Olası bir Kırım savaşında Türkiye'nin durumu
Abone olRusya Kırım'ı işgal etmek için Karadeniz'e donanmasını yollayabilir mi? Türkiye dışındaki NATO üyesi ülkeler Rusya-Ukrayna savaşını önlemek için Karadeniz'e asker ve savaş gemisi yollayabilir mi?
İNTERNETHABER - ÖZEL İÇERİK
Rus askeri birliklerinin, Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Bölgesi’ne girmeleri ve stratejik noktaların kontrolünü ele geçirmesiyle çok daha tehlikeli bir sürece giren “Ukrayna krizi”, yerel seçim gündeminde olan Türkiye’nin de konusu oldu.
Kırım bölgesinin Türkiye açısından tarihsel ve stratejik öneminin yanısıra nüfusu 350.000’in üzerindeki Kırım Türkleri ile yakın soydaşlık bağları da Türkiye’nin, bunalımın en kısa sürede ve diplomatik yollarla çözümü için devreye girmesine yol açan unsurlar arasında yer aldı.
DÜNYA'NIN KİLİTLENDİĞİ AÇIKLAMA (PUTİN KONUŞTU - YENİ)
UKRAYNA'NIN YENİ HÜKÜMETİ İLE İLK TEMASI TÜRKİYE KURDU
Ukrayna’da aylardır yaşanan gerilimin, Karadeniz’i etkileyebilecek sıcak savaş sınırına yaklaşması üzerine Cumartesi günü Ukrayna’ya dışişleri bakanını gönderen ve göreve gelen yeni yönetimle ilk temas kuran ülke olan Türkiye, Kırım’da yaşanan gerginliğin giderilmesi için çok yönlü bir diplomatik süreç içerisinde.
EN OLUMSUZ SENARYO RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Her iki tarafın da Karadeniz’de güçlü filolarının bulunması olumsuz bir durumda gelişmelerin Türkiye’ye önemli yansımaları olabileceğini gösteriyor.
RUSYA GEMİLERİNİ BOĞAZDAN GEÇİRDİ
Çanakkale Boğazı'ndan dün geçiş yaparak Karadeniz’e doğru ilerlemeye başlayan 2 Rus savaş gemisi bugün de İstanbul Boğaz'ından geçti.
SAVAŞ GEMİLERİ DE YOLA ÇIKTI (YENİ HABER TIKLA OKU)
Rusya, Suriye'deki iç savaş nedeniyle Akdeniz'e görevlendirdiği 150 borda numaralı 'Saratov' ile 156 borda numaralı 'Yamal' isimli 2 savaş gemisini Ukrayna ve Rusya arasındaki Kırım krizinin ardından Karadeniz'e çağırdı.
ABD SAVAŞ GEMİLERİ DE YOLA ÇIKTI
Öte yandan ABD Donanması'na ait savaş gemilerinin Akdeniz'den Karadeniz'e gitmek üzere hareket ettiği ileri sürüldü. Yunanistan'ın, savunma ve askeri haberlerin yer aldığı 'kronos.gr' sitesinin diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD Donanması'nın en önemli roket kruvazörlerinden 180 metre uzunluğundaki, 61 no'lu, içinde 300 askerin bulunduğu 'US Ramage' ve 'US Navy' isimli uçak gemileri ile 6'ncı ABD Filosu, Yunanistan açıklarından Karadeniz'e açılmak üzere hareket etti.
PUTİN'DEN 'GERİ DÖNÜN EMRİ' (YENİ GELİŞME)
Haberde, ABD savaş gemilerinin, yarın sabaha karşı da Çanakkale Boğazı'ndan geçmelerinin beklendiği kaydedildi.
MONTREUX SÖZLEŞMESİ ÖNEM KAZANIYOR
Bu kapsamda, olası çatışma durumunda, NATO’nun alacağı karar da Montreux Sözleşmesi ile Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin boğazlardan askeri gemi geçişlerini kontrol altında tutan Türk hükümeti açısından büyük önem taşıyacak.
Peki Montreux Sözleşmesi bu konuda ne diyor? Benzer durumlarda neler yaşandı? Rusya Kırım'ı işgal etmek için Karadeniz'e donanmasını yollayabilir mi? Türkiye dışındaki NATO üyesi ülkeler Rusya-Ukrayna savaşını önlemek için Karadeniz'e asker ve savaş gemisi yollayabilir mi?
