Öldüren işkenceyi anlattılar
Abone olİşkence sonucu yaşamını yitiren Engin Çeber'in arkadaşları işkence anlarını anlattı. Polisler hatıra fotoğrafı bile çekilmişler. Nasıl mı?
İşkence sonucu yaşamını yitiren Engin Çeber’in arkadaşları Aysu
Baykal ve Cihan Gün yaşadıklarını, avukatları Taylan Tanay ve
Çeber’in babası Ali Çeber’in de katıldığı basın toplantısında
ayrıntılarıyla anlattı.
İstanbul Barosu’nda yapılan basın açıklamasında Çeber ile aynı
koğuşta kalan dört hükümlünün, Çeber’in dövüldüğüne ilişkin ifade
verdiklerini söyleyen Tanay, “Vicdan azabı duyan dört
hükümlü infazlarını yakmak pahasına Çeber’in 14-15 gardiyan
tarafından yirmi beş dakika dövüldüğünü doğrulamıştır”
dedi.
Tahliye olanlardan Aysu Baykal, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Daha İstinye Polis Karakolu’na götürülürken işkence
başladı. Cihan ile Engin’i kelepçeli oldukları halde kemerle de
birbirlerine bağladılar. Beni de Cihan’a bağladılar.
İstinye’nin ardından, Sarıyer Asayiş Büro’ya parmak izi almak için
götürdüler. Buradaki polisler Cihan ve Engin’e şiddet
uyguladıktan sonra aynen Irak’taki Ebu Garip Hapishanesi’ndeki gibi
arkadaşlarımın üzerine oturup, cep telefonuyla hatıra fotoğrafı
çektiler.”
HASTANEDE POLİS ŞİDDETİ
“Burada polisin, histerik biçimde ’Sizi öldürmek
istiyorum’ dediğini hepimiz duyduk. Ya seveceksiniz ya
terk edeceksiniz, devlet her zaman 18 yaşındadır. İstinye Devlet
Hastanesi’nin içindeki Polis Noktası’nda da darp devam etti.
Devlet hastanesinin önünde avukatımız Oya Hanım yine polis
tarafından darp edildi. Burada muayene sırasında askerin dışarı
çıkmasını istedim. Burada da ben ve arkadaşlarım şiddete maruz
kaldık. Ben daha sonra Bakırköy Kadın Tutukevi’ne
sevkedildim. 28 Eylül’de başlayan işkencenin halkasının son parçası
Engin oldu.”