Olay müftü konuştu!
Abone olGezi olayları sonrasındaki açıklamalarından dolayı sürüldüğü iddia edilen Beyoğlu müftüsü konuştu.
Dolmabahçe’deki Bezmialem Camii imamı, müezzini ve
Beyoğlu müftüsünün görev değişikliği medyada çok tartışıldı. Bu
atamaların sebebine ilişkin medya Gezi olaylarını gerekçe
gösterirken Diyanet rutin atama olduğunu açıklamıştı.
Karadeniz Ereğlisi'ne atanan Beyoğlu müftüsü olan Recai Albayrak
yaptığı açıklamalarda atamanın normal olduğunu
açıkladı.
Gezi eylemleri sırasında en çok tartışılan konulardan
biri de Bezm-i Alem Sultan Camii’nde yaşanan olaylardı. Eylemciler
cami görevlilerini ve sizi de adeta gezici ilan etti, hatta size
“Taksim müftüsü”, “Gezici müftü” diyenler var. Kendinizi böyle
tanımlıyor musunuz?
Asla bunu kabul etmiyorum. Zaten Taksim müftüsü denilmesini de
anlamıyorum. Şahsımın olaylarla bu şekilde ilişkilendirilmeye
çalışılmasının maksatlı olduğunu düşünüyorum. Taksim diye bir ilçe
yok. Ben Beyoğlu müftüsüyüm. 5 yıldır da bu görevimi yürütüyorum.
Bu tür yakıştırmaları şık bulmuyorum. Bizim adımız bilinçli olarak
kullanılarak, yalan haberler yoluyla kamuoyu yanlış
yönlendiriliyor.
Peki o gece camide yaşanan olaylar ile ilgili neler
hissettiniz?
O talihsiz günlerde, olaylar daha başlamadan önce rahatsızlığım
nedeniyle tedavi amaçlı şehir dışında izinli ve raporluydum. Sağlık
sorunlarım nedeniyle olaylar esnasında görevime dönemedim, olup
biteni ancak medyadan takip edebiliyordum. Benim görev yaptığım
müftülüğe bağlı söz konusu camide yaşananlar, camilerimizin
nezahetini ve safiyetini ciddi bir şekilde zedeleyen görüntülerdi.
Bunlar inancımız, tarihimiz ve kültürümüzle yoğrulmuş kutsal
mekânlarımızda hiç de uygun olmayan davranışlardı. Bu olayla ilgili
yayınları ve görüntüleri, zaruretten dolayı dışarıdan bir fert
olarak acıyla izlemek durumunda kaldım. Tabi ki bana bağlı bir
camide bu nahoş olayların gerçekleşmesi de içimi çok daha fazla
sızlattı.
O gün yaşananlar hakkında daha fazla detay verebilir
misiniz?
Aslında cami içerisinde şu vardı bu vardı tartışmalarına hacet
kalmadan yazılı ve görsel basının kamuoyuyla paylaştığı mevcut
görüntüler bile, tek başına çirkinliğin boyutlarını göstermesi
açısından dikkat çekicidir. Mesela, en başta ayakkabıyla saygısızca
bu güzide mekânlara girmek hakikaten kabul edilemez. Kutsal
değerlerle bezenmiş ve bu değerleri koruma hassasiyetini daimi bir
şekilde taşıyan toplumumuzun büyük bir kesimi tarafından gösterilen
tepki de ibretamizdir.
Yaşanmasını hiç istemediğimiz bu hadiseler, bu toplum içinde
yaşayan aklıselim sahibi fertlerde olduğu gibi benim için de büyük
bir üzüntü ve acı vesilesi olmuştur. En çok sükûn ve huzura ihtiyaç
duyduğumuz ve bu konuda da önemli mesafeler katettiğimiz bir
dönemde, hele hele ebedî düşmanlarımızın fırsat kolladığı bir
vasatta, bu olayların vuku bulması da manidardır.
Ancak bazı yayın organlarında çıkan haberlerde gezi
olayları nedeniyle sürüldüğünüz iddia ediliyor. Bu konu hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Tayinimin; yaşanan bu nahoş hadiseler, Taksim gezi olaylarıyla
ilişkilendirilmek suretiyle yapılan haber, yorum ve spekülasyonlar
beni son derece rahatsız etmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığının
görev yerimin değişikliğiyle ilgili yaptığı tasarruf, ilgili atama
mevzuatına uygun bir rotasyon ve normal bir uygulamadır. Çünkü
bulunduğu yerde azami süre olan beş yılını dolduran müftülerin,
yeni bir heyecan ve iştiyakla birikimlerini ve tecrübelerini
bulunduğu bölge dışındaki başka yerlere taşıması ve bunları
paylaşması mevzuat gereği yapılan bir uygulamadır.
Allahtan bir lütuf olarak gördüğüm bu ulvi görevi en uzun süreyle,
ki beş yıl oldu, yaptığım ilçe Beyoğlu’dur. Kaldı ki,
Başkanlığımızın şahsımın görev yeriyle ilgili tensibi benim görev
anlayışıma son derece uygundur. Hizmetlerimin karşılık bulacağı
önemli bir ilçedir. Güzel bir söz vardır, çok hoşuma gider: Şerefül
mekan bil mekin: Mekanlar makamlar çok önemli değildir, önemli olan
o mekanda veya makamda bulunanların bulundukları yere uygun hizmet
vermeleridir. Dahası bulunduğu mekandan güç alan değil, bulunduğu
makamı ve mekanı yüceltecek seviyede güç verendir. Esasında bu
konuda başkanlığımızın ve yetkililerinin yaptığı açıklamalar
yeterince nettir. Buna rağmen bana böyle bir soru sorduğunuz için
konunun bizzat muhatabı olarak, zaid olarak da görülme ihtimali
olsa da benim için zaruret arz ettiğinden dolayı cevaplamış oldum.
Bundan sonra yapılacak şahsımla ilgili maksatlı yorum ve iddiaların
sahipleri, hukuki zeminde karşılıklarını alacaklardır.
Son olarak ilave etmek istediğiniz bir şey var
mı?
Şu temennilerimi iletmek isterim ki toplumumuzun düzenini sarsacak
her türlü olumsuzluklardan uzak barış ve kardeşlik içinde bu güzel
vatanımızda hepimiz beraber huzurla yaşayalım. Şahsi kaygı ve
hesaplardan ari olarak bütün güzel değerlerimizi korumaya ve
yaşatmaya müştereken gayret edelim. Yeni ufuklara doğru heyecan ve
şevkle yol alalım. Böyle olursa her şeyin hakiki sahibi olan Allah
(cc)’nin, yardımı kaçınılmaz olacaktır.