Olay astsubay meydan okudu!
Abone olŞemdinli'deki olayların 'kilit ismi' astsubay Ali Kaya, TBMM Heyeti'ne konuştu. İddiaları yalanlayan astsubay Kaya "Size şeref sözü. İspatlasınlar olayları üstleneyim" dedi...
Telefon konuşması kanıtlansın, olayı hemen üstlenirim
Bombalanan kitapçının sahibi Yılmaz, “Veysel bombayı atıp kaçarken astsubaylara ‘neredesiniz’ diye telefon açtı” derken, astsubay Ali Kaya, “Kanıtlansın, olayı üstlenirim” dedi
Şemdinli’deki patlama olayının zanlılarından Astsubay Ali Kaya’nın, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyelerine, olayla ilgili hiçbir ilgilerinin olmadığını ileri sürerek, “Veysel Ateş ile aramda geçtiği iddia edilen telefon konuşmasını ispatlasınlar, savunma bile yapmayacağım. Şeref sözü, olayı üstleneceğim” dediği öğrenildi.
Üç günden bu yana Hakkari, Şemdinli ve Yüksekova’da incelemelerde bulunan komisyon üyeleri, resmi yetkililerle, vatandaşlarla ve olayların muhataplarıyla görüştü. Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış’ın yanısıra üyeler AK Parti’den Ahmet Faruk Ünsal ve Nezir Nasıroğlu, CHP’den de Ahmet Ersin ve Ahmet Yılmazkaya ile iki uzmandan oluşan heyet, bomba atılan kırtasiye dükkanının sahibi Seferi Yılmaz’la görüştükten sonra, dün de Hakkari Jandarma Karargahı’nda olayın iki zanlısı olan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile görüştü.
‘KAÇARKEN TELEFON AÇTI’ İDDİASI
Patlamanın olduğu gün, Seferi Yılmaz’ın ve diğer bazı görgü tanıklarının, Veysel Ateş’in bombayı attıktan sonra atstubaylara telefon açıp, “Araba burada siz neredesiniz” dediğini hatırlatan Ali Kaya, “Böyle bir telefon görüşmesi olmadı. Bunların tamamı yalan. Bu görüşmeyi ispat etsinler, şeref sözü, olayı üstlenmeye hazırım” dediği kaydedildi. Edinilen bilgilere göre, astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz komisyon üyelerine şu açıklamalarda bulundu:
VEYSEL İSTİHBARAT ELEMANIMIZ
“Biz Veysel’le birlikte orada görevliydik. Veysel de bizim görevli istihbaratçımızdır. Arabada otururken patlama oldu. 5 saniye arayla iki patlama oldu. Patlama seslerini duyunca Veysel olay yerine gidip ne oluyor diye baktı. Bombayı biz atmadık. İki bombanın aynı anda piminin çekilip atılması riskli, peş peşe atılması ise imkansız. 5 saniyede iki patlama oluyor. Seferi Yılmaz’ın da bu kadar sürede orayı terketmesi imkansız.”
“Seferi Yılmaz 15 yıl önce terör örgütünün gerçekleştirdiği Şemdinli baskınına katıldığı için tutuklanıp hüküm giydi. 15 yıl cezaevinde yattı. Seferi Yılmaz, örgütün gönderdiği paraları yedi. Bu olay bir iç hesaplaşma.” TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyelerinin, bu ifadelerden hareketle net bir karara varamadıkları belirtilirken, “Telefon kayıtları ortaya çıkmadan net bir kanaat oluşması mümkün değil. At izi it izine karışmış. Ciddi belirsizlikler var” dedikleri öğrenildi.
Haber: Erhan Seven
Kaynak: