Olimpiyatlardaki madalya törenindeki olimpiyatsızlık

Londra Olimpiyatları özel anlar, Servet Tazegül, tekvando madalya töreni,Olimpiyat özel anları, yarınlarına karanlık ülkeler, barışın bayrağı

Mustafa Sadık İNCEDEMİR sadiki@internethaber.com

Tekvando da altın madalya kazanarak gururumuz olan Servet Tazegül’ün başarısını gönülden alkışlıyorum.

Aynı zamanda; yazılmış ya da bundan sonra yazılacak yazıların Tazegül’e ve olimpiyatlarda başarılı olan diğer sporcularımıza millet olarak hissettiklerimizi tam manası ile anlattığını ve de anlatacağına da inanmıyorum.

Çünkü onlar; kendi tarihlerini yazarken, bizleri gururlandıran ender sporcularımız.

Ama benim yazımın konusu; Servet’in gönülden kutladığım ve bence medyada yeterince yer almadığına inandığım başarısı değil.

Ben; Olimpiyat Şampiyonumuz Servet Tazegül’ün altın madalya aldığı anı yazmak istiyorum.

Londra Olimpiyatları’ndaki o anda; kendi dallarında ilk dört dereceyi almış olan başarılı sporcular kürsüdeki yerlerini alıyor.

Olimpiyat şampiyonu olduğumuz için İstiklal marşımız çalarken, başta bizim bayrağımız olmak üzere dört bayrak yükselirken ekrana geliyor.

Ve tabi dört farklı ülkenin birbirlerini kutlayan, sevinçlerini paylaşan; gururlu dört genç sporcusu…

Ülkelerini haklı olarak iyi bir şekilde temsil eden bu dört sporcu; gururla dimdik dururken, gözleri de bayraklarında…

Bilin ki yıllar süren emeklerinin karşılığı, kendilerinin dışında belki de kimsenin doğru dürüst bilmediği kişisel fedakârlıklarının semeresi; işte o anda onların yüreklerinde tavan yapmıştır.

Onlar; o an belki hayatları boyunca bir daha hiç hissetmeyecekleri bir duygunun esiri olmuş ender insanlardır.

Ama tüm bunların dışında onlar; başka bir şeyi de yaşayan, başka bir şeye de neden olan özel insanlar.

Çünkü onlar; ülkelerinin bayraklarını aynı anda alkışlatan özel insanlar.

Sırf bu yüzden bile özeller.

Çünkü Servet’in bayrağımızı altınla süslediği o andaki diğer bayraklar; İran, ABD ve Afganistan’a ait.

Yani bir anlamda savaşın gölgesinin eksikliğini hissettirmediği ülkeler diyebiliriz.

Amerika ve Amerikan düşmanlığının öyle ya da böyle var olduğu ve belki de hep var olacağı ülkeler.

Her geçen gün yarınlarına karanlık ülkelerin ve bu karanlıkların nedeni olarak gördükleri Amerika ile birkaç dakikalığına da olsa omuz omuza oldukları an.

Sporun işte en büyük başarılarından birisi; o an verilen resimdir.

O resmi ne yazık ki medyamız pek kullanmadı.

Bu anlamda hiç kullanmadı.

Oysa bence Servet’in madalyası kadar kıymetli bir andı o an.

Bir anlamda olimpiyatlardaki madalya törenindeki olimpiyatsızlıktı.  Yarışma ile gelen paylaşımın; gözlere ve yüreklere bıraktığı güzellikti.

Güzeldi…

Yarışma ruhunun dışında dört başarılı sporcunun insanlığa verdiği; insanlık dersinin özel bir resmiydi.

Dört bayrağın yarattığı tek bir bayraktı.

Barışın bayrağı…