Öldüren dava silbaştan
Abone olYargıtay'dan dönen Dink davası yeniden görülmeye başlandı. Kemal Kerinçsiz ve ekibi duruşmalara katılamayacak.
Uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden gazeteci Hrant
Dink’in, "Türklüğü tahkir ve tezyif etmek" suçundan 6 ay hapis
cezasına çarptırılarak cezasının ertelenmesi yönündeki kararın
Yargıtay tarafından usul eksiklikleri nedeniyle bozulmasının
ardından, davanın yeniden görülmesine başlandı.
Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Karin
Karakaşlı katılmadı. Müdahil Mehmet Soykan’ın geldiği duruşmada,
Dink adına 3 avukat, Karakaşlı adına da 33 avukat hazır
bulundu.
Yargıtayın bozma ilamına karşı söz alan Dink ve Karakaşlı’nın
avukatı Bahri Bayram Belen, müdahillerin bu sıfatlarının yok
hükmünde olduğunun belirtildiğini kaydederek, "Biz de bu kişilerin
ihbarcı ya da muhbir sıfatı alabileceklerini daha önce
bildirmiştik. Bu yönden bozma ilamına uyulmasını, müdahilin de
duruşmadan çıkarılmasını istiyorum" dedi.
Ben neyim ot mu?
Bozma ilamına karşı diyecekleri sorulan müdahil Soykan da "Merhuma
Allah’tan rahmet, avukatlarına başsağlığı diliyorum. Yargıtayın
kararına gelince, ben neyim, ot muyum? Kim zarar görmüştür? Bunun
ölçüsü nedir? Avukat bey fikir özgürlüğü diyor. Bu, fikir özgürlüğü
değil hakarettir. Bana göre bu karar siyasidir. Uyulmamasını
istiyorum" diye konuştu.
Hakim Hacer Bayraktar, Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına
uyulmasına hükmetti. Mahkeme, bozma kararına uyulmasına
hükmedildiğinden, Mehmet Soykan, Bitlis Birinci Dünya Savaşı’nda
Ermeni Çetelerinin Katliamına Uğramış Mağdurlar Derneği ve Kemal
Kerinçsiz’in de aralarında bulunduğu 15 müdahilin bu sıfatları
kaldırıldı.
Duruşmada Dink'in nüfus kayıtlarında hala sağ olarak görüldüğü
ortaya çıktı. Bunun üzerine, dava Dink’in nüfus kaydının
istenilmesine karar verilerek 14 Haziran 2007 tarihine
ertelendi.
Duruşmanın ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan
Mehmet Soykan, hükümetin bu dava açısından baskı yaptığını ileri
sürdü.
YARGITAY USUL EKSİKLİĞİNDEN BOZMUŞTU
Yapılan temyiz başvurusu üzerine kararı inceleyen Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı, suçun maddi ve manevi unsurları
oluşmadığından kararın esastan bozulmasını istemişti. Yargıtay 9.
Ceza Dairesi ise esasa yönelik temyiz istemlerini reddederek, yerel
mahkemenin kararını usul eksiklikler nedeniyle bozmuştu.//