Okuyan'dan tüyler ürperten itiraf
Abone olEski Bakan Yaşar Okuyan yaptığı tanıklıkta bir doktorun hastasını ölüme terkettiğini öğrendiğini söyledi.
Ankara 2 No'lu DGM'de görülen davanın bugünkü duruşmasında,
elektrik kesintisi sorununa, bir özel televizyon canlı yayın
aracının jeneratörlerinden yararlanılarak çözüm bulundu. Okuyan'ın
tanıklığı usule aykırı Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan'ın tanık olarak duruşma salonuna alınmasının ardından,
sanıklardan Dr. Ender Örnek'in avukatı Sedat Vural, dava açıldıktan
sonra yaptığı açıklamalar dolayısıyla Okuyan'ın tanık olarak
dinlenilmesinin usule aykırı olduğunu ileri sürdü. Tanık olarak
dinlenen Okuyan, olaya ilişkin açıklamalarda bulunduğunu, sanıkları
isimlendirerek bir açıklama yapmadığını kaydetti.
Uçakta öğrendim Yaşar Okuyan, 1999 yılı sonu 2000 yılı başlarında İstanbul'dan uçakla gelirken, iyileştirici tıbbi malzeme satan bir firma yetkilisinin yanına gelerek oturduğunu, bu kişinin, SSK'nın iyileştirici sarf malzemelerini çok pahalıya aldığını, (Ortopedi ve kardiyoloji malzemelerinde dolar bazında yüzde 30 indirim yapın) deseniz, firmaların tepkisi olmaz, ancak bürokratlar karşı çıkar'' dediğini anlattı. Okuyan, kendisinin bu durumu inandırıcı bulmadığını, ancak konuyu ilgili genel müdüre ilettiğini söyledi. Daha sonra, kardiyoloji ve ortopedi malzemelerinde indirime gidildiğini, ancak ortopedi malzemelerinde yapılan indirimin 10 gün sonra geri alındığını öğrendiğini ifade eden Okuyan, SSK Eskişehir Hastanesi Başhekimi'nin, ''kardiyoloji malzemelerinin ihaleyle alınmasının daha ucuza mal olacağını'' söylemesi üzerine bürokratlarını topladığını ve protokol uygulamasının yanlış olduğu kanaatine vardıklarını belirtti.
Okuyan, daha sonra ihale düzenlendiğini ancak serbest piyasa koşullarında bu ihalelerin gerçekleşemediğini, hatta düşük fiyat veren bir firma yetkilisinin tehdit edildiği yönünde duyumlar aldığını bildirdi. Konuyu Rekabet Kurulu'na intikal ettirdiğini belirten Okuyan, ''Ne yazık ki kurul, ihalelerde tehdit olduğuna ilişkin bir şeye rastlanılmadığı görüşünü bildirdi'' dedi. Durumu başbakan Ecevit'e bildirdim Durumu dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, başbakan yardımcıları Hüsamettin Özkan ve Mesut Yılmaz'a ilettiğini, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun devreye girmesini istediğini kaydeden Okuyan, ancak kamuoyunda kendisine yönelik çok büyük psikolojik baskılar başladığını anlattı. Okuyan, ''Parti grubumda milletvekili arkadaşlarım beni suçladı. (Niye ortalığı karıştırdın, insanlar ölecek), dediler. Konu kilitlendi. Duran ameliyat olmadı ama durdurulması noktasına geldi, gecikmeler başladı. İşin içine baskı ve tehditler girince, ihaleler yapılamaz hale geldi'' diye konuştu.
Doktor takmadı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda çalışma yaparken müsteşarının aradığını, ''Bursa'daki bir hastaya kalp pili vermiyorlar, hasta her an ölebilir'' dediğini anlatan Yaşar Okuyan, kişisel çabaları sonucunda bir kalp pili bulunduğunu, ancak onu da doktorun takmadığını söyledi. Okuyan, doktor hakkında soruşturma başlatıldığını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Bu olayı, o dönemde yaratılmak istenen tehditlerin bir sonucu olarak değerlendiriyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanı olarak, siz devletsiniz, bakanlık makamında oturuyorsunuz, birileri kurdukları organizasyonla devlete meydan okuyorlar, insanların sağlığıyla oynuyorlar, insanları ölümle burun buruna getiriyorlar.'' Söz konusu organizasyonun medyayı kullanarak kamuoyu yarattığını, kendisinin beceriksiz bir kişi olarak gösterildiğini anlatan Okuyan, olayla ilgili nasıl bir tehditle karşılaştığı yolundaki soru üzerine, ''(Seni döveceğiz, öldüreceğiz) şeklinde bir tehdit yok. Hastaların sağlığıyla oynanıyor şeklinde haberler yayınlatılıyor. Özel hayatınızla ilgili haberler yapılıyor. Bir bakan başka nasıl tehdit edilecek, nasıl baskı olacak? Dağ başında mıyız ki (seni vuracağız, öldüreceğiz) diyecekler'' diye konuştu.