Olimpiyatlar'a daha hassas kronometre

Olimpiyatlarda kullanılacak kronometreleri üretmekten sorumlu olan saat markası Omega, 2012 Londra Olimpiyatlarında kullanacağı yeni teknolojiyi tanıttı.

Bu yılki olimpiyatlarda kullanılacak yeni teknoloji sayesinde yapılacak ölçümlerde hata payı sadece saniyenin binde biri kadar olacak.

Bu göz kırpmak için ihtiyaç duyduğumuzdan 40 kat daha kısa bir süre.

1936 Berlin Olimpiyatı'ndan bu yana spor müsabakalarında zaman tutma yöntemleri büyük ilerleme kaydetti.

1936'da sadece tek bir görevli 27 kronometre kullanarak sporcuların performanslarını ölçmeye çalışıyordu.

Bu yaz Londra'da tam 450 profesyonel görevli kronometrelerin başında olacak.

800 gönüllü de onlara yardım edecek.

Sporcuların performanslarını ölçmek için 420 ton ağırlığında ekipman, 390 skor tahtası ve180 km uzunluğunda kablo kullanılacak.

Olimpiyatlarda başabaş biten yarışları kimin kazandığının anlaşılmasında saliseler bile önemli olduğu için zaman tutma görevlilerinin işi oldukça zor.

Londra olimpiyatlarında sonuçların birbirine en yakın olacağı yarışın erkekler 100 m koşu finali olacağına inanılıyor.

Yarışı başlatacak silahı Alan Bell ateşleyecek.

Göz açıp kapayıncaya kadar

Bell 80'li yıllardan bu yana Olimpiyatlar'da görev alıyor. Zaman tutma teknolojilerinin gelişimine de tanık olmuş.

Bell 30 yıl önce tüm yarışların sıradan bir tüfeğin ateşlenmesi ile başladığını ve tüm ölçümlerin el kronometreleri ile yapıldığını söylüyor.

Bell ''O zamandan bu zamana herşey değişti. Artık yarışların sonunda atletler eskiden olduğu gibi bitiş çizgisine gerilmiş bir banda doğru da koşmuyorlar. Bu en son 1948 Londra olimpiyatlarında yapılmıştı'' diyor.

Bu yaz başlangıç işaretini verecek silah atışı elektronik bir sistem tarafından yapılacak.

Yarışta zaman ölçümleri kuantum zaman ölçüm sistemi ile yapılacak bu da yarış sonuçlarında hesap hatası payının saniyenin binde biri olacağı anlamına geliyor.

Başlangıçta ateşlenen elektronik silah atletlerin başlangıç noktalarına da bir sinyal gönderecek. Özel olarak dizayn edilmiş başlama blokları zamanından erken başlayan sporcuları tespit edecek.

Yüksek teknoloji

Yarışı başlatan silah sesi bir çok hoparlörden de verilecek böylece tüm sporcuların sesi aynı anda duyması sağlanacak.

Bitiş çizgisine ise bir lazer ışını yansıtılacak. Bir sporcu bu çizgiyi geçtiğinde yarışı tamamladığı süre otomatik olarak kayda geçirilecek.

Bu sırada yüksek hızlı dijital bir kamera da bitiş çizgisinde olanları kaydediyor olacak.

Herhangi bir şüpheye düşülmesi durumunda kazananı belirlemek için görsel kanıtlara başvurulacak.

Benzer yüksek teknoloji yöntemleri bisiklet yarışlarında da kullanılıyor.

Her yarışçının bisikletinin ön tekerine yerleştirilen bir radio aktarıcısı bisikletin bitiş çizgisine dokunması ile aktive olarak sporcunun yarışı tam olarak ne zaman bitirdiğini kayda geçiriyor.

Yüzmede yüzücünün havuza daldığı ve bitişte havuzun kenarına dokunduğu anların kayda geçirilmesi için dokunmatik pedler kullanılıyor.

Şu anda yarışları başlatmakla görevli olan Alan Bell eski bir olimpiyat atleti.

Bell kendini kontrol etme becerisinin yarışlara başlarken çok önemli olduğunu söylüyor.

Bell ''En ufak hatada diskalifiye olursunuz'' diyor.

Olimpiyatlarda bir atlet silahın ateşlenmesinden saniyenin yüzde biri kadar kısa bir süre sonra yarışa başlarsa diskalifiye oluyor.

Eski uzun mesafe koşucusu Steve Cram başlangıç hatalarına asla tolerans gösterilmediğini bu nedenle doğru başlangıç yapmanın çok önemli olduğunu söylüyor.

Altın madalya için

Yeni teknolojik gelişmelerden sonra atletlerin kronometreyi kandırması mümkün mü?

Uzmanlar bunun mümkün olmadığını söylüyor ancak yarışların başlangıç ve bitişlerinde hız kazanmak için yapılabilecek ufak hileler mevcut.

Spor psikoloğu Dr Costas Karageorghis atletlerin izleyici kalabalığı gibi sosyal etkenlerden etkilendiğini söylüyor.

Karageorghis ''Olimpiyatların Londra'da oluşu İngiliz atletlere avantaj sağlayacak çünkü yarıştan önce milyonlarca destekçilerini görecekleri için moralleri rakiplerinden daha iyi olacak, bu da psiko-motor aktivitelerini arttıracak ve tepki verme süreleri kısalacak'' diyor.

Dr Karageorghis atletlere yarıştan önce silahı ateşleyecek görevlinin daha önceki yarışlardaki hareketlerini çalışmalarını tavsiye ediyor. Bu sayede silahın ne zaman ateşleneceğini tahmin edip reaksiyon sürelerini kısaltabileceklerini düşünüyor.

Bell ise atletlerin başlatıların hareketlerinde ipuçları bulabileceğine inanmıyor çünkü ona göre hiç bir yarış bir diğerine benzemiyor.

''Tetiği ne zaman çekeceğimi tahmin etmeye çalışmak bence atletleri yavaşlatacaktır'' diyor.

Yüzücüler de başlangıç ve bitişlerde daha hızlı olmak için çalışıyor.

Antrenmanlarda yüzücüler bir turu bitirdiklerinde havuzun kenarına baş parmakları ile dokunuyorlar. Gerçek yarışta dokunmatik pede baskı uygulamadan sadece ellerini sürmeleri yetiyor ancak alıştıkları gibi parmaklarını basıp basmaya karar vermeye çalışırken neredeyse yarım saniye kaybedebiliyorlar.

Yüzmede o yarım saniye altın madalya ile gümüş madalya arasındaki farkı belirleyebiliyor.