Olay adam Veli Küçük konuştu

Abone ol

Hrant Dink'in tedirgin olduğu Veli Küçük suskunluğunu bozup, konuştu. İşte olay adamın sözleri;

Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Hrant Dink'in en çok çekindiği isim olarak basına yansımıştı. Küçük’ün 20 Mayıs 2005’te, Azerbaycan Kongresi Hazırlık Komitesi’nin Stockholm’deki Azeri Kongresi’nde çekilen bir fotoğrafı da bu vesileyle gündeme gelmişti. Fotoğrafta Küçük ve beraberinde üç kişi var. O fotoğraftaki kişilerden birinin Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan olduğu ortaya çıkmıştı.

Fotoğrafın medyada yer alması üzerine Veli Küçük suskunluğunu bozup, Vatan'dan Devrim Sevimay'a konuştu. İşte o konuşmadan satırbaşları;

KEL ALİ'NİN BAĞI

Hrant Dink’in cenazesini gördükçe biz de iyi değiliz. Türkiye’de kötü şeyler oluyor... Bizim Anadolu’da çok güzel bir deyim vardır; Kel Ali’nin bağına döndü derler... Şimdi ben Türkiye için Kel Ali’nin bağına döndü diyorum.

KONGREYE KATILDI MI?
Tabii. Ben Dünya Azerbaycanlılar Kongresi’nin (DAK) Türk Dünyası Genel Sorumlusuyum. Bu DAK da BM tarafından onaylanmış, resmi bir kuruluştur. Ben de o Stockholm’deki kongredeydim. Hatta eşimle birlikte gitmiştim.

ALPARSLAN ARSLAN'I TANIMAM
Ben yurtdışında da, Türkiye’de de bu tip pek çok konferansa katılıyorum. Her gittiğim yerde benimle fotoğraf çektirmek isteyenler çıkar. 2004’te de Köln’de yaptık bu kongreyi, herkes gelip “Paşam fotoğraf çektireceğim” diye, belki bin tane fotoğraf çekildi. Alparslan Arslan denilen o şahsı tanımıyorum, görmedim. Ama belki de aklıma şu geldi: hakikaten gelmiş olabilir dedim. Orada benimle o fotoğrafı çektirmiş olabilir dedim. Ama tanımıyorum. O fotoğrafı gördükten sonra inceledim.

BEN BIYIKSIZDIM STOCKHOLM'DE
Orada “Scandic” diye bir otel vardır. Biz o otelde 4-5 gün kongre yaptık ve yakasında kartı olmayan kimseyi almadık. Biliyorsunuz, Stockholm kongreler şehridir; o yüzden oraya gidip gelenlerin listeleri, resimleri 10-15 sene zaptedilir. Ama tabii sahtekârlığı da iyi becerememişler. Benim Stockholm’de çekilmiş fotoğraflarım var. Size de gönderebilirim. Baktım evdeki bütün fotoğraflara. Ben orada bıyıksızım. Ama nasıl olduysa Stockholm’de beni bıyıklı koymuşlar. Tabii sadece başımın üstünü koymuşlar; montaj. Başka şekli yok bunun.

Muzaffer’le ‘merhabam’ var
Muzaffer Tekin benim çok samimi görüşmediğim biri ama Türk milliyetçiliğiyle ilgili toplantılarda gelip benim konuşmalarımı dinler. Ayda bir, iki ayda bir Süleymaniye Kültür Merkezi’nde Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın konferans salonunda özellikle diasporadaki Türklerle ilgili konferanslar veririm. Oraya o kadar çok gelen olur ki... Bu gelenlerden birisi de, merhaba dediğim de Muzaffer’di. Muzzafer’in o Alparslan Arslan’la ilişkisi nedir bilemiyorum. Ama öyle yakın bir ilişkisi olacağını da pek zannetmiyorum. Alparslan Arslan işini de zaten askerlere yıkmak istediler. Sonunda meydana çıktı; talimatın nereden çıktığı... Arslan’ın gidip de şeyh Salih’le görüştüğü... Bu şeyh Salih’e talimatı nereden, kimin taşıdığı... Her şey ortaya çıktı... Ama her şey ortaya çıktığında olay kilitlendi ve kapatıldı.

Danıştay cinayeti kapandı

Efendim dediler ki, Danıştay saldırısını Veli Küçük yaptırdı; yapanlar, niye yapıldığı, kimin yaptırdığı ortaya çıktıktan sonra örtbas edildi. İçerdeki (A. Arslan) dedi ki, “Ben tekrar ifade vereceğim” dedi, cezaevinden çıkıp savcılığa ifade verdi ve kimin yaptırdığını, kimden talimat aldığını söyledi, bilahare bitti. Bir de bunu düşünün. Benim basınım gerçekten Türk basınıysa bunları da yazması lazım.

Suçlu değilim ki savunayım

Beni yalnız Türkiye değil, tüm Türk dünyası tanıyor. Ben vatanı için kendisini feda etmiş bir insanım. Uyduruk kayduruk iddialara yanıt vermem. Hayır, bir kere ben suçlu değilim ki savunma yapayım. Ben Türk milliyetçisi bir insanım. Attila İlhan’ın konuşmalarını bir daha dikkate alırsanız niye konuşmadığımı da anlarsınız. Attila İlhan bir şeyler söylemişti.

DİNK'İN ÖLDÜRÜLMESİ

Duyduğum anda üzüldüm, çünkü Türkiye bir kaostan geçiyor. Duyduğum zaman bunun çok yanlış bir hareket olduğuna kanaat getirdim. Basına da bildirdim. Bu olaydan sonra, benim adım spekülasyonlu ya, dedim ki bu böyle olmadı, ben tuttum, neyin ne olduğunu anlatan bir yazı yazıp, adımla, imzamla Anadolu Ajansı’na faksladım. Ama hiçbir basın bunu yayınlamadı.

Kafalarına göre iş yapmazlar

Benim aklımdan geçen bu çocuklar kendi kafalarına göre böyle bir şey yapamaz. Herhalde arkalarında birileri vardır diye düşünüyorum. Bunlar örgütleniyor... Trabzon’daki gençler alınıp götürüldü; İsrail’de iş verildi uzun zaman; İsrail’e gidenler akrabalarını götürdüler... Karadeniz’de Trabzon merkez seçilerek, bir şeyler yaptırılmak için büyük bir gayret var.

Ortalarda gezen dünya kadar çocuk var. Bunların işleri yok, eğitimleri yok, sağdan soldan herkesin tuzağına, herkesin kucağına düşebilir bunlar. Bu çocukları nereye isterseniz çekebilirsiniz. Alın bu çocukları 15 günde eli silahlı komünist yaparsınız, 15 günde eli silahlı katil haline getirebilirsiniz... Önce bunlara sahip çıkmamız lazım... Şimdi her şeyi polisin üzerine atmamız yanlış...

Bu çocuklar tahrik olmasınlar. Apartta bekleyen bu çocuklara koz verilmesin. Bunu ben hep söylüyorum. Şimdi bir şey daha söyleyeyim, Hrant Dink için bugün yapılanlar daha da tahrik eder bu tür insanları.

Beni hedef alanlar Türkiye düşmanı

Ben Türk milliyetçisiyim. Türkiye düşmanı olanlar tabii ki beni hedef alacaklar. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi... Ha onu da söyleyeyim... Türk milliyetçiliği kimsenin tekelinde değildir. Ne kurumların ne şahısların... Tek ben miyim milliyetçi? Hayır, binlerce kişi içinde bir kişiyim ben de... Veli Küçük Türk milliyetçiliği için her şeyi yapar. Ama hukuki çerçeveler içinde her şeyi yapar.

Devletime orduma küsmedim küsemem

Ölünceye kadar benim korumam olacak, ben lojmanda oturacağım diye bir şey yok. Bunu hassaten belirteyim, ben iki şeye küsmem. Birincisi orduma, ikincisi devletime küsemem. Beni öyle görmüşler, lojmandan çıkarmışlar. Ee ben ölünceye kadar lojmanda oturacak değildim herhalde, çıkarabilirler.
Ama bir de şu var, ben bu yaşam tarzına alıştım. İnsanlar kanserle yaşamayı öğreniyor... Zaten benim iki korumam duruyor. Mesken korumam vardı, onları aldılar. Lojmandan sonra da bir süre kirada oturdum. Ama ben devletime, orduma küsmedim, küsemem.

Derin devlet DEĞİLİM

Ben derin devlete inanmıyorum, ben derin devlet de değilim. Ben Türk milletinin emrinde bir neferim.  //

Günün Önemli Haberleri