Öldürdüm ama NİYE?

Antalya'nın tanınmış restoran ve pastane sahiplerinden Ahmet Develier'i geçen yıl sonu öldüren ve tutuklu yargılanan SSK Müfettişi Gülay Çetin, "Hırsızın hiç mi suçu yok" diyerek yaptığı savunmada, cinayet gerekçesi olarak "kadınlık onuru"nu gösterdi.

Bahçelievler Mahallesi’ndeki evinde, evli ve 3 çocuk babası sevgilisi Ahmet Develier’i 22 Aralık 2006’da tabancayla vurarak öldüren ve bir yıldır Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan SSK Antalya Bölge Müdürlüğünde görevli 43 yaşındaki müfettiş Gülay Çetin, karar öncesi yapılan son duruşmada savunmasını verdi.

KENDİSİNİ BEKAR OLARAK TANITTI

Çetin, Ahmet Develier’le yaşadığı ilişkinin ayrıntılarını mahkeme heyetinden özür dileyerek anlattı. Dört yıl önce tanıştığı Ahmet Develier'in kendisini bekar olarak tanıttığını ileri süren Çetin, Develier’in üç yıl boyunca kendisini evliliğe ikna etmeye çalıştığını ve her yerde eşi olarak tanıttığını iddia etti. Evli olduğunu öğrendiğinde bir dönem ayrıldığını, ancak tüm karşı koymalarına rağmen Develier'in kendisini ilişkilerinin devam etmesi için olay gününe kadar zorladığını ve aşırı ilgi gösterdiğini ileri süren Gülay Çetin, "Benimle evlenmek istediğini söylüyordu. Ahmet Develier, artık şiddet ve cebir uygulamaya başlamıştı. Mesleki konumum ve aile terbiyem nedeniyle bu baskıyı kimseye söyleyemedim ve kendim mücadele etmeye çalıştım" dedi.

"OSCAR’LIK SENARYO"

Çetin, ifadelerinde ölen Ahmet Develier’in kendini suçlayan yakınları ve avukatıyla ilgili şu sözlere yer verdi:

"Maktulün yakınları ve avukatı benim ’evli erkeklerle birlikte’ olduğumu iddia ediyor. Aşağılayıcı yalanlar söylüyorlar. Ben erkek delisi bir kadın değilim. Libidom o kadar yüksek olsaydı, 52 yaşında biriyle birlikte olmazdım. Ben sevdim. Ölenin yakınları ve avukatlarına, hakkımda yazdıkları senaryo için ’en iyi senaryo Oscar’ı verilmeli.

Maktule beni bırakması için yalvardım. Mesleki konumu ve ekonomik durumu gayet iyi olan bir kadınım. Maktulü hiçbir şey için asla kullanmadım."

"NEDEN EMPATİ KURMUYORLAR"

Evlilik isteği nedeniyle aralarında tartışmaların artması üzerine ayrıldığı Ahmet Deliver’in olay gecesi de zorla evine geldiğini ve kendisiyle birlikte olmaya çalıştığını iddia eden Çetin, "Olay gecesi bana saldırdı. Korkunçtu. Canavarca davranıyordu. Maktulün ailesi neden beni anlamıyor? Empati kurup neden benim yerime düşünmüyorlar? Tek cahilliğim ona inanmaktı. Geleceğimi aldı. Beni kahretti. Hırsızın hiç mi kabahati yok?" şeklinde konuştu.

Olay gecesi yine evlilik konusunu gündeme getirdiğinde Ahmet Develier’in kendisine, "Ne evlenmesi, ben sana gerilla taktiği uyguluyor, vur kaç taktiği yapıyorum" sözlerini sarf ettiğini ileri süren sanık Gülay Çetin, savunmasına şöyle devam etti:

"Maktul benimle ve başka kadınlarla çarpık ilişkiler yaşıyordu. Bu ilişkiyi sürdürmek istemiyordum. İnançlarımla ve dini duygularımla alay ediyordu. Bana, "Öfkeli meleğim’ diyordu. Evet davranışları nedeniyle öfkeleniyordum. Olay gecesi de ’Vur kaç’ sözcüğünü söylemesi üzerine tabancayı aldım. Beni tahrik etti. Maktul ırzımla, namusumla oynadı. 14 yıldır görevim gereği kendime kapalı bir hayat yaşıyordum. Ne arkadaşlarımdan, ne ailemden yardım isteyebildim. Tahrik altında kaldım.
Beni mecbur etti. Aşırı kışkırttı. Yaptığım fiilden son derece üzgünüm.
Verilecek cezada haksız tahrik maddesinin uygulanmasına istiyorum."

Çetin’in avukatı Süleyman Çalıkuşu da ölen Ahmet Develier’in sanık Çetin’le duygusal ve karı koca ilişkisi yaşadığını belirterek, bu ilişkinin toplumca bilinir hale gelmesiyle birlikte müvekkilinin evlilik isteğinde bulunduğunu söyledi. Ölen Develier’in, bu isteği nedeniyle müvekkili Gülay Çetin’in kadınlık onuruyla oynadığını ileri süren Çalıkuşu, verilecek cezada, ölenin haksız söz ve davranışları nedeniyle "kışkırtma" maddesinin uygulanmasını talep etti.
Mehkeme Heyeti, savunmanın ardından duruşmayı erteledi.