Olay tiyatrocu ilk kez konuştu
Abone olDevlet Tiyatroları (DT) sanatçısı Tolga Tuncer, Sümeyye Erdoğan'ın izlediği oyunundaki söz konusu davranışının üzerine ilk defa konuştu.
Devlet Tiyatroları (DT) sanatçısı Tolga Tuncer, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'ın izlediği oyunundaki söz
konusu davranışının üzerine ilk defa konuştu.
Devlet Tiyatroları (DT) Sanatçısı Tolga Tuncer, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'ın izlediği oyunundaki söz
konusu davranışının, bir yanlış anlamadan kaynaklandığını
düşündüğünü belirterek, “Çünkü ben bu oyunu bugüne kadar
her oynayışımda ulaşabildiğim seyircilerle göz teması kurup onları
da oyunun içine çekebilmek için oyunculuğun araçları olan jest,
mimik, vücut dili gibi temel unsurları sürekli kullandım. Anladığım
kadarıyla böyle bir oynayış biçiminin yarattığı algılama, amacından
farklı biçimde değerlendirilmiştir” dedi.
Tuncer yaptığı yazılı açıklamada, 8 Nisan'da Ankara Büyük
Tiyatro'da sahnelenen “Genç Osman” oyununun temsili sırasında bir
sahnede ön sırada oturan iki hanım seyircinin salonu terk ettiğini
gördüğünü, üç sezondur 177 kez kapalı gişe oynanmış bir oyunda
böyle bir davranışla ilk kez karşı karşıya kalmanın bir sanatçı
olarak kendisini ve diğer sanatçı arkadaşlarını üzdüğünü ifade
etti. Tuncer, şu ifadelere yer verdi:
“Bu olayın devamında bu tepkiyi veren seyircimizin kim olduğunu
internette ve basında yer alan haberlerden öğrendim. Söz konusu
davranışın, bir yanlış anlamadan kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü
ben bu oyunu bu güne kadar her oynayışımda ulaşabildiğim
seyircilerle göz teması kurup onları da oyunun içine çekebilmek
için oyunculuğun araçları olan jest, mimik, vücut dili gibi temel
unsurları sürekli kullandım. Anladığım kadarıyla böyle bir oynayış
biçiminin yarattığı algılama, yukarıda da söylediğim gibi amacından
farklı biçimde değerlendirilmiştir. Bana, sanatçı arkadaşlarıma ve
asıl önemlisi mensubu olduğum kuruma yönelik birçok haber ve yorum
çıkmıştır.”
NÜKTENİN KIYAFETLE BAĞDAŞTIRILMASI BENİ
ÜZDÜ
Bu yorum ve haberler üzerine gelişmeler konusunda bir açıklama
yapma gereği duyduğunu bildirerek, şunları kaydetti:
“İnteraktif sahnenin akışında bir seyircinin sakız
çiğnemesini kullanarak yapmış olduğum nüktenin kıyafetle
bağdaştırılması benim için ayrıca bir üzüntü kaynağı
olmuştur. Eğer oyunun birinci perde finali seyredilmiş
olsaydı, benim de içinde bulunduğum yeniçeri ve sipahilerin yapmış
olduğu bu şımarık ve askere yakışmayan disiplinsiz davranışların,
padişah Genç Osman tarafından en sert şekilde uyarıldığını ve aynen
'Askerlerim meddahlığa, soytarılığa kapılırsa ben bu devleti
kimlerle ayakta tutacağım?' diyerek 'Yallah kışlanıza!' emriyle
birinci perdenin kapanmış olduğu görülecekti. Bilindiği
gibi meddahlık, bire bir seyirciyi de oyunun içine katarak öykü
anlatma sanatıdır.”
Devlet Tiyatroları'nın, din, dil, ırk ayrımının yapılmasının
düşünülemeyeceği bir sanat kurumu olduğunu vurgulayan Tuncer, 60.
yılını kutlayan, yurdun dört bir yanında hizmet veren, mensubu
olmaktan onur duyduğu Devlet Tiyatroları'nın, tüm yazılı kuralları
ve yazılı olmayan geleneklerinin yaşamımın vazgeçilmez ilkeleri
olduğuna da işaret etti.
SÜRÇÜLİSAN ETTİYSEK
Tuncer, bu ilkelerin en önemlisinin sanata olduğu kadar seyirciye
de saygı olduğunu bildirerek, açıklamasında, “Hele hele bir
seyirciye; kim olursa olsun bilerek, isteyerek hakaret etmek,
kendimi, mesleğimi, kurumumu, sanatçı arkadaşlarımı; aldığım
eğitimi inkar etmek anlamına gelir. Geleneksel tiyatromuzun son
sözüyle (sürçülisan ettiysek o gün oyunumuzu izleyen tüm
seyircilerden affola)” ifadelerine yer verdi.
OLAY NEYDİ?
Bir gazetenin 10 Nisan tarihli sayısında yer alan “Tiyatroda
Sümeyye Erdoğan Krizi” başlıklı haberde, Ankara Devlet Tiyatrosu
tarafından sahnelenen “Genç Osman”ın 8 Nisan'daki temsilinde,
aralarında Sümeyye Erdoğan'ın da bulunduğu bir grup izleyicinin
“Curcuna Sahnesi”nde oyuncuların hareketlerinden rahatsız
olduklarını ifade ederek salondan ayrıldıkları kaydedilmişti.
Devlet Tiyatroları haberin yayınlandığı gün yaptığı açıklamada,
“gerekli inceleme ve soruşturmanın başlatıldığını” duyurmuştu.