Ölçüsüz konuşan BDP'lileri uyardı
Abone olEski Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, yeni seçilen BDP'nin desteklediği bağımsız vekillere çağrı yaptı.
Vekillerin, seçilmiş olmanın rahatlığıyla ölçüsüz konuştuğunu
söyleyen Yazıcı, "Keskin sirke küpüne zarar verir"
dedi.
Rize'de AK Parti'den milletvekili seçilen Hayati Yazıcı, Hasan
Karal ve Nusret Bayraktar; Rize Adliyesi'nde İl Seçim Kurulu
Başkanı Hakim Levent Usta'dan mazbatalarını aldı.
Seçim sonuçlarını değerlendiren Hayati Yazıcı, Türkiye'nin seviyeli
bir seçim süreci yaşadığını belirterek, milletin hizmet odaklı
tercih yaptığını söyledi. Halkın kimin projesi, vizyonu
bulunduğunu, kimin sorunları çözme noktasında duyarlı olduğunu
ölçüp biçtiğini ifade eden Yazıcı, şunları kaydetti:
"Türkiye'de geçmiş seçimlerde değerler üzerinden siyaset yapılırdı.
Laiklik, Cumhuriyetçilik, Atatürkçülük tartışılıyordu. Bunlar
gündem konusu yapılarak siyaset yapılıyordu. Ancak, muhalefet
partileri halkın sorunlarına çözüm üretecek bir proje ortaya
koyamadılar. Halkımız bu seçimde demokrasiye, birey hak ve
özgürlüklerinin daha güvenli bir hale getirilmesi noktasında bir
vurgu yapmıştır. Türk siyasi tarihinde ilk defa üç kez peş peşe,
şarkımızda da ifade ettiğimiz gibi, 'Bi daha, bi daha' diyen
vatandaşlarımız AK Parti'ye yüzde 50 oranında destek vermek
suretiyle AK Parti uygulamalarını vize etmiştir. Çok yapacağımız iş
var. Halkımız seçim beyannamemizi onaylamış. Yeni anayasa
kararlılığının altını bir kez daha çizmiş. Türkiye'nin büyümesi,
2023 hedefi doğrultusunda destek vermiş, oylarını
kullanmıştır."
ÖLÇÜSÜZ KAPIŞIYORLAR
Türkiye'de en önemli konulardan birinin Doğu ve Güneydoğu'da ifade
edilen Kürt sorunu olduğunu anlatan Hayati Yazıcı, "Bağımsız
milletvekillerinin bazı açıklamaları oluyor. Keskin sirke küpüne
zarar verir. Arkadaşlar belki seçilmiş olmanın verdiği heyecan ve
rahatlıkla ölçüsüz konuşabiliyorlar. Eminim onlar da bir empati
yapacaklardır. Türkiye o zemini bu parlamento yapısı ile yakalamış
durumda. Doğu'da, Güneydoğu'da yaşadığımız, Türkiye'nin önemli
sorunu olarak ifade ettiğimiz sorunun çözümü noktasında,
kendilerini Kürt olarak niteleyen vatandaşlarımız ve bu sıfatla
seçilmiş olan milletvekillerimizin herkes kadar duyarlı olmaları
gerekir. Konuştukları sözün kime katkı, kime zarar vereceğini ölçüp
biçmeleri gerekir. Bunların konuşulması bakımından parlamento en
uygun zemindir. Eminim ki arkadaşlar parlamentoda bu
duyarlılıklarını gösterecekler. Empati yaptıklarında
aşırılıklardan, sürecin çözümüne zarar verecek beyanlardan
sakınacaklarını düşünüyorum" diye konuştu.