Okullar yeni yıla susuz başlıyor
Abone olYeni öğretim yılının başlamasına günler kala 600 ilk ve orta öğretim kurumunun borcu yüzünden suyu kesildi.
İSKİ ise su parasını garanti etmek için ön ödemeli sayaç
(kontörlü) sistemine geçti. Kontörlü sistemle belirli bir miktar
karşılığı su alınıyor. Bu bedelin ücreti ise peşin ödeniyor. Bu
yöntemle su almak zorunda kalacak olan okullar ise 'ödenek
yetersizliğinden' şikâyetçi. Kısacası yeni öğretim yılında
öğrencileri susuz bir dönem bekliyor
Türkiye'nin geleceği çocukların eğitim gördüğü devlete ait ilk ve
orta öğretim okullarında bu öğretim yılı susuz başlıyor. Yeni
öğretim yılının başlamasına günler kala ilk ve orta öğretim
kurumlarından 600'ünün suyu birikmiş borçları yüzünden kesildi.
Biriken alacaklarını tahsil edemeyen İSKİ de okulların sayaçlarını
kontörlü sayaçla değiştirmeye başladı.
Cami, kilise gibi ibadethaneler bedava su kullanırken, bundan sonra
eğitim kurumları suyu ancak parasını peşin ödedikten sonra
kullanabilecek. Okulların su sayaçlarını 'ön ödemeli kartlı sayaç'
ile değiştirmeye başlayan ve ilk aşamada 28 okula yeni sayaç takan
İSKİ, "Ödemeye zorlamak için bu yöntemi uyguluyoruz" açıklamasını
yapıyor. İSKİ Müşteri Hizmetleri Daire Başkanı Maşallah Taylan,
neredeyse İstanbul'daki tüm resmi kurumların su borcu olduğunu
belirterek, borçlarından dolayı toplam 600 ilk ve orta öğretim
kurumunun suyunun kesildiğini ancak ödeme planı sunanlardan
542'sinin suyunun ise 2002-2003 öğretim yılının başlayacağı 15
Eylül tarihine kadar açılacağını ifade ediyor.
YENİ BORÇ YAPILMASIN DİYE
Kullanılan suyun bedelini tahsil etmenin İSKİ'nin hakkı olduğunun
altını çizen Taylan, okulların 'yeni borç yapmalarını engellemek'
amacı ile su sayaçlarının da 'ön ödemeli kartlı sayaç' ile
değiştirilmeye başlandığını belirtti. Bu sistemde su bedelini peşin
ödeyen okulun su kullanabileceğini dile getiren Taylan, "Eğitim
camiası ile aramızın açılmasını istemiyoruz ama yapacak bir şey
yok, biz de kullanılan suyun bedelini talep etmek zorundayız.
Ayrıca okullar başka giderlerini karşılıyorlar, ama su borcunu
ödemeye gelince aynı duyarlılığı göstermiyorlar" diye konuştu.
17'si ilköğretim okulu olmak üzere, 28 okulun sayaçlarının
değiştirildiğini söyleyen Taylan, 100 kontörlük su satın alan
okulun kesik sularının da açılacağını sözlerine ekledi.
İstanbul'da 1.9 milyon öğrenci var
İl Milli Eğitim Müdürlüğü verilerine göre İstanbul'da resmi bin 735
ilk ve orta öğretim kurumunda 1 milyon 910 bin 508 öğrenci öğrenim
görüyor.
Resmi ilköğretim okulu sayısı bin 330. Bu okullarda öğrenim gören
öğrenci sayısı 1 milyon 528 bin 115. 405 resmi orta öğretim
okulunda da 382 bin 393 öğrenci öğrenim görüyor.
1 ton suyun bedeli 2 milyon 537 bin TL
Okullar için 1 ton suyun bedeli yüzde 18 KDV dahil 2 milyon 537 bin
lira. İSKİ verilerine göre İstanbul'da 4 kişilik bir ailenin günlük
su tüketim miktarı yarım ton olarak kabul ediliyor.
5 sınıfa bir temizlik görevlisi düşüyor
Özel okullarda 5 sınıfa yaklaşık bir temizlik görevlisi düşüyor.
Ancak çoğu devlet okulunda 40 derslikli birçok okulda 3 temizlik
görevlisi çalışıyor. Eğitimciler idari ve temizlik personelindeki
eksikliğe dikkat çekerek, bu eksikliğin giderilmesi gerektiğine
işaret ediyorlar.
İlköğretim ödeneği İl Özel İdaresi'nden
Milli Eğitim Bakanlığı'nın onaylanan bütçesi Maliye Bakanlığı'nda
tutuluyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın onayı ile liselere ödenek
doğrudan Bakanlık'tan gönderiliyor. İlköğretim okullarının ise
kendi bütçeleri bulunmuyor, ödenek özel idare bütçesinden
sağlanıyor. İlköğretim okulları faturalarını ilçe milli eğitim
müdürlüklerine, onlar da il milli eğitim müdürlüğüne gönderiyor. Ve
faturaların ödemelerini İl Özel İdaresi yapıyor.
