Ölüm…

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

Genç ölümler çok yakıyor canımı…

 

Haber nereden gelirse gelsin kapkara…

 

Hem ölüm hem genç…

 

Yakışır mı yan yana…

 

Düşünürüm hep…

 

Gencecik yaşında buz gibi vücuduna dokunduğunda annesi, babası, kardeşleri, sevgilisi…

 

Kan damlarken onların göz pınarlarından…

 

Asla yaşlandığı resmedilemeyecek bir insan…

 

Eskisi olmayan taptaze bir vücut ama soğuk…

 

Neler neler yaşar onu toprağa verdiğinde eve dönen insanlar…

 

Daha elini süremediği eşyalarla, daha giyemediği yepyeni kıyafetleriyle dolu dolaplar…

 

Her ölüm erkense de yakar canımı genç ve yemyeşil fidanlar…

 

Meyve veremeyecek o ışık saçan ağaçlar…

 

***

 

Elbet kaldırılamaz ona ait hiçbir şey…

 

Ne odalardan ne de hatıralardan…

 

Terlikleri hemen kapı önüne konuverir, önü odalara dönük, sanki hep geri dönecekmiş gibi…

 

Telefon hep elde, beklenir sanki uzaklardan arayacak gibi…

 

Hep kapı zilindedir ailenin kulağı…

 

Bir mucize olacak, her şey bir rüya…

 

Ve sanki Serhan"ın ailesi bu acı rüyadan uyanacak…

 

***

 

Ama sen rahat uyu Serhan…

 

Derler ki: “Tanrı sevdiklerini hemen yanında görmek ister…”

 

Bak ve gülümse seni sevenlere oralardan…