Okumadan attığı imza başına bela oldu

Yaklaşık 2 yıl önce Sancaktepe Mahallesi'ndeki bir apartmanda aylık 250 liraya daire kiraladığını ancak işsiz kalınca 18 ay kirayı ödeyemediğini söyledi.

Bunun üzerine ev sahibinin mahkeme kararıyla kendilerini evden çıkardığını ifade eden Abravcı, şunları kaydetti:

''Tahliye davası sürerken bir nakliye firmasında iş buldum, ev sahibiyle anlaşmak istedim ve biriken borcumu ödeme taahhüdünde bulundum ancak kabul etmedi ve bizi mahkeme kararıyla evden çıkardı. Biz de aynı mahallede bir gecekondu kiraladık. Biriken 4 bin 800 lira kira borcu için de bizi icraya verdi. Eve gelen icra memurları ile ev sahibinin avukatı, eşyaları yediemin olarak eşim Nurten'in üzerine kaydetmiş ve ödeme taahhütnamesi imzalatmış. Eşim okumadan imzaladığı evraka göre benim borcumu üstlenmiş. Tabii borcu ödeyemeyince mahkemeden 3 ay hapis cezası çıktı. 11 Ağustosta polisler gelerek eşimi cezaevine götürdüler. Üstelik eşimin hapse girmesi küçük oğlumuz Fırat Can'ın göbek fıtığı ameliyatının ertesi günü oldu. Hastaneye pansumana gitmeye hazırlanırken polislerin eve gelip eşimi götürmesiyle şok olduk. Her şey üst üste geldi. İki çocukla ben dışarda kaldım, eşim hapse girdi.''

Abravcı, yaklaşık 10 gündür 2 oğluna hem annelik hem babalık yapmaya çalıştığını belirterek, ''Borç benim borcum. 'Eşimi bırakın ben hapse gireyim' dedim kabul etmediler. Anlaşmak için ev sahibinin avukatını arıyorum, 2-3 bin lira istiyor. Çocukları bırakacak kimsem yok. Onları bırakıp çalışmaya da gidemiyorum. Ne yapacağımızı şaşırdık'' dedi.

Büyük oğlu Nihat Can'ın (12) ilköğretim 6. sınıfa, küçük oğlu Fırat Can'ın (7) ise 1. sınıfa başlayacağını söyleyen Abravcı, okullar açılınca ne yapacağını bilemediğini, eşini hapisten kurtarabilmek için hayırseverlerden yardım beklediğini sözlerine ekledi.