Okan, Gani Müjdeyi fırçaladı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Çankaya Köşkü'nde sinemacıları ağırladığı yemekte neler oldu? Bayülgen, neden Gani Müjde'ye kızdı?

Basına kapalı olarak gerçekleştirilen öğle yemeğine yönetmenler Sinan Çetin, Erden Kıral, Yücel Çakmaklı, yapımcı Türker İnanoğlu, senarist Gani Müjde ve oyuncular Şener Şen, Lale Mansur ve Zuhal Olcay katılmış, yemekte sinema sektörünün sorunları, korsanla mücadele konuları konuşulmuştu.

Bu yemeğe katılanlar arasında bulunan Gani Müjde ve Yücel Çakmaklı, NTV'de Okan Bayülgen'in 'Sade Vatandaş' programında, yemeğin ayrıntıları ile bilgiler verdiler.

GANİ'YE ÇOK SİNİRLENDİM

Yemek sonrasında basına bilgi veren Gani Müjde'nin mutlu görüntüsünden rahatsız olduğunu söyleyen Bayülgen, biraz da esprili bir dille, "Ben Gani'yi görünce biraz sinirlendim bu Cumhurbaşkanı'nın yemeğinden sonra. Bu kadar ezik mi sanatçılar yahu? Öyle ballandıra ballandıra anlatıyor ki... Ama biliyorum ki onun böyle bir huyu var. Muhalifken bile gülümser, sinirli değildir" dedi.

YA SANSÜRE YA İÇERİYE ÇAĞRILDIK!

Gani Müjde'nin bu sözlere yanıtı ise oldukça manidardı. Müjde, "Niye gülümsemeyeyim Okan, devlet bugüne kadar sinemacıları ya sansür için çağırdı ya da içeri atmak için çağırdı. İlk defa sofraya çağırdı. Ben de kibar olayım bari dedim. Ne yapayım yani?"

Okan Bayülgen, bu kez de "O zaman *Bunuel'in hayatını okuyacaktınız, o sofrada neler yapılması gerektiği konusunda! Bu kadar da canı yürekten mutlu olunur mu canım yahu?" diyerek tepki verdi ve daha sonra "Ama memnunsunuz galiba" dedi.

Gani Müjde, bu ortamda böyle bir yemeğin anlamlı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

Mutluluk ayrı bir şey. Benim adıma değil, sinemanın adam yerine konulmaya başlanması adına. Ben o sofralardan daha zengin sofralara da oturdum, daha ünlü insanlarla da oturdum. Turgut Özal'la da yemek yedim. Sonuçta alışığım, devlet yemeklerine de dayak yemeye de! Ama şunu düşünüyorum, şu anda bu tatsız ortamda bize ilaç gibi geldi."

TARİHİ FİLM YAPALIM DA HANİ SARAY?

Gani Müjde, yemekte Cumhurbaşkanı Gül'ün Osmanlı ve Selçuklu tarihiyle ilgili film yapılmasıyla ilgili önerisi üzerine söylediklerini de şöyle aktardı:

"Şöyle bir talep dile getirdiler. Bizim kendi tarihimizde çok güzel öyküler, hikayeler var. Niye bunları çekmiyoruz? Batı'yı büyük oranda tüketti Avrupa sineması. Hollywood Çin ve Japonya'ya el attı. Fakat Osmanlı ve Selçuklu tarihinde de aşklar, entrikalar, hikayeler var. Ben de dedim ki 'Yapalım da saray mı var?' Saraya izin vermiyorsunuz dedim. Çok şaşırdı. Bülent Arınç döneminde çıkarılan bir yasayla beraber bütün saraylar düğünlere açıldı, ama sinemaya kapatıldı dedim."

FİLMİMİN KORSANINI GÖTÜRSEYDİM AYIP OLURDU!