EĞİTİMCİLER KARAR İÇİN NE DİYOR?
Okulların su borçlarını ödemesi mümkün değil
Salgın hastalığın sorumlusu kim olacak?
Borçları yüzünden kesilen suyu ancak 100 kontörlük su bedeli
aldıktan sonra tekrar açılan Fatih'teki bir ilköğretim okulunun
müdürü, okulda bin 930 öğrencinin bulunduğunu ve günde 28 ton su
tüketildiğini söyledi. Müdür, satın alınan 100 ton suyun en fazla 4
günde tükeneceğini belirterek, şöyle dedi "Kontör bitince su
kesilecek. Zaten okulun 100 milyar lira birikmiş bu borcu
bulunuyor. Çocuklara tuvaletlerinde suların akmadığı bir okulda
nasıl eğitim vereceğiz? Salgın hastalık çıktığında bunun sorumlusu
kim olacak? Ben kontör bittikten sonra gidip arterden suyu açacağım
ve bir şekilde okulumda suyu akıtacağım. Camiler ve kiliseler
bedava kullanıyor da okullar neden kullanamıyor. Benim okulumun
suyunu değil, gitsinler bizim bağlı olduğumuz en büyük mülki idare
olan Vali Bey'in suyunu kessinler."
Vatandaş olmasa okullar kapanır
Okulunda bin öğrencinin eğitim gördüğünü ve birikmiş 17 milyar lira
su borcu bulunduğunu anlatan bir ilköğretim okulu müdürü de
okulların velilerin bağışları sayesinde ayakta kalabildiğine işaret
ederek, "Biz zaten okulumuzun ihtiyaçlarını velilerin bağışları ile
karşılamaya çalışıyoruz. Eğitime Katkı Payı ve veli bağışları
olmasa okulların ayakta kalması olanaksız" diye konuşuyor.
180 milyar lira borcumuz var
Fatih'teki bir lise müdürü ise yaklaşık 10 yıllık su borcunun
faizleri ile birlikte 180 milyar liraya ulaştığına işaret ederek,
şunları söyledi "Bu borcu ödememiz olanaksız. Liselere Bakanlık
ödenek gönderiyor. O da yılda ancak 50 milyar lirayı buluyor. Bir
okul yılda temizlik giderleri için 25 milyar lira, elektrik için 30
milyar lira, doğalgaz için 80 milyar lira, su için en az 40 milyar
lira ödüyor. Bu paraları gönderilen ödenek ile nasıl ödeyeceğiz?
Veli bağışları olmasa ayakta kalamayız. Üstelik eğitime katkı
payının yüzde 25'ni de Milli Eğitim Vakfı'na veriyoruz. Benim geçen
yıl topladığım katkı payı bin öğrenciden ancak 10 milyar lira oldu,
bunun da 2.5 milyar lirasını ben Milli Eğitim Vakfı'na verdim.
Geriye kalan benim hangi masrafımı karşılar?"
Veliler yine soyulacak, demektir
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer ise cami, kilise gibi
ibadethanelere bedava su ve elektrik verilirken, okulların ödenek
eksikliğinden ödenmeyen su borçları yüzünden sularının kesilmesini
ve 'kontörlü su' sistemine geçilmesini eleştiriyor. Dinçer, "Bunun
anlamı velilerden müdürleri daha çok para istemeye teşvik etmektir"
diyerek, "Bunun anlamı devletin eğitimden elini çekmesi ve sosyal
devletin tasfiye edilmesidir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2003 yılı
bütçesi 10 katrilyon 534 trilyon lira. Bu para eğitime nasıl
yetebilir ki?" diyor.
İstanbul'da eğitime 106 bin okul daha katılıyor
İstanbul'da 2003-2004 eğitim ve öğretim döneminde hayırseverlerin
de katkılarıyla 106 yeni okul açılacak. İl Milli Eğitim Müdürü Ömer
Balıbey, bu yıl ilköğretim birinci sınıfa 220 bin öğrencinin kayıt
yaptırmasını beklediklerini söyledi.
İstanbul'da 15 Eylül'de yaklaşık 2 milyon öğrencinin dersbaşı
yapacağını vurgulayan Balıbey, kentteki öğrenci sayısının her yıl
50-60 bin arttığına dikkat çekti. Balıbey, bu yıl 67'si ilköğretim
olmak üzere 106 yeni okul açılacağını, bu okullarda 2127 derslik
bulunduğunu bildirdi. Tekli eğitimle sınıf mevcutlarını 40 ve 40'ın
altına indirmek için çalıştıklarını ifade eden Balıbey, "Bunun için
İstanbul'da 15 bin yeni dersliğe daha ihtiyacımız var" dedi.