ANLAŞMA 1936'DA İMZALANDI
Türkiye 'nin 1936'da Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği ve Yugoslavya ile imzaladığı Montrö Boğazlar Sözleşmesine göre, Karadeniz'e çıkacak askeri gemilerin belirli tonajda olması gerekiyor. Bu bağlamda örneğin bir uçak gemisi boğazlardan geçirilerek Karadeniz'e giriş ya da çıkış yapamıyor.
UÇAK GEMİSİ GEÇEMİYOR
2008’deki Rusya-Gürcistan savaşında da Amerikan savaş gemileri Boğazlardan geçerek Karadeniz’de konumlanmıştı. Ancak Amerikan donanmasına ait uçak gemisi Karadeniz'e giriş yapmamıştı. Montrö Anlaşması’nın barış durumu koşullarına göre, ABD kıyıdaş olmadığı için Karadeniz’e göndereceği geminin tonajı 8 binden fazla olamıyor.
DENİZALTILAR İÇİN SINIRLAMA VAR
Montrö anlaşmasına göre denizaltılar konusunda da sınırlamalar bulunuyor. Örneğin başka bir ülkeye ait denizaltı sadece bakım veya ilk satın alındığında boğazlardan geçebiliyor.
Anlaşma hükümlerine göre, Savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçmesi için, Türk Hükümetine diplomasi yoluyla bir önbildirimde bulunulması gerekiyor. Bu ön bildirimin olağan süresi sekiz gün; ancak, Karadeniz kıyıdaşı olmayan Devletler için bu süre onbeş gün olarak belirlenmiş durumda. Yani Amerikan donanması en erken 15 gün sonra Boğazlardan geçiş hakkına sahip olabilecek.
21 GÜN İÇİNDE AYRILMAK ZORUNDA
Anlaşmanın bir diğer hükmüne göre ise, Karadeniz’e giren ve Karadeniz'e kıyısı olmayan bir ülkeye ait savaş gemisi 21 gün içinde bölgeyi terk etmek zorunda. Buna göre ABD ya da NATO üyesi bir ülkenin donaması Karadeniz'e gelirse, bölgede kalma süresi 21 gün olacak.
TÜRKİYE SAVAŞIN TARAFIYSA İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANABİLİR
Anlaşmanın hükümlerine göre savaş durumunda, Türkiye savaşan ise, savaş gemilerinin geçişi konusunda Türk Hükümeti tümüyle dilediği gibi davranabiliyor. Ancak Türkiye savaşan taraf değilse, Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin savaş gemileri Boğazlar'da tam bir geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.
Bir diğer hüküm de "saldırıya uğramış bir Devlete ve Türkiye'yi bağlayan bir karşılıklı yardım antlaşması gereğince yapılan yardım durumları dışında savaşan herhangi bir Devletin savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçmesi yasak olacaktır" şeklinde.
Anlaşmanın bir diğer hükmü ise "Türkiye kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karsısında sayarsa, Türkiye savaş durumu geçiş rejimini uygulamaya başlayacak ancak; Milletler Cemiyeti Konseyi Türkiye'nin aldığı önlemleri 3'te 2 çoğunlukla haklı bulmazsa Türkiye bu önlemlerini geri almak zorunda kalacaktır" diyor. Ancak Milletler Cemiyeti ikinci Dünya Savaşı sırasında fiilen ortadan kalktığı ve yetkileri daha sonra Birleşmiş Milletler tarafından devralındığı için hükmün nasıl uygulanacağına dair bir belirsizlik var.
KIRIM'IN STATÜTÜSÜ Kırım'da Rusça konuşanların çoğunlukta olmasına karşın, Ukraynalıların çoğunluğu veKırım Türkleri, Moskova yönetimine karşı soğuk hislere sahip. Ukraynalıların çoğu, 1932-33 yıllarında yüz binlerce kişinin öldüğü ve Holodomor olarak adlandırılan kıtlık olayından Sovyet Rusya yönetimini sorumlu tutuyor. Kırım Türklerinde ise bazı Türk-Tatar liderlerin İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerle işbirliği yaptığı gerekçesiyle yüz binlercesinin Orta Asya'ya sürülmesinin acıları unutulmuş değil. 1990'larda geri dönüş hakkı elde etmelerine rağmen Kırım Türkleri özerk bölgede nüfusun sadece yaklaşık yüzde 12'sini oluşturuyor. |