Olcay Baykal herşeyi biliyor muydu?
Abone olPsikiyatri biliminin duayenlerinden olan Nevzat Tarhan, Baykal çiftinin psikolojik durumunu masaya yatırdı, bomba analizlerde bulundu.
Psikiyatri biliminin duayenlerinden olan Nevzat Tarhan,
aldatılan eşlerin psikolojisinden, siyaset etiğine kadar son derece
önemli bilimsel açıklamalar yaptı. Tarhan'ın açıklamalarının her
cümlesi uzun süre tartışılacak nitelikte.
İşte o cümlelerden bazıları
“Olcay Baykal'ın tavrı onurlu bir tavır değil”
“Olay Baykal'da sosyal tutum olarak sağlıklı bir eş duruşu yok.
”
“Hem Olcay hanımın hem de Sayın Baykal'ın yıllar içerisinde
bastırılmış duygularının kötü sonuçlarını yaşama ihtimalleri
yüksek”
“Bayan Baykal sanki hipnotize edilmiş gibi duyarsız görünüyor”
“Baykal işin siyasi tartışması yönünde”
“Bu olayda iki tane etik ve insani olmayan durum var: Birincisi
evli kişilerin evlilik dışı ilişkisi olduğu iddiası, ikincisi
görüntülerin yasal olmayan yollarla elde edilmiş olması.”
“Avrupa'da en büyük düello sebebi erkeğin karısı tarafından
aldatılmasıdır”
“Aldatılan beyefendinin açık evlilik kültürü yoksa, uzayda yaşayan
biri de değilse bu toplumda onurlu bir şekilde dolaşması çok
zordur.”
“CHP'li vekil eşleri, eğer genel başkan böyle yapıyorsa acaba bizim
eşlerimiz ne yapıyor, derler”
“Bugün eşini aldatan yarın iş arkadaşını veya toplumu aldatır.”
“Siyasi partilerde etik değerlere önem vermek konusunda eşlerin
kocalarına baskı yapması siyasete katkı sağlar diye
düşünüyorum”
“Her toplum iyi eş olan siyasetçinin iyi yönetici olacağını
düşünür.”
“Teknoloji o kadar gelişti ki artık hiçbir şey gizli kalmayacak.
Yani eline beline diline sahip olamayan kimseler siyasete
giremeyecek.”
BAYKAL AİLESİ MUTLAKA PSİKİYATRİK YARDIM
ALMALI
Deniz Baykal'ın bir başka kadınla ilişkisine ait görüntülerin
olduğu iddia edilen kasetin yayınlanmasının ardından eşi Olcay
Baykal'ın sergilediği tavrı kişiye özel olarak değerlendirmenin
etik olamayacağını belirten Tarhan şöyle konuştu:
“Çünkü böyle bir değerlendirme yapabilmek için hanımefendinin
kendisini muayene etmemiz gerekir. O sebeple kişiye özel değil de
bu olaydan hareketle bazı değerlendirmelerde bulunabiliriz.
Öncelikle aldatılan eşin sağlıklı tavrı ne olmalıdır onu
belirtelim. Sadakatsizliğe uğramak hayat olayları ölçeğine göre
travma değeri en yüksek yaşantıdır. Aldatılmanın puan değeri
100'dür. Bu bilimsel ölçeğe göre eşin ölümü bile 2. sırada yer
alır. Aldatılan eş kendisini sevgiye layık değilmiş gibi ve
değersiz hisseder. Normal bir ailede aldatma olayı, evlilik
dinamiklerini derinden sarsar ve mağdur olan eş bunu unutamaz. Bu
durumda evliliğin devamı da mümkün olmaz.
