Öldürülmeden 1 saat önce
Abone olHrant Dink öldürülmeden bir saat önce Milliyet'ten Belma Akçura ile görüşmüştü. Döneceğini söylemişti ama...
Saat 13.58'de Dink'ten mesaj alıyorum. Hemen kendisini arayıp
gönderdiği yazıyı kullanmak istediğimi söylüyorum. 'Şu an
toplantıdayım, bir saat sonra konuşalım. Ben sana döneceğim' diyor
ama dönemiyor...
Saat 12.28... Hrant Dink'i cep telefonundan arıyorum. "e-mail'ini
almadım" diyor. Şimdi kendisine e-mail attığımı söylüyorum.
Saat 12.29... e-mail'imi gönderiyorum; "Metni bekliyorum. Sevgiler
Belma" diyerek...
Saat 13.58... Hrant Dink'ten bir e-mail alıyorum.
"....Sevgili Belma, yazıyı gönderiyorum. Kullanman gerekmiyor.
Agos'ta yayımladım. Seninle de paylaşmak istedim. Yemek borcumu
müsait bir zamanda muhakkak ödeyeceğim. Hrant Dink..."
'Kullanmak istiyorum'
Gönderdiği metni açıyorum: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne
yaptığı savunma... 17 Ocak'ta avukatlarının başvurduğunu söylüyor.
Ekte Agos'ta da yer alan savunması var.
Bir insan duygularını, acılarını, hayatını bu kadar mı güzel
özetler... Bir ülkeyi bu kadar mı sever?
Tekrar arıyorum. "Çok etkilendim... Avukatınız başvuruyu kesin
yaptıysa kullanmak istiyorum" diyorum.
Duraksıyor. "Tamam, ben şimdi bir toplantıdayım, avukatları
arayayım. Sana bir saat sonra döneceğim" diyor. Bir şeyler daha
söylüyor. Sesini alamadığımı söylüyorum... Telefonda cızırtılar
var. Bir saat sonra "219 50 ...den konuşalım" diyor...
Güvercine dokunurlar
Saat 15.00... Hrant Dink dönmüyor... Dönemiyor.
Ermeni olduğu için askerde terfisinin yapılmadığını düşünüp iki
saat boyunca ağlayan bu güzel adam ne zaman dönecek?
Dönmeyecek!
Çünkü o, "Kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde
görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede güvercinlere dokunulmaz"
diyordu...
Nasıl da yanılmış...
Bilmiyordu ki bu ülkede en çok güvercinlere dokunurlar!..
Seni koruyamadık, bizi affet...