdahalelerin kullanıldığı
ve kimler tarafından yapıldığına dair tutanak düzenlendiği
görülmüştür. Özal’a ölü muayene ve otopsi işlemlerinin şüpheli
ölümlerde ölen kişinin ailesinin istediğine bağlı olmadan yasa
gereği yapılması gereken adli bir olgu olduğu da aşikardır.
> Özal’a ait kan örneklerinin laboratuvarda ne şekilde teslim
alındığı, teslim alınan kan örneğinin hangi tetkiklerinin ne
amaçla, ne zaman çalışıldığı ve ne tür sonuçlara ulaşıldığı, çıkan
sonucun talep birime\doktora iletilip iletilmediği, iletilmiş ise
de ne şekilde iletildiği, hasta dosyasında bulunmadığı anlaşılan ve
laboratuar teknisyeni Hatice Güngör’ün beyanına göre yaklaşık 8
sayfa olduğu belirtilen sonuçların akıbetinin ne olduğunun tespit
edilebilmesi eldeki bilgi ve belgeler ışığında mümkün
olmamıştır.
GÖZDEN KAÇAN DETAYLARA TÜRKİYE ULAŞTI
Adli Tıp Kurumu’nun raporunda Turgut Özal’ın ölümüne dair hastane
kayıtları çelişkili. Raporda bu durum şöyle vurgulanıyor: “Özal’ın
Hacettepe Hastanesi büyük acil servisine giriş saatinin 11.15
olarak kayıtlı olduğu görülmüştür. Söz konusu hasta dosyasında yer
alan 17.4.1993 tarihli, el yazısı ile ’Turgut Özal’ yazan kan gazı
sonuç çıktısında ise saatin 10.50 olduğu tespit edilmiştir.
Bilgisine başvurulan kişiler beyanlarında, aracın Köşk’ten GATA’ya
hareket saatini 10.00 ila 11.00, Hacettepe Hastanesi’ne varışın
10.17 ila 11.15 aralığında farklı saatler olarak ifade edilmiştir.”
Özal’a acil servislerde hangi sağlık görevlilerinin işlem yaptığı
da tam bir bilmece. Evraklarda Özal’a müdahalede bulunan hiçbir
sağlık görevlisinin ismi geçmiyor. Raporda bu konu için de, “Özal’a
acil serviste yapılan ilk tıbbi müdahalelerde hangi işlemin kim ya
da kimler tarafından yapıldığına dair kayıt olmadığından bu yöndeki
beyanlarda tutarsızlık görülmektedir” denildi.
(İHA)