Ölüm listesindeki 88'in sırrı çözüldü
Abone olTürkleri hedef seçen Neo-Nazi grubunun 88 kişilik ölüm listesi ele geçti.
Alman istihbaratı ile ilişkisi olduğu sanılan Neo-Nazi
katillerin evinde ele geçen hafıza kartında 88 kişilik ölüm listesi
ortaya çıkarıldı.
ALFABENİN 8. HARFİNDE HİTLER'İN H'Sİ VAR
Listenin 88 isimden oluşmasının sırrı Nazi Almanyası’nın lideri
Adolf Hitler’i selamlamak için kullanılan ünlü “Heil Hitler”
sözlerinde yatıyor. “H” alfabenin sekizinci harfi olduğu için
Naziler, 88 sayısını “Heil Hitler” için bir şifre
olarak kullanıyor.
Alman yetkililerin ulaştığı listede, insan
hakları konusunda çalışan iki Alman siyasetçinin yanı sıra, Türk ve
İslam örgütlerinin temsilcilerinin adları yer alıyor. Spiegel
Online’nın haberine göre, kanıtlar arasında sayılan listede,
isimlerle birlikte sözkonusu kişilerin adresleri de
bulunuyor.
ALMAN MİLLETVEKİLİ DE ÖLÜM LİSTESİNDE
"Nasyonel Sosyalist Yeraltı" grubuna yönelik operasyon sürerken
şebekeye belge ve araç sağlayan 37 yaşındaki Holger G., Hannover'e
bağlı Launeau kasabasında gözaltına alındı. Bir akaryakıt
istasyonunda çalışan Holger G. sorguya alındı. Dönerci
Türkler'i öldürdükleri belirlenen intihar eden Uwe Mundlos, Uwe
Böhnhardt ve güvenlik güçleri ile itiraf pazarlığında olan Beate
Zschape'nin evinde bulunan hafıza kartında yer alan 88 isimlik
listede Başbakan Merkel'in partisi CDU'nun koalisyon ortağı olan
CSU'nun milletvekili Hans-Peter Uhl ve Yeşiller Partisi
milletvekili Jerzy Montag'ın da adı yer aldı. 2005 yılından bu yana
CDU-CSU koalisyonunun iç politika sözcülüğünü üstlenen Hans-Peter
Uhl , aşırı sağcı NPD partisinin kapatılmasına karşı çıkması ile
tanınıyordu. Hedefteki isimlerden CSU Milletvekili Uhl, ölüm
listesinde yer aldığını öğrenince şoke olduğunu
söyledi.
NAZİLER'İ KİM KOLLADI?
Almanya'daki "Derin Devlet Skandalı"nın boyutları giderek
büyürken, 1990'lı yıllarda Neo-Naziler'i kollamakla suçlanan
Thüringen Eyalet Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın eski başkanı Helmut
Roewer, polisi suçladı. Alman medyası Neo-Nazi katiller
için sahte isimle yasal yollarla hazırlanmış belgelerin kim
tarafından verildiğinin henüz aydınlatılamadığını bildirdi. Bu
arada aşırı sağcı grup üyelerinin işlediği ırkçı cinayetlerin aşırı
sağ çevreler tarafından bilindiği, bir müzik grubunun "Adolf Hitler
yaşıyor" isimli CD'de yer alan bir şarkıda seri cinayetleri
detaylarıyla anlattıkları bildirildi.
Alman medyası, Neo-Nazi cinayetlerine ilişkin ayrıntılara geniş yer
verirken, aşırı ırkçı cinayetler, BBC ve İngiliz gazetelerinde de
geniş yer buldu. Daily Telegraph gazetesi ölüm listesinde 88 isim
olduğunu aktarırken, bu rakamın Adolf Hitler'i temsil eden bir
şifre olduğunu vurguladı.
TÜRKLER'E YAKINLIK
Almanya'yı şok eden ırkçı cinayetler üzerine devlet yetkilileri de
Türkler'e yönelik jestler yapmaya başladı. Almanya Cumhurbaşkanı
Christian Wulff, 2000'den bu yana öldürülen 8 Türk'ün yakınlarına,
Alman hükümeti ve Federal Meclisin bazı temsilcileriyle birlikte
Bellevue Sarayı'nda yemek vereceği belirtildi.
MERKEL'İN ÖZÜR DİLEMESİ GEREKECEK
Alman gazeteleri Başbakan Angela Merkel'in, Almanya'nın can
güvenliğini sağlayamaması nedeniyle Türkler'den özür dilemesinin
gerekeceğini yazdı.
Frankfurter Allgemeine Zeitung, ırkçı cinayetler ile ilgili bugüne
kadar çok şey bilindiğini vurgularken, "İstihbaratın bağlantı
adamlarının aşırı sağ çevrede yönetici pozisyonlarında provokatör
rolü üstlendiği ve bunun için kendilerine maaş ödendiği de
biliniyordu. Bugün bundan dolayı öfkelenenler, 2003 yılında
NPD'nin yasaklanması girişimini bağlantı adamlarının partideki
varlığı nedeniyle reddeden Anayasa Mahkemesi'nin kararını bir
okusun. Son cinayetlerde adı geçen Thüringer Heimatschutz grubunun
adı orada da geçiyor. O zamanlar da bağlantı adamlarının işe
yarayıp yaramadığı tartışılmıştı. Kelimeler insanın
boğazında kalıyor. Bir terör cinayeti serisinin niye bu şekilde
adlandırılmadığını sorgulamak gerek. Aşırı sağcı terörün, içine
sızılması neredeyse imkânsız küçük grupların işi olması, buna bir
neden olabilir. Ama bunun nedeni, zıvanadan çıkmış bu tür küçük
grupların Anayasayı Koruma Teşkilatı içinde ya da çevresinde yer
alması da olabilir. Salı günü kurulan soruşturma komisyonunun en
başta incelemesi gereken alanlardan biri de işte budur" diye
yazdı.
Tageszeitung gazetesi ise Mölln ve Solingen'de Türk ailelerin
evlerinin ateşe verildiği döneme atıfta bulunarak, Neonazi katil
çetelerin, o zamandan bu yana yaşanan en büyük siyasî hasara yol
açtığını vurgularken şöyle devam etti:
"Resmi makamların işin içinde olduğu şüphesi güçlenirse, hukuk
devletine güven büyük ölçüde zedelenecektir. Başbakan Angela
Merkel'in, devletin can güvenliğini sağlayamaması nedeniyle
kurbanların yakınlarından özür dilemesi gerekecektir.
Merkel ayrıca Alman devletine güvenin yeniden
kazanılabilmesi için bir şeyler düşünmek zorunda. Nasyonal Demokrat
Parti'nin yasaklanması yeterli bir önlem değil. Daha
ziyade, Türkleri aşağılayanların bu toplumda maalesef pek göze
batmadığı gerçeği ile yüzleşmek gerek. Yani başka bir deyişle:
Almanya'nın artık bir ırkçılık tartışması yürütmesinin zamanı
gelmiştir."