Oktay Vural'dan şok iddia!
Abone olOktay Vural'dan müthiş iddia! Vural'a göre Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel hükümeti şikayet etti.
Vural, "Astsubaylar Genelkurmay Başkanıyla toplantı
yaptı. Bu toplantıda neden onların istediklerini Genelkurmay
Başkanlığının istediklerini Maliye Bakanlığı vermiyor diye
Genelkurmay Başkanı şikayet ediyor Hükümeti" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, kabul edilen Askerlik Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri sırasında astsubay ve uzmanlarla ilgili hükümetin yürüttüğü çalışmaları anlatan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'dan sonra söz alan Vural, şu iddiada bulundu:
GENELKURMAY BAŞKANI HÜKÜMETİ ŞİKAYET EDİYOR
"Sayın Bakanın bu ifadeleri gerçekten hayret verici. Astsubaylar Genelkurmay Başkanıyla toplantı yaptı. Genelkurmay Başkanlığı diyor ki: 'Maliye Bakanlığı, Bakanlık vermiyor.' Astsubayların hangi derdini çözüyorsunuz? Yani uzman erbaşların, sözleşmeli subayların dertleri devam… Şimdi, izleyen değerli kardeşlerim bir telefon açsınlar size. Yani sanki astsubayların, uzman erbaşların, sözleşmeli subayların bütün dertlerini bitirmişler, hepsi abat olmuş, sıkıntıları kalmamış. Genelkurmay Başkanlığındaki toplantıyı biliyor musunuz? Bu toplantıda neden onların istediklerini Genelkurmay Başkanlığının istediklerini Maliye Bakanlığı vermiyor diye Genelkurmay Başkanı şikayet ediyor Hükümeti? Dolayısıyla tablo budur."
BİZ DÜZENLEDİK
Bakan Yılmaz ise "1986'dan AK Parti iktidarına kadar görevde bulunan hiçbir hükümetin aklına uzman erbaşların gerek yaşını, gerek emeklilik keyfiyetini, gerekse de göstergelerini düzenlemek aklına gelmedi. Bu konuları biz düzenledik, kendi döneminde yapamadıklarını bu dönemde bizden talep etmelerinde de memnunuz. Demek ki bu talepler ancak bu dönemde karşılanabilir ve dile getirilebilir" diye konuştu.
CASUSLUK DAVASINDA NE ARARSAN VAR
Bakan Yılmaz, TSK personelinin yargılandığı davalarla ilgili ise şöyle konuştu:
"Yasanın Meclis'te görüşülmesi sırasında sanıkları arasında TSK
mensuplarının bulunduğu davalar için bir takım değerlendirmeler
yapılmıştır. Bu davalarla TSK'nın yargılandığı ifade edilmiştir.
Bu, doğru değildir. Sanıklar arasında öğretim üyeleri de var,
milletvekilleri de var, gazeteciler de var. Hiç kimse çıkıp öğretim
üyelerinden dolayı 'üniversiteler yargılanıyor',
milletvekillerinden dolayı 'TBMM yargılanıyor' ya da gazetecilerden
dolayı 'gazeteler yargılanıyor' demedi. Suç ve suç ihdası şahsidir.
Yargılanan, hukuku ihlal ettiği iddiasıyla mahkeme karşısına
çıkarılan kişilerdir, onların ait olduğu kurumlar değildir. Bir
vekil, 'askeri casusluk davasında yok yok' dedi. Bu bir diğer
ifadeyle 'ne ararsan var' demektir.
DÜNYA SENİN GÖZLERİNİN GÖRDÜĞÜ
DEĞİLDİR
Hukuku ihlal eden hareketlerle sair eylemlerin birbirinden ayırt
edilmesi hukuk devletinin gereğidir. Hakime düşen görev de suçluyla
suçsuzu ayırt etmektir, yargı bunun için vardır. Ceza yargılaması
süreciyle disiplin mevzuatı doğrultusunda işlem yapılması süreci
iki ayrı süreçtir. Ceza konusu olmayan fiiller pekala disiplin
ihlali olarak değerlendirilebilir ve buna göre de işlem yapılır.
Yapılan bu işlemler de yargı denetimine tabidir. Biz hiçbir
personelimizin mağdur olmasını istemeyiz, bunun için de hukuk
düzeni içinde gereğini yerine getiririz. Ancak bunun reklamının
yapılmasına da gerek duymayız. Şeyh Edebali'nin dediği gibi 'Dünya
senin gözlerinin gördüğü gibi değildir. Sevgi, davanın esasıdır,
sevmekse sessizliktedir. Bağırarak da sevilmez, görünerek de
sevilmez.' Türkiye Cumhuriyeti, hiçbir hukuk dışı yapıya destek
vermez, gücünü hukuka bağlılıktan alır. Bu nedenle de bugünkü
Türkiye Cumhuriyeti son iki yüz yıllık devlet sürecinin en güçlü ve
en itibarlı devletidir."