Sinemacıların biraraya geldiği ve sorunların konuşulduğu yemekte Cumhurbaşkanı Gül'ün sinema ile ilgisini de değerlendiren Gani Müjde, son filmi 'Osmanlı Cumhuriyeti'nin DVD'si çıkmadığı için götüremediğini belirterek şöyle konuştu:

"Sinemayı çok sevdiğini anlattı. Hakikaten öyle bir gerçek var. Hollywood ile başeden, ciro olarak ve seyirci sayısı olarak kendi ülkesinde geçen 2 ülke var; Fransa ve Türkiye. Bundan büyük kıvanç duyduğunu anlattı. Hiç bir filmle ilgili konuşmadık. Diğer filmlerle ilgili de tiyo vermedi. Ya seyretmedim derse diye sormadım. Şener Şen, 'Gönül Yarası'nı seyrettiniz mi dedi. 'Seyrettim' dedi. Benim filmin DVD'si çıkmadı. Korsanını da götürsem ayıp olacak!"

CUMHURBAŞKANI'NIN BİLİNMEYEN SİNEMA AŞKI

Yönetmen Yücel Çakmaklı, Cumhurbaşkanı Gül ile ilgili ilginç bir bilgiyi de ekran başındakilerle paylaştı.

Sinemada 50. yılını kutlayan, TBMM'nden üstün hizmet madalyası ve Kültür Bakanlığı Hayat Boyu Başarı Ödülü'nü de alan Yücel Çakmaklı, yıllar önce Cumhurbaşkanı ile aynı sinema klubünde olduklarını ifade etti.

Çakmaklı o günlerle ilgili şu bilgileri aktardı:

"Cumhurbaşkanımızı 1970'li yıllardan tanıyorum. Milli Türk Talebe Birliği'nde sinema kulübü kurulmuştu. Ben de o kurul arasındaydım. Bayağı yakındık kendisiyle. Üniversitedeyken, Cağaloğlu'ndaki Milli Türk Talebe Birliği binasında ilk kurulan sinema kulübünün yöneticisiydi. O zamanlar siyasetle pek ilgisi yoktu. İyi bir iktisat fakültesi öğrencesiydi. Benden 10 yaş küçük, makamı itibariyle Abdullah Bey derdim. Talebe Birliği'nin yönetim kurulu adına, bizim sinema kulübü ile o ilgileniyordu. Sinemayı çok severdi. Şimdi pek gidemiyorum dedi."

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yemeğe giderken yanında nostaljik bir hediye de götürdüğünü ifade eden Çakmaklı, "Ben giderken bir küçük paket götürdüm, nostalji olsun diye, onun zamanında ilk gösterilerini yaptığımız 1970'lerdeki filmlerden bir kaç örnek filmin DVD'sini götürdüm. Bir de son yaptığımız 'Dinle Neyden' isimli filmi bir hatıra olsun diye götürdük" açıklamasını yaptı.

YEMEKTE NE İÇİLDİ, NE YENİLDİ?

Okan Bayülgen, Cumhurbaşkanı'nın yemeğinde, sinemacılara içecek olarak alkollü içki ikram edilip edilmediğini sordu. Gani Müjde, herkesin istediğini içtiğini ifade ederek "Oturur oturmaz tercihlerini sordular herkesin. Ben mesela kırmızı şarap içtim. Al işte muhalefet!" dedi.

Yücel Çakmaklı da menüyle ilgili olarak şu bilgileri verdi: "Önce soğuk deniz mahsulleri geldi. Daha sonra puf böreği ikram edildi. Hakikaten çok güzeldi. Ana yemek olarak da pirzola geldi. Hepimiz çok beğendik. Perde pilavı yanında garnitür ve sebzesi vardı. Daha sonra da tatlı geldi."

*Luis Bunuel kimdir?  İspanyol yönetmen. Sinemada sürrealizmin yaratıcısı ve dolayısıyla akımının en iyi temsilcisi olarak görülen yönetmen, hayatını Mon Dernier Soupir isimli kitapta kaleme aldı. Bunuel, 29 Haziran 19837te hayatını kaybetti.

Televizyon Gazetesi