Oktay Vural'dan çok sert açıklamalar
Abone olDTK'nın 'demokratik özerklik' ilanı MHP'li Oktay Vural'ı küplere bindirdi
MHP'li Oktay Vural, TBMM’de düzenlendiği basın
toplantısında, 13 askerin şehit olduğu Diyarbakır’daki terör
saldırısını ve DTK'nin 'demokratik özerklik'
ilanını değerlendirirken hükümete de yüklendi.
Şehit olan askerlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı
dileyerek sözlerine başlayan Vural, "Bu şehitler, TBMM’nin
manevi şahsiyetine emanet edilmişti ama maalesef Türkiye
Cumhuriyeti Devleti, askerlerimize sahip çıkma iradesi
gösterememiş, terörle mücadele etmek yerine müzakere arayışları
sonucunda böyle bir hazin tablo ortaya çıkmıştır" diye
konuştu. Şehit ailelerinin ocağına düşen ateşin aslında her yere
düştüğünü anlatan Vural, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar hazin
bir tabloyla karşı karşıya kalındığını söyledi.
SINIR ÖTESİ SORUSU
"Hükümete defalarca sınır ötesi operasyon için yetki verildiğini"
ifade eden Vural, "bu yetkinin neden kullanılmadığını" sordu. Bunun
bir anayasal suç olduğunu savunan Vural, şöyle konuştu:
"Yetki hükümetin elinde ama hükümet programı, ’terörle
mücadele yok, müzakere var’ diyor. Yeni atanmış İçişleri Bakanı
şöyle diyor; ’Niyetini bozmuşlara iyiniyetle yaklaşmanın yanlış
olduğunu görmemiz gerekiyor.’ Hükümetin politikalarının yanlış
olduğunu ifade ediyor. ’Herkes aklını başına alsın’ diyor. Herkese
söyleyeceğine siz aklını başınıza alın. Devlet, hükümet aklını
başına alsın; yetkisini, iradesini kullansın. Her bir tavizin
terörü, her terörün de bir tavizi doğurduğunu görmek gerekir. Bu
nasıl devlet? ABD, Pakistan’da Bin Ladin’i buluyor, naklen izliyor.
Bizim hükümetimiz Kandil mülakatlarını gazeteden okuyarak, ondan
hikmet çıkarmaya çalışıyor. Bundan daha büyük bir zül olabilir mi?
Utanmadan, sıkılmadan bir de ’demokratik özerklik’ ilan ediyor. Sen
kimsin be? Rezalete bakın. İnsanların kanını donduran
gelişmeler. Bu coğrafyada doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle
hangi etnik kökenden olursa olsun Türk milletinden başka bir
milletin varlığı söz konusu değildir. Hepimiz Türk milletinin
cevherleriyiz. Hiçbir insanını etnik kimliğine, diline göre
ayırmadan bir tek Türk milletinin statüsü vardır. Bu milletin
birliğini kimse bozamaz. Ne bir çakıl taşından ne insanından
vazgeçeriz. Sayın Başbakan kızıyor ama inadına diyorum ki, şehitler
ölmez, vatan bölünmez."
"UTANMIYOR MUSUNUZ?"
Terörün 2002’de bitirildiği görüşünü dile getiren Vural,
"İmralı’daki odasında bile yolunu bulamayan bir terör
örgütü elebaşısı bugün Türkiye’ye yol haritası sunabilmekte,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümetiyle birlikte bunla müzakere
yapabilmektedir. Gazeteciler gidiyor ağacın altında görüşmeler
yapıyor utanmadan, sıkılmadan ama terör örgütü kalleşçe
arkadaşlarımız vurmaya devam ediyor" dedi.
"Terörle mücadele edenlerin horlandığını, suçlandığını,
terörle haklı mücadelenin gayrimeşru gibi gösterildiğini"
öne süren Vural, şöyle devam etti: "Bu tablodan
utanmıyorlar mı 9 yıldan bu yana ülkeyi yönetenler? ’Türkiye’de
güzel şeyler olacak’ diyerek adım atanlar bu tablodan utanarak
televizyonun karşısına çıkmasalar daha iyi olacak. ’Terörle
mücadele edin’ dedik. ’Statükocu’ bunlar dedi. ’Müzakere değil
mücadele edin’ dedik. ’Bunlar kandan besleniyor’ diye ilan ettiler.
