Okul çocukları nasıl beslenmeli?
Abone olÇocuklar okula başladı. Ama sakın kantinden beslenmelerine izin vermeyin. İşte öneriler;
Ataşehir Memorial Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet
Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın, “Okul çağındaki çocuklarda sağlıklı
beslenme” hakkında bilgi verdi.
NEDEN OKUL ÇAĞI?
Bu dönem; başta fiziksel büyüme ve gelişmenin arttığı, kemik
oluşumunun hızlandığı, yaşam boyu sürecek davranışların
kazanıldığı, beslenmeye bağlı ortaya çıkabilecek bazı kronik
hastalıkların temelinin atıldığı ve besin öğelerine gereksinimin
yükseldiği dönemdir.
Çoğu zaman ebeveynler çocuklarını okula gönderdikleri zaman
beslenme konusunda daha rahatladıklarını düşünürler. Oysaki okula
başlayan çocuğun dersleri kadar beslenmesi de ailenin denetimi
altında olmalıdır. Öğün atlayıp atlamadığı, çıkan yemeklerden ne
seçtiği, kantin tüketiminin olup olmadığı, arkadaşlarından
etkilenip etkilenmediği, su içip içmediği gibi beslenme ile ilgili
tüm ayrıntıların konuşulması gerekmektedir.
OBEZİTE RİSKİ ARTIYOR
Eğer çocuk okuldan gelince aile evde olamıyorsa evdeki besin
tüketimi bile okul çağı beslenmesinde önemlidir. Okulların
yemekhane ve kantinlerinde sunulan yemek alternatiflerinin
genellikle yağ içeriği yüksektir. Yapılan bir araştırmada
çocukların günlük beslenmesinin %37’ sini okuldan karşıladıklarını
bunun bile çocuklardaki obezite riskini arttırdığı
göstermiştir.
Altın öğün KAHVALTI atlanmamalı!
Kahvaltı uzun süren açlık sonrasında alınan ilk öğündür ve tüm günü
etkileyen altın değerinde bir ana öğündür. Güne zinde bir şekilde
başlamak ve gün içersinde içinde bulunduğumuz faaliyetlerde;
anlama, algılama, anımsama ve verimli bir şekilde çalışmak için
kahvaltının önemi çok büyüktür. Yapılan birçok çalışmada kahvaltı
öğününün en çok atlanan öğün olduğu görülmüştür. Sebep olarak sabah
açlık hissetmeme, zaman darlığı ve kilo verme kaygısı gibi durumlar
öne sürülmektedirler.
Özellikle erken saatlerde okula giden öğrenciler
incelendiğinde güne kahvaltı ile başlamayanların okul başarılarında
azalma olduğu görülmüştür. Aynı zamanda çocuklarda da
görülebilecek bazı hastalıkların kontrolünü sağlamada da
kahvaltının önemi oldukça fazladır. Glisemik yükün azalması,
insülin direncinin oluşmaması ve kalp hastalığının oluşmaması için
her gün mutlaka düzenli olarak kahvaltı yapmak gerekmektedir.
Kahvaltıda olmazsa olmazlar:
· Süt, peynir, yumurta çocukların büyüme ve gelişmesinde en
iyi kalite proteinleri içeren besinlerdir. Aynı zamanda
içeriğindeki kalsiyum ile çocukların boy gelişimini sağlar.
· Yağlı tohumlardan ceviz kahvaltılarda olması
gereken içeriğindeki yağ asitleri ile beyin gelişimine yardımcı bir
besindir. Çocukların kahvaltılarında 2- 3 tam ceviz koymayı
alışkanlık haline getirmek gerekir. Başlıca badem, fındık, ceviz
olmak üzere yağlı tohumlar çocukların ara öğünlerinde kolaylıkla
tüketilebilecek gıdalardır.
· Pekmez, bal, fındık ezmesi veya reçel de
çocukların günlük enerjilerine katkıda bulunabilecek karbonhidratlı
besinlerdir. Anemi oluşumunu önlerler, konsantrasyonu
arttırırlar.
· Sabah kahvaltısında içecek olarak yapılması gereken 2 sağlıklı
tercih vardır. Bunlar taze sıkılmış meyve suları ve
süt. Çocuklarınıza kahvaltıda çay içme alışkanlığı
kazandırmayın.
· Çiğ sebzelerden domates, salatalık, maydanoz, biber gibi
yeşillikler ile dilimlenmiş taze meyveler muhakkak kahvaltıda
mevsimine uygun olarak bulundurulmalıdır. Vitamin ve
minerallerin en önemli kaynakları sebze ve meyvelerdir.
· Kahvaltı öğününde her çocuğun 2- 3 dilim ekmek tüketmesi gerekir.
Tahıllı ekmekler, cevizli, zeytinli ekmekler de çocukların
büyümesine katkı sağlayan lif içeriğine sahip olup sağlıklı
seçimler olarak tercih edilebilir.
· Bazen daha pratik ve aperatif olması açısından aynı zamanda
çeşitlilik de sağlayarak çocuklara kahvaltılık gevrekler de
verilebilir. Yanında taze sıkılmış meyve suyu veya taze
dilimlenmiş meyve ya da ceviz fındık koyulursa kahvaltı daha
yeterli hale gelir.
· Sıkılmamaları ve çeşitlilik açısından çocuklara bazen
kahvaltıda peynirli veya sebzeli gözleme, börek veya simit
de verilebilir.
Ara öğünler de olmazsa olmazlar:
Çocuğunuzun beslenme çantasına okulda verilmiyorsa kahvaltıdan öğle
yemeğine kadar ve öğleden akşam yemeğine kadar ara öğün koyma
alışkanlığı kazandırın. Yapılan çalışmalar ara öğün yapmayan
çocukların atıştırmaları daha çok tükettiğini ana öğünleri de kimi
zaman atladığını göstermiştir. Özellikle öğleden sonra eve erken
gelen çocuklarda genellikle sık atıştırmalar yapar. Doğru ara öğün
yapan çocuk ana öğününü atlamaz ve düzenli yer.
Yapılabilecek en güzel tercihler; taze veya kuru meyveler,
fındık, ceviz, badem, 1 kutu süt veya ayran, 1 dilim evde yapılmış
kek veya kurabiye olabilir.
Akşamdan sonra 1-2 porsiyon meyve veya sütlü tatlılar veya süt
ihmal edilmemelidir.
Akşam yemeğinde neler olmalı?
Her güne farklı alternatifler koymakta yarar vardır. Et yemekleri (
ızgara, fırında pişmiş veya sulu yemek şeklinde ), kurubaklagil
yemekleri, kıymalı veya tavuklu sebze yemekleri ana yemek olarak
tercih edilebilir.
Bu yemeklerden herhangi birinin yanına çorba veya zeytinyağlılar
da eklenebilir.
Akşam öğünlerinde çok yemek çeşidi olmasındansa her güne farklı
çeşit koymakta yarar vardır. Önemli olan akşam öğününde et
grubunu, sebze grubunu, süt yoğurt grubunu ve tahıl grubunu
bulundurmaktır. Pilav makarna çocukların çoğu zaman öğle
öğünlerinde bulunduğu için daha az sıklıkta pişirilebilir.
Salatalara vitaminlerin emilimi için 1 tatlı kaşığı zeytinyağı
koyulmalıdır. Haftada en az 2 -3 gün balık tüketimine özen
gösterilmelidir.
Ailelere pratik öneriler:
Çocuğun bilişsel gelişimi için iyot tüketimine özen
gösterilmelidir. İyot tüketimi IQ seviyesini 13.5 puan
etkilemektedir. En iyi iyot kaynağı iyotlu tuzdur.
Yemeklere pişmeye yakın tuz eklenirse günlük yeterli iyot
sağlanır.
Oluşabilecek kansızlık büyümeyi etkiler, dikkat ve algılamayı
azaltır. Hastalık oluşma riskini arttırır. Demirden zengin gıdalar
çocukların beslenmesinde muhakkak olmalıdır. Bunlar; et,
tavuk, balık, yumurta, kurubaklagiller, pekmez, tahin, kuru
meyveler, koyu yeşil yapraklı sebzelerdir. Bu besinleri C
vitamininden zengin turunçgiller, domates, biber ve sebzelerle
beraber tüketirsek daha iyi emilim sağlanır..
Yemek zamanlarını aynı saatlerde olmasına özen gösterilmelidir.
Çocukların yemek tabaklarının ayrı olmasına özen gösterilmelidir.
Bu hem çocuğun özgüvenini sağlar hem de ne kadar yediğini kontrol
edebilmede aileye yardımcı olur.
Yemeğin görünümü kokusu ve sunumu çocuk için seçici bir özelliktir.
Hiç sevmediği gıdaları bazen sevdiklerinin arasına karıştırıp güzel
bir sunumla yedirebilirsiniz.
Zorlamadan sakin ve rahat bir ortamda yemek yemelerine ayrı bir
özen gösterilmelidir. Çocuk oluşabilecek sıkıntılardan daha çok
etkilenir ve iştahta azalma ile sonuçlanabilir.
Çocukların aktivitesini arttırmak amacı ile haftalık düzenli
egzersizler yapmaya yönlendirilmeleri gerekir. Çağın hastalığı
obezitenin çocukluk çağında başladığı ve bu dönemde yağ
hücrelerinin oluştuğu unutulmamalıdır. Düzenli spor yapmaya alışmış
çocukların obez olma riski daha düşüktür. Metabolizmalarını
hızlandırır ve psikolojik açıdan çocuklara daha iyi gelir.
Çocukların sıvı alımını da takip etmek gerekir. Özellikle hazır
meyve sularının çok tüketildiği şu dönemde çocuklarınızı taze
sıkılmış meyve suyuna, süte, ayrana ve en başta suya alıştırmak en
sağlıklısıdır. Yemek masasında asitli içecekleri gören çocuk
ileriki dönemde bunu kendisine alışkanlık haline getirir. Unutmayın
sizin beslenme tarzınız ileriki dönemde çocuğunuzun beslenme
tarzına muhakkak yansır.
Son olarak çocuğunuza olan sevginizi şekerleme, tatlı ve
çikolatalarla göstermek yerine onlara vakit ayırarak, onlarla spor
yaparak, alışverişe giderek, yürüyüş yaparak, bowling vb. zevkli
oyunlar oynayarak yapınız. Elbette ki çocuklar çikolata, tatlı ve
fast food tüketebilirler fakat önemli olan bunları ara sıra
alışkanlık haline dönüştürmeden ödül olarak vermektir.