Bu durumda Olcay Baykal hanımefendinin psikolojik sağlığı ne
durumda ona bakmak gerekir. Bu ana kadar verdiği tepkilere
bakarsak, teşhis koyma anlamında değil sosyal olarak görüneni
yorumlama anlamında düşünülürse sanki hipnotize edilmiş gibi
duyarsız görünüyor. Mutlaka ailece profesyonel psikiyatrik yardım
almalılar. Hem Olcay hanımın hem de Sayın Baykal'ın yıllar
içerisinde bastırılmış duygularının kötü sonuçlarını yaşama
ihtimalleri yüksektir. Olayda sosyal tutum olarak sağlıklı bir eş
duruşu yok. Onurlu bir tavır değil bu. Böyle bir durumda
aldatılan eş kar-zarar analizi yapar. Neticede aldatmayı içine
sindirir ve içselleştirirse bu onun tepkisidir ama sağlıklı bir
tutum değildir. Bu durumda artık bir evlilik değil, bir ortaklık
sözkonusu olur. Çünkü aldatma ile ailenin sevgi ve güven bağı
zayıflar.”
SEVGİSİZLİK Mİ, ZAAF MI?
Nevzat Tarhan, bir aldatmanın sevgisizlik nedeniyle mi yoksa zaaf
nedeniyle mi olduğu sorusunun cevabının çok önemli olduğuna dikkat
çekti. Elmahaber.com sitesinin haberine göre
Tarhan, “ Örneğin Bill Clinton'un aldatma olayı sonrasında
acı çektiğini gördük. Pişmanlığını ifade etti. Bu durumda Bayan
Clinton'un eşini affetmesi normal kabul edilebilir. Aldatan eş,
eğer ciddi bir pişmanlık duyuyorsa, ve böyle bir olayın bir daha
tekrar edilmeyeceğini garanti ediyorsa, aldatılan eşin affetme
yoluna gitmesi normal görülebilir. Eş, aile düzenini sürdürmek
adına, öç alma yerine böyle bir tercih yapabilir.” diye
konuştu.
HAKLI OLAN OLAYIN ÜSTÜNE GİDER
Deniz Baykal'ın savunma tarzını da analiz eden Tarhan şu
tespitlerde bulundu: “Deniz Baykal, kasetin içeriğinin gerçek
olmadığını bunun komplo olduğunu iddia ederse yasal yollara
başvurur. Adli tıp, söz konusu kasetin çözünürlük farkından
fotomontaj olup olmadığını tespit eder. Yani haklıysa olayın
üzerine gider ve aklanır. Fakat Baykal içerikle değil, usulle
ilgili savunma yapıyor. Olayları ayrıştırarak değerlendirmek
gerekir. Yani kasetin içeriğinin gerçek olup olmadığından ziyade
görüntülerin yasal olmayan yolla elde edilmiş olması üzerinden
savunma yapıyor. İşin siyasi tartışması yönünde.
Bu olayda iki tane etik ve insani olmayan durum var:
Birincisi evli kişilerin evlilik dışı bir ilişkisi iddiası,
ikincisi görüntülerin yasal olmayan yollarla elde edilmiş
olması.”
ALDATILAN ERKEK DÜELLO YAPAR
Tarhan, kaset skandalının kadın tarafının eşinin psikolojik durumu
hakkında da çarpıcı açıklamalar yaptı. Avrupa'da en büyük düello
sebebinin erkeğin karısı tarafından aldatılması olduğunu belirten
Tarhan, erkeğin onurunu kurtarmak adına düello yaptığını
söyledi.
“AÇIK EVLİLİK” Mİ VAR?
Bir erkeğin aldatılmayı kabul etmesinin ancak değişik yaşam
felsefesine sahip olmasıyla mümkün olabileceğini belirten Tarhan,
Amerika'da bir alt kültür olarak kabul gören açık evliliklere
dikkat çekti.
Tarhan: “Açık evlilik anlayışında, her iki eş de
evliliklerini sürdürür ama, başkalarıyla da ilişkileri olur. Eğer
iki eş de bunu kabul ederse sağlıklı olmasa da modern bir tercihtir
diyebiliriz. Ama bunu açıklamaları şartıyla. Sözkonusu olayda
aldatılan beyefendinin açık evlilik kültürü yoksa, uzayda yaşayan
biri de değilse bu toplumda onurlu bir şekilde dolaşması çok
zordur.” dedi.
