Okkan suikasti bunların işi değil
Abone olGaffar Okan suikastiyle ilgili karar açıklandı: Suikast en ince ayrıntısına kadar hesaplanmış, bunlar bu işi yapamaz
Diyarbakır'da Hizbullah terör örgütü adına eski Emniyet Müdürü
Gaffar Okkan suikasti başta olmak üzere silahlı eylemlere
katıldıkları iddiasıyla yargılanıp mahkum olan 6 sanıkla ilgili,
mahkemenin 50 sayfalık gerekçeli kararı tamamlandı.
Kararda, sanıkların bazı silahlı eylemlere katıldıkları
delilleriyle anlatılırken, Okkan suikastiyle ilgili, “Eylemin
sanıklarca gerçekleştirildiği sabit görülmemiştir” denildi. 17
kişiyi öldürdüğü iddia edilen Servet Yoldaş, sadece 2 kişinin
ölümünden sorumlu tutuldu.
Diyarbakır’da barındıkları hücre evine 6 yıl önce düzenlenen
baskında 5 kalaşnikof tüfek, el bombaları, tabancalarla yakalanan
ve Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ile 5 koruma
polisinin şehit edildiği suikastte bizzat silah kullandıkları
iddiasıyla yargılandıktan sonra 1’i hakkında beraat, 5’i hakkında
ise mahkumiyet kararı verilen 6 Hizbullahçı terörist ile ilgili
4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını tamamladı.
50 sayfalık kararın deliller kısmında, sanık Servet Yoldaş’ın terör
örgütü Hizbullah’ın üst düzey yöneticileriyle toplantılara
katıldığı, bazı öldürme yaralama faaliyetlerinde bulunduğuna dair
örgütün kendi iç yazışmalarını içeren el yazmalı dokümanların
bulunduğu belirtildi.
Gerekçeli kararda sanık Servet Yoldaş’ın iddia edildiği gibi Yılmaz
Keser, İbrahim Halil Keser, Adem Keser, Salih Keser, Ramazan Deniz,
Ali Haydar Aslan, Hamzaya Karabulut, Şeyhmus Filiz, Halit Kaya’nın
öldürülmesi, Naciye, Yıldırım ve Hacı Keser, Hüseyin Deniz, İsmail
Sarıaslan, Hüsnü Karabulut, Mehmet Reşit Tan’ın yaralanması
eylemlerine katıldığına ilişkin somut inandırıcı delil bulunmadığı,
sadece MİT ajanı diye Sabahattin Turan ile resmi imam Ahmet
Gümüş’ün öldürülmesi eylemlerinin sabit görüldüğü belirtildi.
‘OKKAN, HALKIN İÇİNDE GEZERDİ’
Sanıklardan Servet Yoldaş, Veysi Şanlı, Suat Çetin ve Şener
Dönük’ün Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, koruma
polisleri Mehmet Kamalı, Mehmet Sepetçi, Selahattin Baysoy, Sabri
Kün ve Atilla Durmuş’un şehit edilmesi, koruma polisleri Nuri
Bozkurt, Fatih Gökçek, Veli Göztepe, Mustafa Dinçer ve Selim
Şişman’ın yaralanması suikastinden sorumlu tutuldukları, ancak
deliller ve ekspertiz raporlarına göre olay yerinden alınan kan,
tükürük ve parmak izi örnekleriyle ilgili yapılan araştırmada
sanıklara ait herhangi bir bulguya rastlanmadığı belirtilen kararın
gerekçesinde şöyle denildi:
“Hizbullah’ın eylemleri, genellikle eylem kararı alındıktan sonra
hedefteki kişinin takibi ve istihbaratının yapılmasından sonra 1
tetikçi, 1 koruma ve 1 gözcü tarafından hedefteki kişinin müsait
bir yerde tabanca ile vurularak veya satırlanarak öldürülmesi
şeklinde gerçekleşmektedir. Bu suikast incelendiğinde,
Hizbullah’ın daha önce bu şekilde herhangi bir eylem
yapmadığı, suikastin ise son derece profesyonelce planlandığı,
istihbarat sonucu emniyet müdürünün geçeceği yolun ve saatin tespit
edildiği, o saatte o bölgedeki elektriklerin kesildiği ve daha
sonra 10 koruma polisiyle makam aracıyla giderken eylemin
gerçekleştiği görülmektedir. Bu eylemin örgüt tarafından
gerçekleştirilmesindeki amaç ülke çapında ses getirmesidir.
Zira Gaffar Okkan çarşıda, pazarda korumasız dolaşan ve halkla
içiçe birlik içinde, kişilerle ilgilenen yapıya sahip bir emniyet
müdürüydü. Eylemin çok daha basit biçimde gerçekleşmesi
mümkün iken bu şekilde olması, örgütün gövde gösterisi yapmak
amacıyla eylemi planladığını gösteriyor. Eylem
evrakından anlaşıldığı gibi bu suikastin son derece planlı,
programlı ve en ince ayrıntısına kadar hesap edilerek profesyonelce
gerçekleştirildiği görülmektedir.”
‘EYLEMİ BU SANIKLARIN YAPMASI MÜMKÜN
DEĞİL’
Sanıklarının beyan ettiği gibi, bir kişinin gelip silah ve el
bombası verip ‘Haydi eyleme gidiyoruz’ diyerek kişileri olay yerine
götürmesi ve bu kişilerle bu tür eylemin gerçekleşmesinin mümkün
görülmediği belirtilen kararda daha sonra şunlar anlatıldı:
“Çünkü Hizbullahçıların PKK’lılar gibi kırsala çıkarak
askeri ve siyasi eğitim görmedikleri de düşünüldüğünde,
Veysi Şanlı gibi 18 yaşından küçük biriyle Şener Dönük ve Suat
Çetin gibi iddianamede de yer aldığı şekilde başka hiçbir eyleme
katılmamış kişilerin ilk defa böyle vahim nitelikteki bir
eyleme katıldıklarını ve eylemin sanıkların polis ifadelerinde
anlattığı şekilde gerçekleştiğini kabul etmek mümkün
değildir. Bu nedenle sanıklar Servet Yoldaş, Suat Çetin,
Veysi Şanlı ve Şener Dönük’ün Gaffar Okkan suikasti eyleminden
sorumlu tutulmaları mahkememizce mümkün görülmemiştir.
Servet Yoldaş, Sabahattin Turan ve Ahmet Gümüş’ün öldürülmesinden
sorumlu tutularak cezalandırılmıştır. Sanık Suat Çetin örgütsel
faaliyetleri nedeniyle 10, Şener Dönük 6 yıl 3 ay, Veysi Şanlı 3
yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştır. Mehmet Yaman’ın ise
mahkumiyetine yeterli inandırıcı delil bulunmadığından beraatine
karar verilmiştir.”