Okul yeri inadı köy boşalttı
Abone olİmece usulüyle yapılmak istenen ancak aralarındaki yer kavgası yüzünden temeli atılamayan köy okulu, Karaköy sakinlerini yerinden etti. <br/...
İmece usulüyle yapılmak istenen ancak aralarındaki yer kavgası
yüzünden temeli atılamayan köy okulu, Karaköy sakinlerini yerinden
etti.
Türkiye’nin turistik bölgelerinden biri olan İzmir’in Çeşme
ilçesinin Alaçatı beldesine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Karaköy,
hayalet görüntüsüyle şaşkınlık oluşturuyor.1937 yılından bu yana
okul ihtiyacını gideremeyen köy, çevre ilçelere verdiği iç göç
sebebiyle harabe görünümüne büründü. Yetkililer tarafından birinci
derecede doğal sit alanı ilan edilen köy çevresine elektrik
enerjisi elde etmek amacıyla sayıları 50’yi geçkin rüzgar gülleri
inşa edildi. Sit alanı, yaşanan iç göç ve elektrik - su
bağlantısının olmaması köyde yaşayan 16 köy sakininin belini
büktü.
‘ENERJİNİN DİBİNDE OTURUYORUZ AMA HAYAT YOK’
Köy muhtarı Ali Lokmacı, fıkralara konu olabilecek durumlarını,
‘Ağlanacak halimize gülüyoruz’ sözleriyle tanımladı. Lokmacı;
“1937’li yıllarda bir okul istenmiş, o zaman fakirlik de varmış.
İmece usulüyle okul yapılmaya karar verilmiş ancak okulun yapım
yeri konusunda anlaşmazlık olunca okul yapılmamış. En büyük darbeyi
oradan almış" dedi. Köyün olduğu yerin birinci derecede sit alanı
ve arazinin bulunduğu yerlerin doğal sit alanı olduğunu belirten
Lokmacı, şöyle konuştu: "Burada yaşıyoruz ama bize sorun. Tarla
kenarı yaptırmak istiyoruz ama bir sürü kapıya gidip izin almamız
gerekiyor. Yoksa jandarma gelip ‘Kafana göre kazı mı yapıyorsun?’
diye soruyor. Buralara rüzgar güllerini diktiler, enerjinin dibinde
oturuyoruz ama hayat yok.”
Çocukluğunu para dolu cepleriyle hatırladığını belirten gençliğinde
ise köyün gönüllü bekçiliğini yaptığı için hâlâ kendisini dinç ve
çevik olarak tanımlayan köy sakinlerinden Ali Girgin de gözünü
açtığı ve 70 yıldır nefes aldığı köyünü şöyle anlattı:
“Ben çocukluğumdan beri köyün taşları içinde yuvarlanırım. Bildiğim
kadarıyla taşları kara diye köye ‘Karaköy’ denilmiş. Karaköy, bahtı
gibi Karaköy oldu. Bu köyün çok zorlukları varmış. Eskiden
Alaçatı’da yaşayan gayrimüslimler buraya yevmiye usulüyle çalışmaya
gelirdi. Bir ara uzun süreli bir kıtlık olmuş ve 7 köye gıda
yardımı yapılmış bu köyde. O kadar bereketliymiş toprakları. İyi ve
kötü günlerim oldu elbette ama hepsi insana bir zevk ve tat
verirdi. Okul okuma zorunluluğu çıktığı zaman köyden gidenler oldu.
Burada bir okul olsaydı belki köylülerimiz dağılmazdı.”
Ali Girgin, köyüne karşı gönül bağını da “Benim elimden gelse
hayvan sürüsü beslemek istiyorum. Ben ne yaparım beş yıldızlı
otellerde, yüksek katlı binalarda. Benim kız kardeşlerim şehir
merkezlerinde oturuyor ve yanlarına gittiğimde ben memnun
olmuyorum” şeklinde belirtti.
(İHA)