Okuma azmi 55’inde üniversiteli yaptı
Abone olÖlçme Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSYS) sonuçlarına göre Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazanan 55 yaşındaki Hülya İpek’in okuma ...
Ölçme Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSYS) sonuçlarına göre Bozok
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazanan 55 yaşındaki Hülya
İpek’in okuma azmi gençlere örnek oluyor. Kızı yaşındaki
öğrencilerle aynı sırada oturan, ders gören, onlarla yemek yiyip
tenis oynayan Hülya İpek azmi ile şaşırtıyor.
Liseyi ikinci sınıftan terk ederek ailesinin kararıyla evlenen
Hülya İpek, içinde bir ukde olarak kalan üniversite hayalini 55
yaşında tattı. 5 yıl önce okumaya karar veren ve öncelikle yarım
bıraktığı liseyi akşam lisesinde okul birincisi olarak tamamlayan
İpek, üniversite sınavına girdi ve sınavdan 365 puan alarak Yozgat
Bozok Üniversitesi Bilal Şahin İlahiyat Fakültesi’ni kazandı.
Kaydını yaptırıp fakülteye başlayan İpek, okuma ve çalışma azmiyle
de genç arkadaşlarına örnek oluyor. Gençlerle aynı sırayı paylaşan
İpek, ilimle uğraşırken bütün dertleri unuttuğunu, kendisine bir
canlılık geldiğini, kolesterol, şeker, tansiyon gibi hiçbir sağlık
probleminin kalmadığını söyledi.
5 yıl önce Kur’an-ı Kerim’le tanıştığını, Kur’an-ı Kerim’i daha iyi
okumak ve anlamak, dinini daha iyi öğrenmek amacıyla arayışlara
girdiğini ifade eden İpek, “Bunu başarmanın yolunun ilk olarak
liseyi okumak, daha sonra da akademik eğitim almaktan geçtiğini
düşündüm. İlk olarak akşam lisesine kaydoldum. Gerçekten hocalarıma
çok teşekkür ediyorum, benimle çok uğraştılar. Arkadaşlarım
14-15-16-17 yaşlarındaydı. Çok güzel vakit geçirdik, onlar da
benden bir şeyler aldılar çünkü akşam liseleri problemli
öğrencilerin okuduğu bir okuldu. Onlar önce üniversite okumak
istemiyorlardı fakat bendeki bu azmi görünce fikir değiştirdiler.
Birçoğu da üniversitede güzel yerleri kazandılar. O yüzden de çok
mutluyum” dedi.
Üniversiteyi kazanabilmek için önce dershaneye gittiğini, daha
sonra 3 ay hiç kimseyle görüşmeden sürekli ders çalıştığını
kaydeden İpek, “Derslerde hocalarımı dinledim, evde tekrarlarımı
yaptım yardımcı kitaplar aldım ve sürekli çalıştım. Daha sonra
üniversite sınavına girerek Yozgat Bozok Üniversitesi Bilal Şahin
İlahiyat Fakültesini kazandım. Bu süreçte başta kızım olmak üzere
yakınlarım destek oldular. Bazı arkadaşlarım da benden ayrılmak
istemedikleri için belki de gitme ne yapacaksın bu saatten sonra ne
olacaksın dediler. Fakat ben kararlı olduğum için üniversiteye
kaydımı yaptırdım. Hatta bu azmim, başta kendi kızım olmak üzere
yeğenlerim ve arkadaşlarımdan bazılarının ikinci üniversiteye
başlamalarına vesile oldu. Liseye başlayanlar var, hatta ilkokul
diploması almamış teyzelere örnek oldum. Kur’an kursunda onlar
ilkokuldan başlıyorlar” diye konuştu.
Üniversiteye kayıt yaptırıp derslere başladıklarında kendini gören
sınıf arkadaşlarının şaşırdığını ifade eden İpek, “Arkadaşlarım
beni görünce önce şaşırdılar ama çok güzel kabul ettiler, onlara
çok teşekkür ediyorum. Üniversiteli olmak çok güzel bir duygu,
kendimi çok farklı hissediyorum. İlimle uğraşırken bütün dertleri
unutuyorum, bir canlılık geliyor. Kolesterol, şeker, tansiyon
hiçbir problemim kalmadı. Bu duruma doktorum bile şaşırdı ve tebrik
etti. Üniversite bir defa beyin olarak gençleştirdi, Kur’an-ı Kerim
gençleştirdi. Üniversite okumak çok güzel bir duygu gençlik çok
güzel, gençlerin hareketliliğiyle enerji alıyorum. Gerçekten
hepimiz geçirdik o yaşları, o yaşlardaki heyecanlar çok farklı
oluyor. Onların heyecanını ben de yaşıyorum. Onlarla beraber
yeniden belki de yaşayamadığım gençliğimi yaşıyorum” şeklinde
konuştu.
Gençlere okumayı tavsiye eden İpek, “Gençlere okumayı tavsiye
ediyorum, kesinlikle bırakmasınlar, kesinlikle benim gibi geç
kalmasınlar. Yaşındayken vaktindeyken okusunlar, mutlaka okusunlar”
dedi.
Hedefinin önce üniversiteyi bitirmek olduğunu dile getiren İpek,
“Allah da müsaade ederse doçent, profesör, öğretim üyesi, ilim
kadını olmak istiyorum. Allah sağlık verdiği sürece insanlar
okuyabilir. Ben evlenerek liseyi terk ettim ve okuyamadım. Yani
çoğum oldu, onu büyüttüm, onu okuttum. Şimdi de kızım beni
okutuyor. Okumak hep içimde ukde olarak kaldı. Hep derdim ki bugün
beni çağırsalar ilkokul birden başla deseler ilkokul birden
kesinlikle başlardım” ifadelerini kullandı.
55 yaşındaki İpek’le aynı sırada oturmanın şaşkınlığını yaşayan
öğrencilerden Sabiha İltok, “Hülya ablayı görünce şaşırdık ama
mutlu olduk çünkü bize azmi örnek olacak bir ablamız. 19-20
yaşındaki bir gençte bu azim, bu kararlılık yok ama ablamızda
gerçekten biz bu azmi, bu kararlılığı gördük. Tebrik ediyoruz.
Onunla birlikte çok güzel yıllar geçireceğimize eminiz. Onun bize
ihtiyacı, bizim ona ihtiyacımız olduğu zamanlar olacak mutlaka. O
bize bir anneanne, bir babaanne olacağını söylüyor. Bize hem anne
hem baba olacak, birbirimize yardımcı olacağız. Güzel yıllar
geçireceğimize eminim” diye konuştu.
Bozok Üniversitesi Bilal Şahin İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Ahmet Bedir, İpek’in dini öğrenme hevesinin öğrencilere çok ciddi
bir istek getirdiğini belirterek, “Öğrencilerde en büyük problem
istek ve arzuyu coşturmaktı, yani onu da coşturmuş olduk. Onlara
hem abla olacak hem güzel örnek olmuş olacak. Bizi de hislendirdi.
Kendisine başarılar diliyorum” dedi.
(İHA)