Şehitlerimizin kanı yerde dururken, İmralı ile müzakereler
yapılabilmekte oradan çözüm arayışlarına girilerek, terör örgütünün
siyasal amaçları meşrulaştırılmak istenmektedir. Bir ülkenin birlik
ve beraberliğini korumaya çalışmak bu kadar horlanır mı? Herkes
kendine gelsin. Bugün gelinen noktada 2002’de sıfırlanmış terör
azdı. Hangi çözüm diyorsunuz? Ağzınızdan baklayı çıkarın. ’Çözüm’
diyerek ülkenin çözülmesini, terör örgütünün siyasal amaçlarına
ulaşmasını sağlayacak hususları terör yoluyla hazmettirmek
istiyorsunuz."
"KAN İLE AÇILIM PAZARLAMASI"
"Kan üzerinden utanmazca açılım pazarlaması yapıldı. Kan üzerinden
çözüm zorbalığı yapılıyor Türkiye’ye" diyen Vural,
"Ya milli kimliğinden vazgeçersin ya da terör devam
eder" şeklinde "kirli pazarlıklar" yapıldığını öne sürdü.
"Karnınızdan konuşmayın ey Cumhurbaşkanı, ey Başbakan.
Neymiş sizin çözümünüz?" diye soran Vural, sözlerine şöyle
devam etti: "Söyleyin bu çözümü. Devleti yönetenlerin
garabet, gaflet örneği açıklamaları, polisin, askerin terörle
mücadele azmini kırıyor. Halkın bu kadar desteğini alan bir
hükümet, bugün terörle mücadele konusunda kendisine oy verenlerin
iradesine karşı ellerini, kollarını bağlı tutmaya devam etmektedir.
Hakkını verin o yüzde 49,8’in. Bu kadar güç var arkanızda, millet
var. Yeter artık. Şu hükümetin programında terör diye bir sorun
yok. Genel Başkanımız, ’terörlü mücadele konusunda bir laf yok’
diyor. Terör, ülkenin önemli sorunu değilse neden açıklamalar
yapıyorsunuz? Niye ’çözüm’ diye adımlar atıyorsunuz. Sorun varsa
mücadelen nerede? Bu ülkenin birlik ve bütünlüğünün tehlikede
olduğu bir dönemde hepimizin birlikte, birlik ve bütünlüğe
kastedenlere karşı ortak bir tavır almamızdan Başbakan neden
rahatsız oluyor? Al sana 13 tane şehit işte. Yüzün kızarıyor mu?
’Şehitler besleniyorlar...’ diyor. Bizi eleştiriyor. Şehitler bu
ülkenin birlik ve bütünlük azmini, inancını besler."
"DEVLET, HÜKÜMET AKLINI BAŞINA ALSIN"
"Terörle mücadelenin rafa kaldırıldığı" görüşünü savunan Vural,
"hükümetin Anayasa’nın kendisine verdiği görevi reddettiğini" öne
sürdü. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, "Tüm siyasal aktörler
terörü dışlamalıdır" sözlerine değinen Vural, "Tüm
siyasal aktörler’ diyerek neyi kastediyorsun? Cevap kime, mesaj
kime? Cumhurbaşkanlığı makamına çağırdıkların, umutla
gönderdiklerin, ’çok güzel şeyler olacak’ dediklerin mi acaba? Kan
üzerinden siyaset yapmak isteyenleri tüm millet biliyor da... Adını
koy. Ben de diyorum ki, tüm devletin aktörleri terörü dışlasın,
terörle müzakere etmeyin, PKK, İmralı ile müzakere etmeyin. Elinize
verilen kanuni yetkileri kullanın, terörü dışlayın ey
Cumhurbaşkanı, Başbakan..." diye konuştu. Açıklamalarda
yer verilen "terörlü etkin mücadele kararlılıkla sürdürülecektir"
sözlerini anımsatan Vural, "Bana biri söylesin, bu etkin
mücadele nerede sürdürülüyor. İmralı’daki örgütü yönetiyor, Kandil
örgütü yönetiyor. Örgüt sigara ve akaryakıt kaçakçılığından
palazlanmaya devam ediyor. Türkiye terörle mücadele ediyor öyle mi?
Kimi kandırıyorsunuz?" diye sordu.