Ölülerimizi bile adam gibi sayamadık
Abone olKovancılar Kaymakamı, Elazığ depreminde hayatını kaybedenlerin sayısı 51 değil 41 olduğunu söyledi.
Kovancılar Kaymakamı Selçuk Aslan, depremde ölenlerin kesin
sayısının 41 olduğunu söyledi
Daha önce 51 olarak açıklanan ölü sayısını bugün Kovancılar
Kaymakamı Selçuk Aslan, 41 olarak belirtti. Aslan, DHA muhabirine
yaptığı açıklamada, "Ölü sayısındaki karışılık, ölenlerin
kimliklerinin nüfustaki isimleri farklı, köydeki halk arasındaki
isimleri farklı olduğundan kaynaklandı. Ancak yapılan çalışmalar
sonunda ölü bir kişi iki kez sayılmış. 10 kişinin eksik çıkması
bizi bir nebzede olsa sevindirdi. Bu konuda ayrıntılı açıklamayı
valilik yapacak" dedi.
Kızılay Genel Müdürü Başdanışmanı ve Kanadilli Rasathanesi eski Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, deprem bölgesinde incelemelerde bulundu. Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu, her yerde deprem olabileceğini belirterek, "Hiç kimse açıkta kalmayacak. Buraya gelirken korku çadırları gördüm. Evleri sapasağlamdı ama insanlar korktuğu için çadırlarda kalıyorlardı. Güvenli bir zemin yok. Önemli olan güvenli yapılar yapmaktır. Eğer depremden dolayı yerleşim yeriniz değiştirilirse, karşı çıkmayın. Bölgede çok sağlam yapılar da var. Bazı sağlam kerpiç evler de var. İyi malzemeden yapılmış Mevlana evleriyle ilgili çalışma var. Kızılay bu konuda çalışıyor. Bingöl'ün Yedisu İlçesi'nden geçen fay hattı her an büyük bir depreme sebebiyet verebilir. 7 büyüklüğünün üstünde bir depreme sebep verebilir" dedi.
GÖÇ BAŞLADI:
Bu arada, Okçular ile depremden zarar gören çevredeki bazı köylerden bazı aileler, tahrip olmuş evlerinden çıkardıkları eşyalarını kamyonetlerle güvenlik bölgelerdeki yerleşim yerlerine taşımaya başladı
UNUTULAN KÖYLÜLER İSYANDA
Depremin vurduğu köylerden biri olan ve kerpiç evlerin büyük
hasar gördüğü 45 haneli Elazığ'ın Palu İlçesi'nin Köklüce
Köyü'ndeki depremzedeler, ilgisizlikten yakınıyor.
Depremin üzerinden 2 gün geçmesine rağmen, komşu oldukları
Kovancılar'a bağlı köylere hertürlü yardımın gittiğini, kendilerine
hiç bir yetkilinin gelmediğini söyleyen köylüler, sadece askerlerin
gelip çadırlar kurduğunu ve gıda dağıttığını anlattı. Çadırların
yetersiz olduğunu savunan köylüler, bir çadırda 2 ailenin barınmaya
çalıştığını söyledi.
ÇOCUKLARINI HASTANEYE GÖTÜRDÜLER ÖLÜMDEN
DÖNDÜLER
Köklüce Köyü'nde kerpiç evleri yerle bir olan ve eşyalarını
çıkarmaya çalışan 32 yaşındaki Raif Bayrak, deprem günü 9 aylık
oğulları Umut'un hastalanması üzerine eşi Gülşen Bayrak ile
birlikte Elazığ'a hastaneye götürdüğünü söyledi.
Deprem gecesi Elazığ'daki hastanede bulunduklarını belirten Raif
Bayrak, “Biz o gece burada kalsıydık kesin ölmüştük. Öldürmeyen
Allah öldürmüyor. Oğulumun bulunduğu odadaki beşiği taşların
altında kalmış, o içinde bulunsaydı, şimdi hayatta değildi”
dedi.
ANNE BİZİM EV NEDEN BÖYLE OLDU
Köklüce'de hasar gören kerpiç evlerinden eşi Suriye, çocukları 6
yaşındaki Didem ve 5 yaşındaki Muhammet ile sağ kurtulmayı başaran
29 yaşındaki Burhan Uğur da şanslı olduklarını söyledi. 5 yaşındaki
Muhammet'in “Anne bizim ev neden böyle oldu?” diye sorması
karşısında oğluna deprem olduğunu anlatmaya çalışan 27 yaşındaki
Suriye Uğur, “Deprem olduğunda çok şaşırdım hemen dışarıya kaçtım.
Sonra çocuklarım içeride diye tekrar içeri girdim eşimle burayı
kazarak çocukları çıkardık. İki çocuğumda ölü gibiydi toprağın
altından çıkardık” dedi.
Depremin ardından zor durumda kaldıklarını söyleyen Uğur, “Deprem
öldürmedi ama bizi şimdi ilgisizlik öldürecek” dedi.
OYUNCAKLARINI BULUNCA SEVİNDİ
6 yaşındaki Didem Uğur, enkaz altında oyuncak dolu poşetini
bulunca, “Yaşasın oyuncaklarımı buldum” diyerek sevinç yaşadı.
Köklüce Köyü'ndeki ilgisizlikden yakınan 19 yaşındaki Aycan Keskin,
3 aylık bebeğiyle zor durumda kaldığını söyledi. Keskin,
“Bebeğimizin bezleri enkazda kaldı. Ona bağlayacak bir bezimiz bile
yok. Şimdi kış günü biz dışarıda kaldık, yardı istiyoruz” dedi.
Köylülerden Neslihan Böler ise ilgisizlikten yakınıp, bir sünger
yatak ile battaniye verildiğini belirterek, “Biz 10 kişiyiz, 10
kişi bir yatakta nasıl yatacak. İlk gün gıda getirdiler o da iki
günde bitti” dedi.
Enkazdan yaralı çıkarılan ve hastanedeki tedavisinin ardından
köyüne dönen 23 yaşındaki Hanifi Öztürk, mucize eseri kurtulduğunu
söyledi. Öztürgut, “Evin tavanı komple üzerime düştü. Köyyüler beni
yaralı olarak çıkarmışlar. Göçük altında kaldığımda nefesim
kesilmişti, nefes alamıyordum” dedi.
Bu arada Köklüce Köyü'nün deprem nedeniyel göçüklerin olştuğu yolu
ekipler tarafından yapılan çalışmayla açılmaya çalışılıyor.
MEHMETÇİK'TEN SICAK YEMEK
Elazığ 8'inci Kolordu Komutanlığı'na bağlı birlikler depremde en
fazla hasarın yaşandığı Okçular, Yukarı Değirmenci, Yukarı Katranlı
ve Kayalar Köyü'ne konuşlanarak kurdukları seyyar mutfaklarda günde
1600 kişiye 3 öğün sıcak yemek dağıtıyor. Mehmetçiğin dağıttığı
yemekleri çadırlarının önünde yiyen vatandaşlar, “Mehmetçik
olmasaydı depremin etkisini bu kadar çabuk unutmazdık” dedi.
TELEF OLAN HAYVANLAR GÖMÜLÜYOR
Elazığ Tarım İl Müdürlüğü ekipleri depremde yapılan ilk tespitlere göre 228 büyükbaş, 2650 koyun ve keçinin telef olduğunu belirledi. Ekipler, telef olan hayvanları enkaz altından çıkartıp köylerin dışında kepçelerle açılan çukurlara toplu olarak gömüyor. Açılan çukurlara gömülen hayvanların üzerine kireç döküldükten sonra üzeri toprakla kapatılıyor.