Olay sözler! O iki p..şta söyleyin...
Abone olMehmet Baransu'nun yeni piyasaya çıkan kitabında Hilmi Özkök'e yönelik suikast planının ayrıntıları ortaya çıktı.
İNTERNETHABER- Taraf
yazarı Mehmet Baransu’nun, Tuncay Opçin’le ortak yazdığı “Pirus”
adlı kitapta, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’e
suikast planı yapıldığı, bu amaçla DHKP-C’yle irtibata geçildiği
ancak Bağdat’tan ABD’li yetkililerin bu suikast girişimini
Ankara’ya bildirmeleriyle suikastın önlendiği iddia ediliyor.
Kitaptaki ilgili bölüm şöyle:
“...Ankara’daki iktidar oyununun taraflarından birisi kural
ihlali yapmıştı. Bu cenah ABD’nin de yakından izlediği Türkiye’deki
illegal bir terör örgüt ile bağlantı kurmuştu. Bu örgüt DHKP-C’ydi.
Amaç, Özkök Paşa’yı ortadan kaldırmak, tıkanan yolu açmaktı. Özkök
Paşa’ya bir şey olması durumunda yerine en kıdemli Orgeneral olarak
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman geçecekti.
Yalman’ın yerine de Şener Eruygur Kara Kuvvetleri Komutanı
olacaktı.
Bu senaryo için Ankara’da bir hayli çaba sarf edilmiş, hiçbirisi
başarılı olmayınca bu defa illegal bir örgüt ile bağlantı
kurulmuştu. Ancak Bağdat’tan Türkiye’ye ulaşan bir haber tüm planı
boşa çıkarmıştı.”
CENGİZ ÇANDAR ŞAHİDİ
Kitapta gazeteci Cengiz Çandar’ın, Hilmi Özkök’e yönelik
suikast girişimiyle ilgili şahit olduğu bir olay da
anlatılıyor. 2004 yılı Temmuz ayında Aydınlık dergisi Çandar’ı
kapak yapmış ve “30 Ağustos tayinlerini CIA adına
yürüten adam” diyerek, kendisini hedef almıştı. Bu
kapak üzerine Andıç mağduru da olan Çandar, can güvenliğinden
endişe ederek, dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’yla
Ankara’da görüşmüştü.
Aksu, görüşmenin ardından kendisini bir emniyet müdürüne
yönlendirmiş ve konuyu bir de ona aktarmasını istemişti. İşte bu
görüşmede emniyet müdürü Özkök’e düzenlenmek istenen bir
suikast girişiminden bahsetmiş ve konuyla ilgili kendisine
detay vermişti. 2 Ağustos 2004’te gerçekleşen bu görüşmeyle ilgili
kitapta anlatılan bilgiler şöyle:
DEFTERLERİ DÜRÜLÜYOR
“Görüştüğü emniyet görevlisi uzun söyleşi sırasında kendisine, o
tarihte Kara Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Aytaç
Yalman ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur’un
‘defterlerinin dürülmekte olduğu’ bilgisini verdi. Emniyet
görevlisinin kullandığı deyimle her iki komutanın da
‘kullanım süreleri dolmuştu.’
O iki p..şta söyleyin...
Yüksek Askerî Şûra’da (YAŞ) emeklilik kararları çıkmak üzereydi.
Aynı görüşmede, emniyet görevlisi dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi
Özkök’ü çok övdü. Özkök’ün demokrasiye bağlı olduğunu vurguladı.
Bir seferinde Hilmi Özkök’e ilişkin suikast istihbaratı
aldıklarını, bunun üzerine, Ankara Garnizon Komutanlığı’nda çeşitli
yetkililerle önlem almak amacıyla biraraya geldiklerini, o
toplantıda iki generalin de bulunduğunu ve kendisinin onların
önünde, ‘O iki puşta söyleyin, Hilmi Özkök Paşa’yla
ilgili girişimle ilgili ilişkilerinden haberdarız’
dediğini, toplantıdaki askerlerin hiç renk vermemesi üzerine,
sözlerini tekrarladığını, bu sözlerini Kara Kuvvetleri ve Jandarma
komutanlarına aktarılacağına emin olarak söylediğini ifade
etti.”