YA AŞK VARSA…
Kaset skandalı, ünlü Rus Yazar Tolstoy'un Anna Karenina adlı
realist romanıyla benzerlikler gösteriyor. Eşini bir kontla aldatan
Anna Karenina, durumunu eşine anlatmasına rağmen “yuvayı
dağıtmamak adına” eşinden kabul görür. Ancak Anna
Karenina'nın yasak aşkı ağır basar ve sevgilisiyle İtalya'ya
gider.
Tarhan, ilerleyen zaman içinde Baykal ve Baytop'un romandakine
benzer bir tavır içine girebileceklerini iddia etti. Tarhan:
“Tabi ilerleyen zamanlarda olayın kahramanlarının tavırları
ne olur tam olarak bilmemiz mümkün değil. Belki eşlerini aldattığı
iddia edilen kadın ve erkek de boşanıp birbirleriyle evlenirler.
Tabi aşıklarsa. Halihazırda başkasıyla evli iki insanın birbirine
aşık olması böyle bir komployla ortaya çıkmadan kendileri
tarafından açıklansaydı toplum önünde kabul görürdü. Ama bu durumda
aşktan ziyade yasak aşk vardır.” diye konuştu.
VEKİL EŞLERİ RAHATSIZ
Tarhan, kaset skandalının bugüne kadar gözden kaçan çok önemli bir
boyutunu daha açığa çıkardı: “Olayın görünmeyen bir boyutu
daha var: Böyle bir olayın günyüzüne çıkmasıyla, CHP içindeki
siyasetçilerin eşlerinin içine de bir kuşku düşmüştür. Eşler, Eğer
genel başkan böyle yapıyorsa acaba bizim eşlerimiz ne yapıyor
derler. Bu da siyasetin etik standartlarını oluşturması
adına iyi bir şey. Bir kimse aile ilişkilerini sağlıklı ve güven
verici bir biçimde yönetiyorsa siyasi ve sosyal ilişkide de benzer
başarıyı gösterir. Bu sebeple her toplum iyi eş olan
siyasetçinin iyi yönetici olacağını düşünür. Bu algılama etik bir
algılamadır. Siyasetin kalitesi böyle yükselir.Bugün eşini aldatan
yarın iş arkadaşını veya toplumu aldatır. Siyasi
partilerde etik değerlere önem vermek konusunda eşlerin kocalarına
baskı yapması siyasete katkı sağlar diye düşünüyorum. Teknoloji o
kadar gelişti ki artık hiçbir şey gizli kalmayacak. Yani eline
beline diline sahip olamayan kimseler siyasete giremeyecek.”
BAŞBAKAN AFFETMEMİŞTİ
Deniz Baykal'ın yaşadıkları siyasette ne ilk ne de son olacak. Ak
Partili Gümüşhane Milletvekili S.V.'nin yaşadığı dört başı mamur
“aşk-ı memnu” olayı tipik bir örnek olarak
hafızalarda yerini aldı. Bir başka vekilin sekreteriyle aldatılan
18 yıllık mağdur eş. Dört çocuğuyla hayata yetişmeye çalışan eşin
evinin hemen yakınında sevgiliye tutulan ev. Bir şekilde eşi ikna
ederek gerçekleştirilen boşanma. Yeni eşle gidilen balayı. Mağdur
olan eşin, Emine Erdoğan vasıtasıyla Tayyip Erdoğan'a ulaşmasıyla
olay noktalandı. Aile konusunda son derece hassas olduğu bilinen
Başbakan olayı ört bas etmeyi tercih etmeyerek, S.V'nin ipini
siyaseten çekti. Başbakan'ın yakın halkasından uzaklaştırılan eski
vekil, ikinci dönem aday gösterilmedi.